AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Ömer Çelik’in açıklamaları şöyle:

"TEDBİRLERE UYALIM, REHAVETA KAPILMAYALIM"

Dün Cumhurbaşkanımız yeni kolaylaştırmaları açıkladı, bunları da takip edeceğiz.

Dünyadaki durumu da takip ediyoruz. Hangi ülkelerde vaka nasıl seyrediyor, ülkemize yansımaları nasıl olabilir...

Normalleşme sürecine giriyor olmamız son derece önemlidir. Vatandaşlarımızın sıkıldığını biliyoruz. Tedbirlere ne kadar uyarsak normalleşme o kadar gerçekleşecek. Arzumuz tedbirlere tam olarak uyulmasıdır. Geldiğimiz nokta bizim için sevindiricidir ama rehavete kapılmamamız gereken bir dönemdeyiz.

Son dakika haberler... AK Parti MYK toplantısı sonrası kritik mesajlar

'DARBE İMASI' TARTIŞMASI

Türk siyasi tarihi açısından tarihe geçmesi gereken bir tartışma yaşadık. 10 gündür devam ediyor. Bir internet sitesindeki yazarın Sayın Cumhurbaşkanımızı merhum Başbakan Menderes'in akıbetiyle tehdit eden bir yazının çıkmasına kadar varan bir süreç. Bir askeri bürokartın yüce Meclis'e saldırısıyla başladı bu dönem. Maalesef bildiğiniz bir parti her zaman olduğu gibi vesayet süreçlerine verdiği desteği burada da gösterdi.

Bunlar demokrasiyi felç etme örgütünün gönüllü üyeleridir. Seçilmiş Cumhurbaşkanlığı rejimine saray rejimi demeye başladılar. Askeri vesayeti, yargı vesayetini tahrik etmeye çalışırlar bunlar. 'Saray rejimi' tartışmasını çok uzun zamandır yapıyorlar.

Bu zihniyet türlü şekillerde karşımıza çıkar.

Meclis'e ilk girdiğimizde hemen rejim tartışması haline getirirlerdi. Rejim tartışması çıkarılmak isteniyor.

'Seçimle veya başka türlü' demenin anlamı net. Seçimle gidecek demek her muhalefetin hakkıdır. Seçim ile ya da başka şekilde gidilecek demek başka bir şeydir.

Bu cunta çağrılarına direniyoruz. Cunta çağrılarının ardından Yassıada kodu vardır. Kim rejim tartışması açıyorsa muhakkak surette zihninin arka planında Yassıada rejimini yeniden hayata geçirme stratejisi vardır. Bunun yol haritası bizce ve milletimizce malumdur. Demokrasiyi felç etme örgütü cunta çağrıları yaparak Yassıada'yı hatırlatarak sayın Cumhurbaşkanımızın akıbetinin Menderes'in akıbeti olacağına dair internet sitelerinde yayınlanmaya başladı. Bu milli iradeye yönelik suikast girişimidir. Neden bunlar hep aynı partide bulunuyor. Niye sürekli cunta çağrıları, milli iradeyi gasp etme çağrıları hep bir siyasi parti içindeki siyasetçilerden geliyor. Bunu çok iyi düşünmemiz lazım. O partideki demokrat arkadaşlarımızın buna tepki vermesi lazımdır..

Bu, milli iradeye dönük suikast girişimidir.

Neden bu çağrılar hep bir partiden geliyor?

Yassıada rejimine karşı milletin iradesinden ve Cumhuriyetimizden yana olmaya devam edeceğiz. Bir daha Yassıada rejimi asla hayata geçmeyecek.

MYK'DA NELER GÖRÜŞÜLDÜ?
Libya'daki gelişmeleri yakından izliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat takip ederek orada milli menfaatler doğrultusundaki gelişmeleri desteğini yinelemektedir. Doğu Akdeniz'de Yunanların yaptığı kışkırtmalara karşı siyasi olarak gerekli girişimleri yapıyoruz hem de silahlı kuvvetlerimiz, hava, kara, deniz kuvvetlerimiz kararlı mücadelesini sürdürüyorlar.

Suriye'deki tabloyu gözümüzden kaçırmıyoruz. Suriye halkının ülkemizin güvenliğini korunmasına dönük menfaatlerin takip edilmesi önemlidir. Türkiye bütün bu süreçte G-20 içerisinde ya da başka yerlerde, büyük devletlerden büyük ve akil devlet olarak ayrışmıştır.

İçimizde hastalıklı bir zihniyet Corona Virüse karşı başarısız olalım diye her gün yalan yanlış rakamlar ifade ediyor. Ölü sayısı artsın gibisinden temenni siyaseti peşinde koşanları görüyoruz.

Esnaf ve vatandaşlarımıza verilen destek de önemlidir. Şimdiye kadar ekonomik istikrar kalkanı kapsamında 200 milyar TL destek verildi. Ziraat, Halk, Vakıf Bankası ve katılım bankaları temel ihtiyaç desteği kapsamında 5 milyon 100 bin vatandaşımıza 29 milyar 629 milyon tutarında bir kaynak sunmuştur.

Esnaf Destek Paketi kapsamında 535 bin  249 esnafımıza 13 milyar 258 milyon TL'lik bir finansman desteğine ulaşmıştır.

İşletmelere sunulan kefaletli işe devam kredi desteği toplam 124 milyar 386 milyon finansman tahsis edilmiştir. Bu finansman tahsisi yapılan firmaların yüzde 97'sinin KOBİ'ler olması, orta kesimlere dönük yaygın bir destek paketinin yürürlüğe koyulmuş olmasıdır.

Hiçbir vatandaşımızı yalnız bırakmadık.

Virüs öncesi dünya ile sonrası dünya farklı.

DSÖ, 'İlk kriz, aşının eşit dağıtımı' dedi.

Radikal bir değişim ve dönüşümün olacağı kesin.

Gıda ve sanayi alanlarına daha çok eğileceğiz.

102 ülkeden 65 vatandaşımız getirilmiştir. Bir muhalefet yetkilisi sürekli olarak dış ülkelerden getirdiğimiz rakamlar arttıkça o kadar meseleyi takip etmekten uzak ki, 'niye ikide bir değişik sayılar açıklıyorsunuz' diyor, matematikten bile kopmuş zihniyetle karşı karşıyayız. Yurtlarda karantina süreleri dolanlar oradan ayrılıyorlar. Onların memnuniyetini duymak, hiçbir vatandaşımızı mahsun ve yalnız bırakmayacağımızın göstergesi.

ABD'DE YAYINLANAN 'DİNİ ÖZGÜRLÜKLER' RAPORU
Özellikle azınlıklar konusunda Türkiye'ye yapılan değerlendirmelerin tamamı haksız ve yanlıştır.

Tümüyle propaganda metni gibi, rapor değil.

Bu bilgileri kimden alıyorlarsa, bu aldıkları kişileri bizim azınlık mensuplarımızdan olmadıkları, tamamen başka sahiplerle hareket eden odaklar olduğu bilinmektedir.

FETÖ elebaşına masumiyet atfı da manidardır.

SORU CEVAP
Şimdiden bir takvim belirlemeler mümkün dğeil. Vakalar düştükçe yeni kolaylıklar gelecek. Vaka artışı olursa önlemler sıkılaştırılır.

Ayrıntılar geliyor…