Diyarbakır'da, anne karnında Akdeniz anemisi teşhisi konulan 3 yaşındaki tek yumurta ikizleri, 8 ay arayla aynı donörden yapılan kemik iliği nakliyle sağlığına kavuştu. 

Bismil ilçesinde yaşayan Mizgin ve Ahmet Çalın çifti, 2017 yılında ikiz çocukları olacağını öğrendi. Doğum öncesi rutin kontrollerde ikizlere Akdeniz anemisi teşhisi konuldu. 

Özgür ve Barış ismi verilen ikiz kardeşler, dünyaya gözlerini açar açmaz hastalıkla mücadele etmeye başladı. Sağlık durumları yakından takip edilen ikiz bebeklere henüz 9 aylıkken kan nakli yapılmaya başlandı. 

Bir süre Diyarbakır'da şifa arayan aile, bebeklerinin tedavisi için Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvurdu.

Pediatrik Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Malbora, yaptığı tetkikler sonrası kardeşlere kemik iliği nakli yapılması gerektiğine karar verdi. Bu dönemde ikizlere ilaç ve kan nakli tedavisi uygulandı. Bebeklerinin yaşama tutunabilmesi için Bismil'den İzmir'e yerleşen aile, uygun donör için beklemeye başladı. 

Önce akraba içi donör taraması yapıldı ancak buradan sonuç alınamayınca Sağlık Bakanlığı Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezine (TÜRKÖK) başvuru yapıldı.

Önce İzmir ardından İstanbul

İkizlerin tedavilerini yakından takip eden Prof. Dr. Malbora, bu süreçte İzmir'den ayrılarak Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesinde göreve başladı. Bu habere üzülen Çalık çifti, çocukları için bu kez de İstanbul'a yerleşti.

Barış ve Özgür'ün tedavilerine İstanbul'da devam eden Prof. Dr. Malbora, bu yılın başında aileye mutlu haberi verdi. Uygun donörün bulunmasının ardından ikiz bebeklere 8 ay arayla kemik iliği nakli gerçekleştirildi. 

Bir süre daha İstanbul'da kontrolleri yapılan ikizler, sağlıklarına kavuştu. Anne ve baba da bebeklerinin iyileşmesinin ardından gurbet hayatına son vererek memleketleri Bismil'e döndü. 

"Şansımız kardeşlere anne karnında teşhis konulması oldu"

Nakli gerçekleştiren Prof. Dr. Barış Malbora, AA muhabirine, Barış ve Özgür'ün kendisine getirildiğinde sağlık durumlarının kötü olduğunu söyledi. 

İkizlerin iyileşmesi için çok mücadele ettiklerini belirten Malbora, "Akdeniz anemisi hastalığının tedavisinde erken kemik iliği nakli oldukça önemlidir. Özellikle 16 yaşından büyük çocuklarda tedavi başarısı daha düşük olduğunu biliyoruz. Bizim bu süreçte en büyük şansımız Özgür ve Barış kardeşlerin teşhisinin daha anne karnındayken konulması oldu. Kardeşlere uyguladığımız ilaç tedavisi ve kan nakli kemik iliği nakli yapılıncaya kadar bize zaman kazandırdı." dedi.

Prof. Dr. Malbora, anne ve babanın bu süreçte hiç umutsuzluğa kapılmadığını, uygun donörün bulunacağına inandıklarını dile getirdi.

Kemik iliği ikizler için ikiye bölündü

Ailenin yaklaşık 2 yıl donör beklediğini hatırlatan Malbora, şöyle konuştu:

"İkizlere uygun donör TÜRKÖK aracılığıyla bulundu ve o günü hala unutamıyorum. Uygun donör bulununca ikizlere farklı bir tedavi yöntemi uygulamaya karar verdim. Hastalarımızın tek yumurta ikizi olması ve bağış azlığı nedeniyle tek bir donörden aldığımız kemik iliğini kardeşlerin sağlığına kavuşmaları için ikiye bölme kararı aldık. Bu nadir uygulanan bir yöntem ancak başarılı olduk. Önce Özgür'e kök hücre nakli yaptık. Onun kan değerlerinin yükselerek sağlığına kavuşmasının ardından dondurarak beklettiğimiz kalan kemik iliğini bu yılın eylül ayında kardeşi Barış'a naklettik. İki kardeş de bu sayede sağlığına kavuştu. Uyguladığımız tedavinin olumlu sonuç vermesi bizi çok mutlu etti." 

Malbora, Türk Kızılaya 3 tüp kan veren herkesin ilik nakli bekleyen hastalara umut olabileceğini sözlerine ekledi.  

"Bizim için mucize"

Anne 27 yaşındaki Mizgin Çalın ise çocuklarının rahatsızlığı nedeniyle hayli zorlu günler yaşadıklarını anlattı. 

İkizlerinin Akdeniz anemisi hastası olduğunu öğrendiğinde çok ağladığını ifade eden Çalın, "Onları dünyaya getirmeye karar verdim. Doktorlar çocukların tedavisi için bir çocuk daha yapmamızı önerdi ama bizim buna cesaretimiz yoktu. Çocuklarımın kanları 3 haftada bir değişiyordu. Onları hasta görmek beni çok üzüyordu. Kemik iliği nakli olmaları için 2 yıldan fazla donör arandı ama bulunamadı. Çocuklarım önce İzmir'de daha sonra İstanbul'daki hastanede tedavi gördü. Aynı donör ikizlerime şifa oldu. Tek şansımız çocuklarımı tek yumurta ikizi olması. Bu bizim için mucize." diye konuştu. 

Bismil'de çiftçilik yapan baba Ahmet Çalın (28) ise çocukları sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu, naklin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra evlatlarına hayat veren kişiyle tanışmak istediğini belirtti. 

"Donörden aileye duygulandıran mektup"

Bu arada Çalın ailesi, nakilden kısa bir süre sonra ismi açıklanmayan donörün TÜRKÖK aracılığıyla kendilerine yolladığı mektupla duygusal anlar yaşadı.

Mektupta ise donörün şu sözleri yer aldı:

"Çok güzel bir haber aldım. Benim gidip bunu yapmamın sebebi bir çocuktu. Neden mi? Çocuklar özeldir, tertemizlerdir. Umutsuzluk herkesin başına gelebilir. Benim, senin, onun... Bu yaşamımız boyunca bir şekilde bizi bulur. Çok zengin de olsan çok fakir de. Ama umut olmak başka bir zenginlik ve ben bu zenginliğe kavuştuysam ne mutlu bana.

Hayatınız boyunca siz de umutlu olun sizi mutlu etmek, sizin ailenize mutluluk vermek, o anki evdeki mutluluğunuzu düşünüyorum. Allah beni böyle bir şeye vesile kıldığı için şükrediyorum. Bir bebeğin parmağını tuttuğu gibi sımsıkı tutunun bu hayata. Mutlu olun her zaman. Bir gün bana ve aileme anlatırsınız belki bunu. Ben de bir babayım. Kızıma anlatacağım bir hikayem var. Sizin de çocuklarınıza anlatacağınız bir hikaye olsun hayatınız boyunca." (AA)