Magazin

Denizlerin ‘kürekçi’ kadınları başarılarını sürdürüyor

Abone Ol

İzmir'in kürekçi kadınları, mesleklerindeki başarılarını denizlere de taşıdı ve ulusal kürekçilik yarışmalarındaki zaferleriyle adlarını duyurdu.

İzmir'de 2018 yılında Türkiye Kürek Federasyonu'na bağlanan İzmir Kürek Kulübü'nün kadın sporcuları, hafta içi akşam güneş batarken, hafta sonu da sabah gün doğarken Bostanlı Balıkçı Barınağı'nın yanındaki kanolarına binerek saatlerce kürek çekiyor.

Doktor, avukat, öğretmen, bankacı, mühendis, akademisyen, ev kadını gibi çeşitli meslek gruplarından ve her yaştan kadınlar, ellerinin su toplamasına, kanamasına ve nasır tutmasına aldırmadan küreklerini bırakmıyor.

Kulübün kadınları, aylarca süren antrenmanların ardından 2018'de Adana'da düzenlenen Deniz Küreği Yarışması'nda iki bronz madalya, bir 3'üncülük kupası kazandı.

Fethiye Deniz Küreği Yarışması'nda bronz madalya elde eden kadınlar takımı, İstanbul Salon Küreği Yarışları'nda da gümüş madalya aldı.

Kadınlar, 2019 yılında da kürek çekerek Fethiye'deki Akdeniz Yarışları ve Sapanca'daki Ulusal Egemenlik Kupası'ndan da ikincilik ve üçüncülüklerle döndü.

"MÜCADELEYİ SEVİYORLAR" Kulüp başkan yardımcısı Tansel Erülkü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 200 aktif sporcunun büyük bölümünün kadın olduğunu belirtti.

Kürek sporunu yaşatmaya çalıştıklarını, kadınların yoğun ilgisini de sevindirici bulduklarını ifade eden Erülkü, "Kadınlarımız çok hırslı ve başarılı. İş çıkışı ya da hafta sonu izindeyken denize çıkıyorlar. İzmir'in de tadını çıkarıyorlar. Yaşları 13-65 yaş arasında değişiyor." dedi.

Erülkü, kadınların kulübe daha çok madalya ve kupa kazandırdığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Kürekçilik erkek tabanlı bir spor ama kadınlarla çalışmak nispeten kolay. Çünkü azimliler. Mücadeleyi seviyorlar. Profilimiz çok yüksek. Hakiminden doktoruna, iş insanından yöneticiye kadar geniş skalada çalışan kadınlar var. Onların kürekçiliğe ilgisinden memnunuz."

SKOLYOZA DA STRESE DE İYİ GELİYOR Kadın kürekçilerden Çağla Bozoğlu, 20 yıldır doktorluk yaptığı acil servise bir hastanın "kürek çarpması" sonucu geldiği gün hayatının değiştiğini belirtti.

Hastadan kürekçilik sporuna ilişkin bilgi aldığını ve 1 yıl önce kulübe üye olup hastası ile spor arkadaşı ve dost olduğunu anlatan Bozoğlu, "Denize açıldığım ilk gün güneşin batışını, manzarayı gördüğümde ait olduğum yerin deniz olduğunu anladım. Gerçekten çok mutluydum. Mesleki, ruhsal, bedensel tüm yorgunluğum geçti." dedi.

Bozoğlu, kürekçiliğin toplumda "erkek sporu" olarak bilindiğini ancak bunun doğru olmadığını vurgulayarak, şimdi acil servise başvuran ve sağlık durumu uygun olan tüm kadınlara bu sporu önerdiğini anlattı.

Güzellik uzmanı Azize Daşdan da skolyoz hastası olduğunu, doktor tavsiyesiyle tedavi amaçlı spora başladığını aktardı.

Yıllarca çektiği ağrılardan kurtulduğunu belirten Daşdan, yarışmalar sayesinde farklı şehirler de gördüğünü, artık kendini daha iyi hissettiğini kaydetti.

Dezavantajlı kadınlara yönelik projelerde koordinatörlük yapan Semra Türkeköle de erkeklerle "eşitlikte" buluşmayı hedeflediklerini aktardı.

Erkeklerle beraber spor yaptıklarını vurgulayan Türkeköle, şöyle konuştu: "Bizim toplumumuzda 'kadınlar ağır spor yapamaz' düşüncesi var ama ben o yargıda değilim. Biz kadın kürekçiler doğa ile iç içeyiz. Kuşlarla, pelikanlarla, flamingolarla. 4 dersten sonra özgür şekilde kürek sporunu yapabiliyoruz. Bu sporun fiziksel ve sosyal olarak bize kattığı çok şey var. 50 yaşındayım ama vücudumun bütün kasları çalıştığı için sağlıklı bir yaşam sürüyorum."