Manisa'nın Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, dün kolon kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Durbay, çoklu organ yetmezliği rahatsızlığından dolayı 12 gündür yaşam mücadelesi veriyordu. Durbay, bugün memleketinde son yolculuğuna uğurlanıyor.

Gülşah Durbay'ın naaşı, onbinlerce vatandaşın katılımıyla Hatuniye Camii’ne ulaştı.

Çeşme Belediye Başkanı, cami bahçesinde düzenlenen törende gözyaşları içinde konuştu.

Deniz, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Başkanımızı değil, benim gülümü anlatacağım. Bizim gençlik kollarında kesişen ortak umudumuzun yolu önce dostluğa, ardından mükemmel bir kardeşliğe dönüştü. Gençliğimizin ruhunda o Manisa'nın parlayan yıldızı oldu. Yıllar geçtikçe hem mücadelemizde yükseldi hem de aynı anda birçok alanda eğitimini tamamladı.

Kaç kişiliğin olabilir gülüm diye dalga geçtiğim Gülşah hastalığından kaynaklanan halsizliğine inat eğitimine devam ettiği Hukuk Fakültesini bile tamamladı ve birçok diplomasına bir yenisini daha eklemiş oldu. Hayallerini kurduğumuzdan çok daha öte günleri birlikte yaşadık.

Manisa'mızın ilk kadın belediye başkanı olma macerası ve bunun adaylık sürecinde bile yol arkadaşlarını düşünürdü. Lalito, Genel Başkanımız Şehzadelerden aday olmama arzu ediyor diye heyecanla beni aradığında kendi meselesini kenara koyup seni nasıl adaylaştırabiliriz diye düşünüyordu. Sanırım kardeşliğimizi en iyi tarif edecek şey de bu olur.

Hangi durumda olursak olalım, tüm parti yolculuğumuzda ve hayat yolculuğumuzda bizim önceliğimiz hep diğeri oldu. 31 Mart'ta partimizin Türkiye genelindeki zaferinde telefonum susmuyordu. Ama ben tebrik telefonlarıma cevap vermek yerine henüz sonuçlar kesinleşmemiş olmasına rağmen gülümü arayıp mutluluk gözyaşlarıyla önce onu tebrik etmiştim.

O günlerde Gülşah hasta değildi. Bu vedaya değil de hayallerine yakındı. Sen benim bu hayatta tanıdığım en güçlü kadınlardan birisin gülüm. Hastane yatağında yanına uzanıp kollarımda ağladığın kaç kemoterapi geçirdik bilmiyorum. Ama hepsinin bitişinde büyük bir aşkla, tutkuyla bağlı olduğun memleketinin sokaklarına koştuğunu belediyenin programlarına gittiğini, sonsuz bağlılık duyduğun Manisa halkının arasına karıştığını ben bilirim.

Müthiş bir sorumluluk duygusuyla işinin başında olduğunu da ben bilirim. Kemoterapinin yan etkileri nedeniyle sahneye çıkmadan hemen önce kusup, sahnede devleşen kentinin kadın lideri olduğunu da ben bilirim. Senin kardeşin olmak benim için bir ayrıcalıktı. Bana içimde fırtınalar koparken sessiz kalmayı, içim ağlarken gülmeyi, canım yanarken mücadele etmeyi sen öğrettin gülüm. Sen savaşçı olarak doğdun, mücadeleci olarak yaşadın ve bir an olsun bükülmeden dimdik aramızdan ayrıldın.

Bundan yalnızca 3 hafta önce Çeşme'de bana son kez kalmaya geldiğini sen de biliyordun. Ben de biliyordum. Ama biz bunu açıkça seninle konuşmadan sadece uzun bir veda konuşması yaptık. O gün konuştuklarımız daima emanetim olacak. Bir an için bile gözün arkada kalmasın. Ailen ailemiz oldu. Gerçek dostlarımız bir an olsun yanından hiç ayrılmadılar.

Bak hepimiz bütün kırmızı yelekliler şimdi yine burada bir aradayız. Sen bize yoğun bakım yatağında hakkını helal ettin. Bizim de tüm haklarımız sana helal olsun gülüm. Gülümü tüm süreçte en mutlu eden şey de şu oldu. Milyonlarca insanın hakkını savunan mücadelemizin öncüsü Sayın Genel Başkanımız'ın onun sağlık durumunu takip etmeyi bir an olsun hiç eksik etmemesi. Her şeyi bir yana Gülşah'ın sağlığını bir yana koydu. Adım adım her sürecini takip etti ve onu bir an olsun yalnız bırakmadı.

Gülşah hep dualarla andı adınızı. Hatta bunca sıkıntı arasında onu düşünüyor olmanızdan hep bir mahcubiyet de duydu. Ama yük olmaktan duyduğu o hicabı gözlerindeki bir parlaklık kapatırdı. O da sizin yol arkadaşınız olmak Sayın Genel Başkanım. Gülüm son günlerinde bile bu yoldaşlığı gururla gözleri ışıl ışıl anlattı.

Ben de size yol arkadaşınız olarak değil, Gülşah'ın kız kardeşi olarak teşekkür ediyorum. Bir gülümün güzel ailesi. O sizin evladınız olmayı çok sevdi. Ama sanıyorum ki en çok onunla aynı gün doğan ılgazın teyzesi olmayı sevdi. O annesinin nazlı güzeli, babasının canı, kardeşinin en değerlisi ve tüm ailesinin gururu oldu. 'Çok acıklı bir hikaye yazdık değil mi?' dedi. Bu gülümün yoğun bakımda söylediği son sözlerden biriydi.

Hayır gülüm. Sen kısacık ömrüne unutulmayacak kadar güzel bir hikaye sığdırdın ve çok büyük başarılara imza attın. Asla unutulmayacaksın. Ah gülüm. Yüreğimdeki acıyı tarif edecek kelimem yok.

Eksiğim, boşluğa bırakılmış gibiyim. İyi ki geçtin bu memleketten. İyi ki ışık saçtın hayatlarımıza gülüm. Seni çok seviyorum. Seni çok özleyeceğiz. Rabbim seni cennetinin en güzel köşesine alsın gülüm. Huzurla uyu"

ÖZEL, GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli'nin konuşması sırasında CHP lideri Özel göz yaşlarına hakim olamadı.