Sizi tanıyalım. Kimdir Talip Çankırı?

Talip Çankırı: 1965 modelim ama göstermiyorum. Doğan görünümlü Şahin diyorum kendime. Diyarbakır doğumluyum. Köken olarak Mardinliyim. Lise ve üniversiteyi İstanbul’da okudum. Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunuyum. 1988 yılından bu yana inşaat işiyle devam ediyorum.  Kuzey Irak’ta ilk toplu konutu biz yaptık, 2004’te. 

 Nasıl tanıştınız?

Talip Çankırı: Aslında tesadüf. Önce ailelerimiz tanıştırmak istedi ama kısmet olmadı. Ailelerimiz Mardin’den dolayı zaten tanışıyorlar. Yengem Ceyda’yı görüyor, ‘tanıştıralım’ diyor. 1996 yılıydı, yemeğe çağırıyoruz, o gün Ceyda gelmiyor. Ceyda’nın üniversiteye başladığı yıldı. O gün tanışmak kısmet olmadı.

ANLATAYIM MI GERÇEKTEN

Ceyda Bölünmez Çankırı: Tanıştırmak istedikleri akşamın sabahını niye anlatmıyorsun Talip?

Talip Çankırı: Anlatayım mı gerçekten, emin misin? O akşam ailesi bize yemeğe geldiler. Baktım Ceyda yok. Ailemin yoğun baskısı vardı, onlar istiyor diye ‘tamam’ demiştim ama Ceyda’nın gelmediğini görünce bir ‘Oh’ çektim. Laf lafı açtı, Ceyda’ya araba almışlar, ondan bahsettiler falan. 

Ceyda Bölünmez Çankırı: Annem anlamış tabii. İnci gibi dizilmişler, bir bekar Talip var aralarında. Biz ailecek onlara görücüye gitmişiz farkında olmadan. Annem Talip’i saatlerce mülakata bile almış. Sabah annem bana, ‘Sen, görücüye gidiyormuşsun’ dedi. ‘Nasıl yani bir de ayaklarına mı gidiyormuşuz’ dedim. ‘Bekar kardeşleri varmış, ona seni göstermek için bizi davet etmişler bence’ dedi. Ben de dişim ağrıyor diye gitmemiştim. Annem, ‘Ben çocuğu çok beğendim’ dedi. ‘Aman anne’ diyerek çıktım arkadaşlarımla buluştum.

HEPİMİZ EKMEK ÖĞRENDİK
SALONDAKİ sohbetimizin ardından mutfağa geçiyoruz. Ceyda Bölünmez Çankırı ramazan pidesi ve güllaç yapıyor. “COVID günlerinde hepimiz ekmek yapmayı öğrendik. Evde mütemadiyen ev işi vaziyetindeyiz” diyor.

ALLAH BİLİR NASIL BİRİDİR

Talip Çankırı: Arkadaşımla beraber sabah bir kafede kahvaltı yapacaktık. Akşamdan aklımda kalmış Ceyda’nın arabasının plakası. Onun arabasını gördüm, ben de park ettim girdim kafeye, arkadaşımla başladık kahvaltı etmeye. Yan masadan kahkahalar yükseliyor, kulak kesildim, bir hanımefendi anlatıyor: ‘Ay ben dün görücüye gidiyormuşum. Çocuğun da şunu varmış da şöyleymiş de. Müteahhitmiş de Allah bilir de nasıl bir tiptir’ de... Beni masaya meze olarak koymuşlar. Bayağı eğleniyorlar. Ben çıktım yengemi aradım. ‘Yenge’ dedim, ‘Dişi ağrımadığı gibi maşallah hakkımda dedikodu yapıyor’.

BAHÇEDE TENİS
TALİP Çankırı çok spor yapıyor, 12 ay tenis oynuyormuş. Şimdi de bahçede çocuklarıyla raket sallıyor.

GEÇMİŞ OLSUN TELEFONU

 Yan masada ‘O benim’ demediniz mi?

Talip Çankırı: Sekiz kişi oturuyor, yatırmışlar beni masaya dilim dilim dilimleniyorum, nasıl diyeyim. İzlemek dinlemek daha eğlenceliydi. Sonrasında bir arkadaşımız Ceyda’nın ameliyat olduğunu söyledi. Yengemden annesinin telefonunu isteyip annesinden aradım hanımefendiyi. Bir ‘geçmiş olsun’ dedim, altı ay sonra da evlendik.

 O kahvaltıda Ceyda Hanım ne giymişti mesela, hatırlıyor musunuz?

Talip Çankırı: Bakmaz olur muyum, baktım tabii ki. Kot pantolon, gömlek üzeri gri bir kazak vardı üzerinde.

