Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, güne kan donduran bir haberle başladı. 14 yaşındaki bir çocuğun anne ve babasını öldürdükten sonra intihar ettiği haberi tüm ülkeyi dehşete düşürdü. Polis olayla ilgili açıklama yaparken cinayetin görgü tanığı yaşanan korkunç anların detaylarını tüm açıklığıyla anlattı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC)14 yaşındaki bir çocuğun annesi ve babasını öldürerek, intihar ettiği iddia edildi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti güne aile vahşetle uyandı. Geçitkale'de aile arasında çıkan tartışma 3 ölümle sonuçlandı.

Olayla ilgili ilk bulgulara göre, 14 yaşındaki Çınar Çobanoğlu’nun annesi Bengü Çobanoğlu ile emekli astsubay olan babası İbrahim Çobanoğlu’nu vurarak intihar ettiği iddia edildi.

Olayla ilgili olarak aile bireyinden Eralp Çobanoğlu’nun (18), Mağusa Polisi Müdürlüğü’nde sorgulandığı belirtildi.

Cinayeti kimin işlediğiyle ilgili çok yönlü araştırma sürüyor. Polis cinayetle ilgili yaptığı incelemelerde evin içerisinde 2 boş kovan bulduğu, olayda kullanılan tabancanın emare olarak alındığı ifade edildi.

Olay yerine çok sayıda polis ekiplerinin sevk edildiği belirtildi.

KKTC'de yayın yapan Kıbrıs Postası gazetesinde yer alan habere göre 14 yaşındaki Çınar Çobanoğlu, annesi 48 yaşındaki Bengü Çobanoğlu ve babası 52 yaşındaki İbrahim Çobanoğlu'nu uyudukları sırada tabanca ile öldürdükten sonra kendisini de yaraladı. 
14 yaşındaki Çınar Çobanoğlu kaldırıldığı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

Olayın ardından ağabey, Eralp Çobanoğlu ise sorguya alındı. Edinilen bilgiye göre, 14 yaşındaki çocuk önce yatak odasında uyuyan babayı ve anneyi silahla öldürürken, ardından kendi canına kıymak istedi.
Cinayetlerin baba Emekli Astsubay İbrahim Çobanoğlu'na ait ruhsatlı tabancayla işlendiği öğrenildi.

Anne, baba ve çocuğun ölümüne yol açan tabanca, canlı mermiler ve şarjör inceleme yapılmak üzere Balistik İnceleme Şubesi'ne teslim edildi.
Polis kayıp kovanın tespiti için patlayıcı madde dedektör köpeği ile arama yapacak.

GEÇİTKALE'DE YAŞANAN KORKUNÇ CİNAYETİN ARDINDAN POLİSTEN İLK AÇIKLAMA GELDİ
Yapılan açıklama şu şekilde,
"08.01.2021 tarihinde, saat 03.30 sıralarında, Geçitkale'de sakin İbrahim Ç.(E-52) ve Bengü Ç.(K-48) ikametgahlarının yatak odası içerisinde tabanca ile vurulmak suretiyle olay yerinde yaşamlarını yitirmişlerdir. Yine aynı ikametgah içerisinde bulunan 14 yaşındaki Çınar Ç. (E-14) ise ağır yaralı olarak kaldırıldığı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirmiştir. Olayla ilgili polis soruşturması çok yönlü olarak devam etmektedir."

CİNAYETİN GÖRGÜ TANIĞI YAŞANANLARI ANLATTI
Geçitkale’deki cinayetin görgü tanığı İbrahim Gamar  aile faciasıyla ilgili yaşadıklarını Yenidüzen gazetesine anlattı. Sabaha yakın saat 03.00 sıralarında evin kapısının şiddetli bir şekilde çaldığını anlatan Gamar, üç kişinin hayatını kaybettiği Çobanoğlu ailesinden büyük oğlan Eralp Çobanoğlu’nun kapıda “Beni kurtarın, beni evinize alın” diye yalvardığını söyledi.
Olay yerine koşan, cinayetin ilk görgü tanıklarından Gamar, yaşadıklarını şöyle anlattı “Sabah 3’ü geçmişti saat. Bizim kapının şiddetli bir şekilde çalındığını duydum. Hanımla beraber koşarak gittik. Ben açtığımda şoka uğradım. Kapımızı ailenin büyük oğlu Eralp çalıyordu. Kapıyı açtık, Eralp ‘Amca koşun koşun kurtarın beni.. Çınar bana ateş etti, koşun bakın kendine de bir şey yaptı galiba’ diyordu… ‘Beni evinize alın’ diyordu. Eralp’i eve aldık. Ben de hemen evlerine girdim. Herhangi bir silah sesi duymadım. Eve girdiğimde çocuğu (Çınar’ı) oturur vaziyette buldum. Hemen 112’yi ve polisi aradım. 03.16’da 112’yi, bir dakika sonra polis karakolunu aradım. Ambulans geldi, ambulans şoförü benden yardım istedi. O ana kadar ben bir şey anlamadım. Anne baba hayatını kaybetmişti ancak Çınar Çobanoğlu hayattaydı. Ben kendisini bulduğumda yatakta oturur vaziyette yere doğru eğilmişti. Ambulans geldiğinde Çınar’ı sedyeye taşıdık, o an onun da vurulduğunu anladım. Çünkü çocuk kanlar içindeydi. Hala inanmak istemiyorum. Şok içindeyim. Ben eve girdiğimde anne ve baba yatak içerisinde ölü vaziyetteydiler”