Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ – Gündeme Bakış Tv’nin canlı yayın konuğu olan AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 26 Kasım Cuma günü İzmir’e yağacağı ziyaretten dolayı İzmirlilerin ve teşkilat mensuplarının büyük bir heyecan içinde olduğunu söyledi. Hazırlıkların devam ettiğini belirten Kaya, “Çok büyük bir heyecan var. Arkadaşlarımız da bu konudaki hazırlıklarını sürdürüyorlar, çok yoğun bir çalışma içindeler. Sayın Cumhurbaşkanımız Cuma günü öğleden sonra inşallah İzmir’de olacak ve Bayraklı’da yapmış olduğumuz depremzede kardeşlerimizin konutlarının teslim töreni gerçekleşmiş olacak. Akabinde Menemen’de toplu açılışlar ve ardından engelliler buluşmasıyla programı tamamlayacağız. Genel Merkezimiz engelliler buluşması için çalışmalarını sürdürüyor. İlk olarak İzmir’de yapılması, Sayın Cumhurbaşkanımızın İzmir’de engelli kardeşlerimizle bir araya gelip, değerlendirmeler yapması İzmir’de de Türkiye’de de bu açıdan bir ilk olacak” dedi. 

“SİYASET SOMUT GERÇEKLER ÜZERİNDEN YAPILIR”

Depremin ardından CHP’nin sadece laf, AK Parti’nin ise icraat ürettiğini savunan Kaya, “Depremin üzerinden 1 yıl geçti ve bu süre içinde somut olarak yapılanlara bakılacak olursa Cumhuriyet Halk Partisi’nin laf üretmekten başka bir şey yapmadığını, bizim de çok kısa bir zaman içinde, 8 ay içinde depremzede kardeşlerimizi konutlarına kavuşturduğumuzu görüyoruz. Öyle bir noktadaki hala CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı depreme dayanıklı olmayan kendi binasında ne yapacağını bile ortaya koyamadı. Hala görüşler, raporlar; ne olacak, ne bitecek gibi söylemler laftan başka icraat ortaya koyulmazken biz somut olarak ortaya eseri koyduk. Çok da modern, çok güzel bir projeyi hemşerilerimizin kullanımına açmış oluyoruz. Yani siyaset bu somut gerçekler üzerinden yapılır. Bir yanda laf üretenler bir yanda da icraat üretenler olarak biz Cumhuriyet Halk Partisi ile aramızdaki farkı ortaya koyuyoruz. Deprem sonrası hem vatandaşlarımızla hem de İZDEDA ile sürekli bir araya gelindi. Geçtiğimiz hafta da Sayın Bakanımız Murat Kurum’da İzmir’de dernekle iyi sonuçlar alınan bir görüşme gerçekleştirdi. Başbakanımız Binali Yıldırım da Perşembe günü İzmir’de olacak. Hem konutların açılış öncesi incelemesini yapacak hem de dernekle de bir araya gelecek. Deprem siyaset üstü bir konu, hepimizin böyle bakması lazım. Ortaya somut projeler konulması lazım. Deprem sadece Bayraklı’yı değil şehrimizin birçok noktasını, ilçesini etkiledi. Kentimizin yüzde 65’i imarsız alan üzerine kurulu, bu noktada kentsel dönüşüm alanında da ciddi işler yapılması lazım” açıklamasında bulundu. 

“ÇALIŞMALARIMIZIN KARŞILIK BULDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

Geçtiğimiz günlerde Torbalı’da gerçekleşen mahalle başkanları toplantısı hakkında bilgi veren AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atila Kaya, “Balçova, Torbalı, Selçuk ve Menderes’teki mahalle başkanlarımızla bir araya geldik. Bu toplantı İl Başkanımız Kerem Ali Bey’in bölge bölge yapmış olduğu toplantılardan bir tanesiydi. Orada bir istişare, değerlendirme yaptık. Çalışmalarımızın ne durumda olduğu, arkadaşlarımızın gösterdiği gayreti, özveriyi ve üzerine daha neler koymamız gerektiğini hep birlikte tartıştık, değerlendirdik. Mahalle başkanlarımız değerlendirmelerini ortaya koydu, biz değerlendirmelerimizi ortaya koyduk. AK Parti teşkilatı Kerem Ali Bey ile birlikte İzmir’de gündem belirleyen, sürekli vatandaşlarımızın yanında, içinde, İzmir’deki sorunlara çözüm üretmede önemli bir yol kat ediyor. İnşallah bu çalışmalarımızın semeresini 2023 seçimlerinde alacağımıza inanıyorum. Arkadaşlarımızın motivasyonu çok iyi ve alandaki çalışmalarımızın karşılık bulduğunu da görüyoruz” diye konuştu. 

