GÜNDEME BAKIŞ- AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi, İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya Gündeme Bakış TV’de kent gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

“20 YILLIK CHP’Lİ BELEDİYELERİNİN SONU KOKUYLA YAŞAMA NOKTASI”
İlçeleri gezerek kentin sorunlarını tespit ettiklerini kaydeden Kaya, “Muhtarlarla bir araya geliyoruz. Kendileri yerel yönetimlerle ilgili bazı şikayetlerini dile getiriyorlar. Söyledikleri, koku, altyapı, özellikle kanalizasyonun açıktan aktığına dair sorunları dile getiriyorlar. Bunların bizde görüntüleri bulunuyor. İlerleyen günlerde bu konuyla açıklamamız olacak. Dediğim gibi tek tek şu sorunu çözelim dersek sonu gelmez. Oturup alt yapı sorunun detaylı bir şekilde çalışılması gerekiyor. Bizden bir destek istiyorlarsa elimizden geleni yaparız. 20 yıllık İzmir CHP’li belediyelerin sonu, kokuyla yaşam noktasına geldi” diye konuştu.

30 AĞUSTOS’U KONUŞACAK EN SON İSİM TUNÇ SOYER
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında otobüs üzerinde tura izin verilmemesinin ardından kentin bir bölümünü bisikletle gezmesine değinen AK Partili Kaya, “30 Ağustos’u konuşacak en son isim Tunç Soyer’dir. HDP’ye seçim diyetini ödeyen, İzmir’de PKK’ya destek vermekten ceza alan ve hukuki işlemleri devam eden isimlerin netice olduğu, ihale aldığı bir durumda en son 30 Ağustos’tan bahsedecek Sayın Soyer’dir. İzmir kokuyor, alt yapı sorunu var, bunları örtmek için bu konulara değiniyorlar. CHP Atatürk’ün çizgisinden iyice ayrıldı” diye konuştu.  

BUCA CEZAEVİNİN YERİNE AVM OLMAYACAK, ORTAK AKILLA KARAR VERECEĞİZ
Buca cezevinin kaldırılması yönünde şeffaf bir süreç ve ortak akılla hareket ettiklerini belirten Kaya, “Cezaevi’nin Buca’dan kaldırılması noktasında hangi partiden olursa olsun yardım edeceğimizi ifade etmiştik. Bu noktada Buca Belediye Başkanı Sayın Erhan Kılıç ile ortak akılla çözülmesi yönünde bir toplantı yaptık. Samimi, siyaset üstü bir tavırda buluşmamızı sağladı. Yakın zamanda Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü bekliyoruz. İnşallah İzmirlilerin, Bucalıların beklediği müjdeyi verecektir. Daha sonra bu alanla ilgili ne yapılması konusunda hep beraber, ortak akılla karar verilecek. Bu konu siyaset üstü konulardır, İzmir gündeminden kaldırılması gerekiyor. Alanın kalması birinci, şehre kazandırması ikinci bir konudur. Alanın şehre kazandırılması konusunda da ortak akıl ve şeffaf bir süreçle birlikte sürdüreceğiz. ‘AVM yaparlar’ haberleri çıkar. Bizim böyle bir planımız yok. Biz Buca’nın ihtiyaçları doğrultusunda seçilen belediye başkanıyla konuşacağız. Burası Adalet Bakanlığı’na ait, bakanlığın ihtiyaçları olabilir. Bunları karşılıklı bir şekilde konuşup, Bucalıların beklentileri doğrultusunda çözülecek” açıklamasında bulundu.

