Şanlıurfa'dan yıllar önce göç edip Tarsus'a yerleşen Mahmut Erdem, aynı zamanda teyzesinin kızı olan evli Özlem Çınar ile 21 Şubat 2010 tarihinde kaçarak, Gaziantep'e gitti. Gaziantep'te bir tanıdıklarının evinde yaşamaya başlayan Erdem ve Çınar'ın kaldığı yer, aileleri tarafından saptandı. Gaziantep'e gelen genç kadının akrabaları ve erkek kardeşi A.Ç. (15), konuşma bahanesiyle Mahmut Erdem'i 33 PY 323 plakalı otomobile alarak Gaziantep-Şanlıurfa Otoyolu'nun 5'inci kilometresindeki üst geçide götürdü. Burada A.Ç., yanındaki kişilerce kollarından tutulan Mahmut Erdem'i bıçaklayarak öldürdü. İhbar üzerine A.Ç. ile diğer yakınları jandarma tarafından gözaltına alındı. İfadesinde, Mahmut Erdem'i namus meselesi için öldürdüğünü söyleyen A.Ç., tutuklandı.

Olaydan sonra Özlem Çınar ise ortadan kayboldu. Yakınları tarafından öldürülme ihtimali üzerine polis tarafından da aranan genç kadının cesedi 25 Şubat 2010 tarihinde Tarsus'un Şahin Mahallesi ile Yeşil Mahallesi arasında kalan meyve bahçesinde ağaca asılı bulundu. Genç kadının çamaşır ipiyle asılı olduğu ve ayaklarının yere değmesi dikkat çekti. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada, kadının namus meselesi yüzünden aile yakınları tarafından intihara zorlanmış olabileceği ya da boğarak öldürdükten sonra cinayete intihar süsü vermek için cesedinin asılmış olabileceği değerlendirildi.

Olaydan sonra firar eden baba H.Ç., 10 Kasım 2010 tarihinde Yenice Mahallesi'nde meydana gelen trafik kazasında A.Ç. adlı kişi ile birlikte yaralı olarak yakalandı.

Aradan geçen 11 yılın ardından firar edenlerin arasında olduğu iddia edilen ve Gaziantep 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nce 'kan gütme saikiyle öldürme' ve Tarsus 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 'yakın akrabayı öldürme' suçlarından aranan H.Ç., Tarsus polisi tarafından Şahin Mahallesi'nde yakalandı.