“CHP’YE GÖSTERİLEN REAKSİYON SANDIĞA YANSIYACAK”

AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin “Seçim startı” açıklamasını değerlendiren Kaya, “Bizde seçim biter, bir sonraki seçimin çalışmaları ertesi günden itibaren başlar. Bu bizdeki rutin çalışma sistemi, bu çalışma sistemi diğer siyasi partilerde olmayabilir ama bizim bu çalışmalarımız sürekli devam ediyor. Sahadayız, vatandaşın gündemini tutuyoruz. Kerem Ali Bey’in açıklaması da bu doğrultuda. Seçimler 2023 Haziran ayında olacak. O konuda bir tereddüt yok. Zaten sistem değişikliğiyle birlikte ortaya koyduğumuz en önemli değişikliklerden bir tanesidir seçimlerin 5 yılda 1 yapılması. Baktığımız zaman sahada da erken seçime ilişkin bir talep yok. CHP’li arkadaşlar ifade ediyorlar, bütün yaz sahadaydık, alandaydık erken seçime ilişkin bir çağrı vatandaştan gelmedi. Hatta CHP’nin delegeleriyle de, ilçe yöneticileriyle de denk geldiğimizde onlardan da bu noktada bir beyan gelmedi. Seçim tarihinde yapılacak. Biz de bu seçimde İzmir’de çok önemli bir mesafe kat edeceğiz. Biz Cumhur İttifakı olarak inşallah 2023 seçimlerinde birinci parti olacağız, Sayın Cumhurbaşkanımız da diğer partilerin adaylarının çok üstünde bir oy alacak. Ben bu kanaatteyim çünkü Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapmış olduğu gezilerde de gördüğümüz üzere İzmir artık CHP’ye ciddi bir refleks gösteriyor. CHP açısından ciddi bir sıkıntı var. Geçmişte böyle tepkilerle belki karşılaşmıyorlardı. 25 yıldır yönettikleri kentin kronik sorunlarına bir çözüm üretmiyorlar fakat geçmişte maalesef bunun için bir reaksiyon görmüyorlardı ama bardağı taşıran son damlalar bu dönem gerçekleşti. CHP’ye yönelik İzmirlinin sabrı taşmış durumda. Yerel yönetimlerdeki ciddi sıkıntı, kronik sorunlara çözüm üretmeyen sadece laf üreten yaklaşım artık İzmir’de Cumhuriyet Halk Partililer tarafından çok ciddi manada, ‘Yeter artık bir altyapıyı çözemediğiniz’ dedirtti. Genel Başkanları Uzundere’ye gitti, Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm çalışmasını ortaya koyuyoruz dedikleri çalışmanın çöktüğünü oradaki vatandaşlarımız ifade ediyorlar. Vatandaşlar, ‘Bunu beceremediniz, bırakın AK Parti yapsın’ diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da ‘Evet, biz beceremedik, AK Parti ile konuşun, onlar yapsın’ noktasına gelmiş vaziyette. Ben İzmirli hemşerilerimizin gösterdiği bu reaksiyonun sandığa yansıyacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

“300 MİLYONLUK YATIRIM YAPTIK”

AK Parti tarafından yollar ve kavşaklar alanında yapılan yatırımları anlatan Kaya, “Bizim şehir içi trafiğe çok müdahale edebilme şansımız yok. Şehir içi trafik belediyenin, yolların yapımı, tamiratı belediyenin… İzmir’in hangi noktasına gitseniz maalesef şehir içi yollar, 30 ilçenin genelinde Büyükşehir’in sorumluluğundaki yollar araç seyredemeyecek noktaya gelmiş halde. Yollar berbat. Biz İzmir’e ulaşım yatırımları yapıyoruz. Sayın Başbakanımızın Ulaştırma Bakanlığı dönemde başlayıp, Başbakanlığında devam eden ulaşım noktasında çok büyük yatırımlar kazamdı İzmir. Bugün İstanbul – İzmir arasında 2 buçuk saatte seyahat edebiliyorsunuz. Ankara – İzmir hızlı tren hattının yapımı hızlı bir şekilde devam ediyor. İzmir – Antalya otoyolunun Aydın – Denizli kısmının yapımına da başlandı. Biz şimdi de Havalimanından Selçuk’un bitimine kadar ulaşan alanda duble yol olarak yapmış olduğumuz bir çalışma var. O çalışmadan kalan belli şehir içi kısımlar, trafik yoğunluğuna göre yapılması gereken yeni kavşaklar ve mevcut kavşakların düzenlemesinin yapılması gerekiyordu. 300 milyonluk yatırımla birlikte Kara Yolları Müdürlüğümüzün yapmış olduğu çalışmalar başladı. Menderes’teki kavşak düzenlemeleri bitti. Şimdi Torbalı’ya doğru Selçuk’a giden yollar için de bu çalışmalarımız hızlıca yapılacak. Vatandaşlarımız daha konforlu bir biçimde seyahat edecekler. Selçuk turizm bölgesi, yerel yönetim için olmayabilir ama Selçuk bizim için çok kıymetli. Geçmiş dönemde de 600 milyonluk önemli yatırımlar yaptık, Selçuk’un sit konusundaki sorunlarını çözerek, Selçuk’taki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada da önemli bir katkı sağlanmış olunacak” dedi. 