İNCİRALTI İÇİN SOYER’E 50 KEZ ÇAĞRIDA BULUNDUM
Yaklaşık 40 yıldır kentin önemli sorunları arasında yer alan İnciraltı arazileriyle ilgili sağlık temalı bir proje hazırladıklarını ve Başkan Soyer’e destek vermesi yönünde çağrıda bulunan Kaya, “Dünya’nın hiçbir şehrinde İnciraltı gibi bir sorun olanı yer yoktur. Biz iki defa bu planlamaları gerçekleştirdik. CHP’li belediyeler ayakları yere basmayan itirazlar yaparak dava açtılar. Bu projeler Sağlık turizme yönelik, yüksek kat olmayan bir projeydi. 7 hektarlık çok büyük bir alan.  Birlikte yürütülen çalışmalar olmasına rağmen Aziz Bey döneminde itiraz edip, iptal ettiler. 31 Mart seçim döneminde Sayın Soyer’in bağlayıcı bir beyanı oldu. Toprak sahibi arkadaşlara, ‘Ben vicdan sahibi bir insanım. Bu sorunu kesinlikle ötelemeyeceğim. Ne yapılması gerekiyorsa ben yapacağım’ dedi. Daha sonra Sayın Soyer’e çağrı yaptık. Aşağı yukarı 1,5 senedir en az 50 tane çağrım var. Kendisinden çıt yok. Hiçbir beyanatı yok ve oradaki toprak sahipleriyle de görüşmeyi kesti. Biz tam 1.5 yıl CHP’li belediye başkanının keyfini bekledik. Biz de dava açacaksa açsın ama bu işi yapacağız dedik ve çalışmalara başladık” dedi.

SOYER OYUNBOZANLIK YAPMASA BU SORUNU ÇÖZERİZ
Konuşmasına devam eden Kaya, şöyle konuştu:
“Sayın Soyer fuarlara gidip 50-100 turisti bağlamaya çalışıyor. Bu küçük otelcilik mantığıdır. Sağlık Turizmde Türkiye pandemi dönemiyle birlikte en başarılı ülke oldu. Bunun merkezi de İstanbul’dur. Biz İnciraltı’nda sağlık turizmi temalı bir projeyi hayata geçirirsek, İstanbul’dan bu üstünlüğü alacak ve çok kısa sürede İzmir sağlık turizmde Antalya’ya gelecek toplam turisti geçecektir. Bizim bu meseleye geniş vizyonla bakmamız gerekiyor. Biz aşağı yukarı 30’a yakın devlet kurumu, yerel kurumlarının, STK’ların görüşlerini başvurduk. Son aşamaya geldik. Herhalde biz bu yıl sonuna kadar projeyi bitireceğiz. Sayın Soyer, bisiklete bırakıp, bu alanla ilgili bürokratlarıyla çalışsın. Bu çağrımız iş dünyasından da büyük destek gördük. Bu çağrıyı yapınca, başta iş dünyası ve Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya bir açıklama yaptı. Biz de samimi olduğunu düşünerek kendisini ziyaret ettik. Bu toplantıda tarafların benzer görüşleri olduğunu gördük. Bu noktada Balçova Belediyesi ile Bakanlık arasında koordinasyonu sağlayıp şeffaf bir süreç sağlayacağız. Büyükşehir’e de başvuru yaptık ama onlar planları görelim ondan sonra karar verilim’ dedi. Sayın Soyer’in bu konudan kaçışı yok. İzmir bu konunun çözülmesini istiyor. Biz ağustos böcekliği yapma, çalış, bir fikir üret diyoruz. Sayın Soyer oyunbozanlık yapmazsa, gündemine İnciraltı’yı alırsa biz bu konuyu kısa sürede çözeriz.”