EVLİLİK TEKLİF ETMEDİ Kİ

İlk yüz yüze görüşme, hastane ziyaretinde mi?

Ceyda Bölünmez Çankırı: Hayır değil. Yaz stajı için Ankara’ya gelmiştim. O dönemde çıkmaya başladık. 5 Eylül’de doğum günümde Talip’in abileri babamla ön isteme gibi görüşmeye gitmişler. Babam da o kadar kendinden emin, ‘Nasılsa Ceyda istemez’ diye düşünerek ‘Ben kızımla bir konuşayım. Sizinle akraba olmak onurdur şereftir falan’ demiş. Bana sorduğunda, ‘Babacım sizin için uygunsa benim için de uygundur’ dedim. Babamın halini görmeniz lazımdı. ‘Siz bu işi bitirmişsiniz. En son benim haberim oldu. Bu iş uzamadan hemen nişan, düğün bir arada olsun ve bitsin’ dedi. Böyle olunca da hemen evlendik.

Evlilik teklifi...

Ceyda Bölünmez Çankırı: Evlilik teklifi etmedi ki Talip.

Talip Çankırı: Gerçekten niye etmedim?

Ceyda Bölünmez Çankırı: Çantada keklik gördü herhalde. Onu da benim organize etmem lazımdı sanırım (gülüyor.)

MASKELERİYLE ÜNLÜ
CEYDA Bölünmez Çankırı, kendi maskesini kendisi yapanlardan. Rengârenk pamuklu kumaşlardan iki tane lastik tokayla maskeye kendi dokunuşunu yapıyor.

ADAY OLACAK NE DERSİN
Milletvekilliği sürecinde neler yaşandı?

Talip Çankırı: Bizim kayınpeder (Süleyman Bölünmez) çok nezaketli ve centilmendir. Babası vekillik için Ceyda’yı önermiş ama ondan önce beni aramış. ‘Talipciğim böyle böyle olaylar var. Ben aday olamayacağım, Ceyda’yı önermeyi düşünüyorum, ne dersin’ diye sordu. Biz de ataerkillik vardır, ben de abimi arayıp sormak istedim. Bölünmez Ailesi hep içindeydi belki ama Çankırı Ailesi olarak biz siyasetle iç içe olan insanlar değildik. Abim, ‘Onurdur şereftir ne demek’ dedi. Süleyman Abi bana soruyor ben abime, semboliktir belki ama önemlidir bizim oralarda.


Sohbetimiz sırasında Ceyla piyanonun başına geçerken Talip Çankırı da kızını gururla izledi.

‘CEYDA HİPERAKTİFTİR’

Hem iki çocuk hem de eşinizin olmadığı günler... Ne gibi zorluklar yaşadınız?

Talip Çankırı: Vekillikten sonra rolleri değiştik. Önceden Ceyda sorardı bana ‘Talip önümüzdeki hafta ne yapacağız’ diye. Şimdilerde Ceyda’nın programlarına göre şekilleniyoruz. Tüm ailemizin program yazdığı ve hepimizin yazılı olanları gördüğümüz bir uygulamamız var telefonlarımızda. Mardin vekilliğinde Ankara’daydık ama İzmir olunca ikinci döneminde İzmir’e yerleştik. Yerleşik düzenimiz İzmir’de. Ceyda hiperaktiftir, her şeye yetişir, hepimizle ilgilenir. Ankara’da olacağı günlerde yemeklerini bile yapar bırakır. Ben onunla Ankara’ya gelirim bazen, o benimle İzmir’e yakın yerlerde deplasman varsa gelir.

Ceyda Çankırı: Kadınlar, erkek vekillere göre biraz daha önceliklerini belirlemek konusunda daha seçici oluyor. Aile biraz daha önce geliyor. Ben de en ufak bir kaçamakta evdekilerle bir şeyler yapalım, yemek yiyelim gibi o dengeyi sağlamaya çalışıyorum. Biz Meclis bittiği zaman en fazla 15 dakika kuliste oturuyoruz ondan sonrasında kadın vekillerin hemen hepsi evine gitmeyi tercih ediyor. 1 Kasım 2015’ten beri milletvekiliyim o günden bu korona günlerine kadar iki gün üste bile evde kaldığım baki değildir. Evlerin, eşlerin, çocukların ihtiyacı varmış. 13 Mart’tan beri Ankara’dayız. Ben hiperaktif bir tipim. İki işi hep bir arada yapmak zorundayım. 

VEKİLLERİN ENİŞTESİ

Vekillerle görüşür müsünüz?

Talip Çankırı: Erkek vekillerle beraber maça gidiyoruz. Bana enişte diyorlar. Meclis’e çok fazla gitmem hatta Ceyda’nın şimdi odasının yerini bile bulamam. (GAMZE KOLCU - HÜRRİYET)