“TRAFİK SORUNU CHP GİDERSE ÇÖZÜLÜR”

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir’deki trafik sorununun CHP’nin yönetimden gitmesiyle çözülebileceğini savunarak, “İzmir’deki trafik sıkıntısının çözülmesi için CHP’nin gitmesi gerekiyor. CHP gitmedikten sonra İzmir’deki trafik sorunu bitmez. Siyaset somut gerçekler üzerinden yapılıyor. CHP ve CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ben, ‘Trump çağının siyasetçileri’ diyorum. Trump çağı siyasetçileri hakikati eğip, büküyorlar. Trafik konusunda da Sayın Soyer’den şöyle bir yaklaşım gördük, Sayın Soyer; ‘İzmir’de salgından dolayı toplu taşıma kullanımı 1 milyon 900 binli rakamlardan 200 binlere düştü. İzmirli hemşerilerimiz toplu taşımayı kullanmadıkları için böyle bir trafik sorunu oluşuyor’ dedi. 2 ay önce ise yine kendisi toplu taşıma kullanım rakamının 1 milyon 600 binlere ulaştığını açıkladı. Yani toplu taşıma kullanımı salgından önceki oranlara geldi ama trafik bitmedi. Bu defa Sayın Soyer, ‘İzmir’deki araç sayısı anormal şekilde arttı’ dedi. Ben rakamlara baktım, 2019’da yani salgın öncesinde İzmir’de 780 bin araç vardı, sadece merkezde değil tüm ilçeleri dahil 780 bin araç var. Şimdi ise 840 bin… Trafiği inanılmaz manada artıracak, afaki bir rakam artışı yok. Durum ortada, bunlar Soyer’in safsataları. Safsata Trump çağında ortaya çıkmış, akıl yürütme yöntemleri, ilk duyduğunuzda inandırıcı, somut bir şeye dayanıyormuş gibi geliyor ama içeriğine girince tamamen kurgu, gerçek dışı beyan olduğu ortaya çıkıyor. Bilim inkarcısı bir yaklaşım, Soyer burada böyle bir tavır ortaya koyuyor” diye konuştu. 

“ULAŞIM MASTER PLANI YOK”

Tüm Türkiye’de ulaşım master planının olduğunu ancak İzmir’de olmadığını kaydeden Kaya, “Ben 5 yıldır İzmir’in ulaşım master planının büyükşehir belediyesince yapılmadığını söylüyorum. Ulaşım master planı önemli; İzmir’deki nüfus ve yol kullanım oranlarına göre yoğunlaşacak yolların tespit edilip yeni yolların açılması gerekiyor. Toplu ulaşımı buna göre belirlemek gerekiyor. Toplu ulaşıma bakın bir yerde koskoca belediye otobüsü içinde 2 yolcuyla seyahat eder, diğer otobüs ise tıklım tıklımdır. İşte tüm bunlar İzmir’in master planının yapılmamasından. Şehir içi trafik, alternatif yol güzergahlarının İzmir’in gelişen yapısına göre düzenlenmesi gerekiyor. Bunların yapılmamasından dolayı trafik sıkışıyor. Bugün ilçe belediyelerin tamamı neredeyse ulaşım master planını yapmış durumda. Yapmayan tek il var İzmir. Çünkü maalesef İzmir’de CHP’li siyasetçilerin İzmirli hemşerilerimizin bilişsel önyargılarını da kullanarak sürekli yapmış oldukları söylemlerin doğruluğu noktasında bir kanaat oluşmuştu ama artık özelikle koku, trafik ve altyapıdan sonra bilişsel önyargılar yıkıldı ve bugün geldiğimiz noktada CHP Genel Başkanını eleştiren ve karşısına rasyonel çözümler koyan bir İzmirli hemşeri kitlemiz oluştu. Bunların bu beyanlarına inanmıyorlar” açıklamasında bulundu. 