KARABAĞLAR’DAKİ KENTSEL DÖNÜŞÜM
Karabağlar’da yaşanan kentsel dönüşüm tartışmasıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Kaya, “Sayın Selvitopu’nun bir dava hastalığı var. Biz bir proje ortaya koyuyoruz. Sayın Selvitopu dava açıyor. Biz her konuyu şeffaf yönetiyoruz. A’dan Z’ye bugüne kadar Sayın Selvitopu’nun bu konuyla ilgili görüşü alındı. Selvitopu Ankara’da farklı, İzmir’de farklı konuşuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bir müdür bir sene Karabağlar’da gezip herkesle görüştü. Sayın Bakanımız Karabağlar’da yaptığı bir mitingde vatandaşlara ‘hayırlı olsun, sizin istediğiniz gibi yerinde dönüşümle kentsel dönüşümü yapacağız’ dedi. Planlamada kentsel dönüşümün yapılması için emsalin 2.40 verilmesi gerekiyordu. 2.40 emsal ne demek, önce bunu Sayın Selvitopu’na anlatmak lazım. Mesleği, bunu iyi bilmesi gerekiyor. Vatandaşlara neredeyse 300 metrekare alan düşüyor. Selvitopu ‘alanda yeşil alan bırakmadılar’ diyor. Ya Allah aşkına, Karabağlar’ın bilmiyor sanki. Binaların durumu ortada, nasıl yeşil alan bırakacaksınız! Planlama ilkeleri gerekince, 15 metrekare kişi başına yeşil alan bırakılması gerekiyor. Tamam uygulayalım, ama her yer bina nasıl bunu Karabağlar’da uygulayacağız. Kimin yerini kamulaştıracaksın, kimin yerinden edeceksiniz. İmar gereğince yeşil alan için vatandaşın hakkının yarısı alıyor. Adamın 100 metrekare yer var, yarısını alacağız 50 metrekare alan alacak. Yandı millet. Biz diyoruz ki vatandaşı mağdur etmeyelim. Poligona İzmir’in en büyük millet bahçesi yapalım. Burası da yeşil alan değil mi? Hem de sizin istediğinizden daha fazla bir alan. Buradaki planı bir bütün olarak düşünülmesi gerekiyor. Okullarda birinci kural budur. Plan bir bütündür. Vatandaştan gitmesin, devletten gitsin diyoruz. Emsali düşürüp, vatandaşlardan daha az yer verip yeşil alan kazandırılmasını istiyorlar. Belediyenin yaptığı konutlarda emsal 2.60. Orada daha fazla. Belediye olunca var, halka gelince yok. Sonuç olarak bu işe sahip çıkarsa olur. Sayın Selvitopu’nun gücü, vatandaşın iradesinin önüne geçemez. Mahalle mahalle gezip, Sayın Selvitopu’nun Karabağlar’a yaptığı eziyeti anlatacağım” açıklamasında bulundu.

ÜNİVERSİTE KONUSUNDA İRADEMİZİ ORTAYA KOYDUK
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun ilçede bulunan 80 hektarlık TOKİ arazisinin tamamın Demokrasi Üniversitesi’ne tahsis edilmesi talebine tepki gösteren Kaya, “Ona ne ondan. Olmadı, devletin anahtarını Selvitopu’na verelim tüm Türkiye’yi o yönetsin. Orası TOKİ’nin arazisidir. TOKİ ne yapar, konut yapar. İkincisi, ilçe başkanımız arkadaşlarımız Demokrasi Üniversitesi’nin kurulması ile birlikte Karabağlar’a yapalım’ dedi. Karabağlar’ın gelişmesi çok önemlidir. Orayı gittik yarısını istedik ve ‘binaları da siz yapın’ dedik. Bu iş sağlanmış oldu. Bir baktık Sayın Selvitopu soluğu mahkemede almış ve 80 hektarlık alanın tamamının üniversiteye verilmesini istemiş. Burada 40 hektar, Demokrasi Üniversitesi’ne fazla fazla yeter. 10 bin 500 öğrenci olacak. İleriye doğru büyümesine düşündük. Senden hiçbir şey istemiyoruz. Senin üniversiteyi ilçemize kazandırdınız deyip havalara uçman lazım. TOKİ’nin kapsında yatıp kalkman lazım. Aslında burada karşı oldukları TOKİ. Garip, gurebanın ev sahibi olmasını istemiyorlar. Başkan Karabağlar’da TOKİ ihtiyacı yok diyorlar. Davayı TOKİ’ye açıyor, burada üniversite de olmasın diyor. Bilir kişinin raporu ortada.  Biz yine planlamaları yaptık. Oralara konteyner oraya koyduk. 4 bin 500 öğrenci eğitim görecek. Biz bu konuda irademizi ortaya koyduk. İl Başkanı İl Demokrasi Üniversitesi Kemalpaşa’ya olsun diyor. Kemalpaşa’da bir kısmı yapılacak. Selvitopu, Karabağlar’ın gelişmesin diyor. Çünkü kent gelişirse Selvitopu gibi dar görüşlü bir kişinin bu koltukta kalması mümkün değil” diye konuştu.