“SOYER, TRUMP ÇAĞI SİYASETÇİSİ”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i Trump çağı siyasetçisi olarak nitelendiren AK Partili Kaya, “Sayın Soyer’i Trump’a benzetirken belirli kıstaslar var. Trump, çok bir bilim karşıtıydı, bilime çok saldırırdı. Biz bunu küresel iklim krizinin olmadığını savunurken gördük, Kovid ile ilgili olarak gördük. Sayın Soyer de sürekli bilimin karşısında bir duruş sergiliyor. Körfeze 2 sene sonra girer yüzerim diyor. Bilim ise, ‘hayır kardeşim yüzemezsin, burası kirli, kirlilik devam ediyor, sen bu kirliliğe ilişkin de bir çalışma yapmıyorsun. Gerekli önlemleri, tedbirleri almıyorsun, bütçe ayırmıyorsun, körfezi temizliyorsun’ diyor. Sayın Soyer ise, Trump’un iklim değişikliğinde ortaya koyduğu tavır gibi bir yaklaşım ortaya koyuyor. Biz somut gerçekleri konuşuyoruz, Sayın Soyer ve CHP safsata, tamamen kurgu, hakikati çarpıtarak, eğerek, bükerek, İzmirli hemşerilerimizin önyargılarını kullanarak bir siyaset tarzı ortaya koyuyorlar. Bugün geldiğimiz İzmir’de bundan sonraki 5 yıl içinde İzmir’i 25 yıldır yöneten CHP değişmezse, 2 saatte değil 10 saatte Buca’dan Konak’a gelinir” dedi. 

“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ CHP’DEN KURTULMAK”

CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter’in, İzmir’deki trafik sorunun çözümüne yönelik ortaya koyduğu çözüm yöntemlerinden “Bir gün tek plaka araçlar, diğer gün çift plaka araçlar trafiğe çıksın” önerisini hatırlatan AK Partili Kaya, “CHP İzmir Milletvekili vardı, ismi şu an akılıma gelmedi, bir fikir attı ya ortaya, ‘Bir gün tek plaka bir gün çift plaka çıksın trafiğe’ diye; o bile olmaz, onun bile olamayacağı noktaya gelirsiniz. Koku, belki bugün sahil, körfez tarafında yaşayan hemşerilerimizi rahatsız ediyor ama 5 yıl sonra bütün İzmir’i, 30 ilçeyi sarar. Altyapı eksikliği 30 ilçemizi etkiler, gündelik yaşamımızı konforlu yaşayamaz noktaya gideriz. İzmir’deki sorunların çözümü belli, CHP’den kurtulmak” diye konuştu. 

“ÇEVREDEN KONUŞACAK EN SON KİŞİ SOYER’DİR”

Çiğli İlçesi Harmandalı bölgesinde oluşan yarıklara dikkat çeken Kaya, “Sayın Soyer’in bilim inkarcılığına en güzel örneklerden bir tanesi, Harmandalı. Buradaki hadise ekolojik düzeni bozuyor artık. Çöp dağları almış başını gitmiş, yarıklar oluşmuş, ekolojik denge bozulmuş ama Sayın Soyer yine yurtdışında bir yerde karbon salınımına yönelik demeçler veriyor. Bu belediyenin bir tesisi, vahşi depolama artık dünyanın hiçbir yerinde kalmamış, insanda bir utanma sıkılma olur. Bugün çevreyi konuşabilecek en son parti CHP, CHP’deki en son kişi de Tunç Soyer’dir. Bilim inkarcılığının bir diğer örneği; körfezin kirlenmesine yönelik gitti Gediz’lerden araştırma yapmaya kalktı. Körfezdeki kirliliğin sebebi belli. Yağmur suyu hattı 5 bin kilometre olmalı ama 675 kilometre… Yağıştan sonra göreceğiz, yağmur suyu kanalizasyon hattına akacak, çünkü yağmur suyu hattı yok. Çiğli’deki arıtma tesisine gidecek, burasının kapasitesi de bu gelen suyu kaldıramayacak çünkü mevcudu kaldıramıyor. Giden yağmur suları oradan körfeze doğru kanalizasyonla birlikte basılacak. Ondan sonra da Sayın Soyer, körfezin temizlenmesinden, körfezde  yüzmekten bahsedecek. İşte bilim inkarcılığı, Trump çağı siyasetçiliği bu. Bunların CHP içinde birçok örneği var ama Sayın Soyer en iyi örneklerden bir tanesi” dedi.