Hale Halime YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Fırıncılar Odası Başkanı Kemal Sırtı, ekmeğe gelen zam, zamma yönelik eleştiriler ve fırıncı esnafının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sırtı, Halk Ekmek büfelerine yönelik de önemli açıklamalarda bulunarak, CHP Lideri Özgür Özel’e sundukları “Kart” sistemini anlattı. Sırtı, dar gelirli ailelere belediyeler tarafından verilecek bir kartla, dar gelirli vatandaşların mağdur olmadan her fırından ekmeğini alabileceğini ve İzmir genelinde dağıtılacak ekmeğin 4’te 1’ini de fırınların karşılayacağını duyurdu.
“BİZİM DE EVE EKMEK GÖTÜRMEMİZ LAZIM”
Türkiye’de ağır enflasyon koşulları altında iğneden ipliğe zam gelirken, ekmeğe 2,5 TL’lik zammın gelmesine dair eleştirilerin fırıncı esnafını çok üzdüğünü dile getiren Sırtı, “Biz tepkilerden dolayı üzülüyoruz. Fırıncılık çok zor bir meslek. Ekmek; un, maya, sudan ibaret değil, bizim 41 girdiğimiz var. Bu 41 kaleme her gün zam geliyor, akşam yatırıyoruz, sabah kalkıyoruz, mayaya zam, suya zam, elektriğe zam, doğalgaza zam geliyor. Bizim en çok belimizi büken ise işçilik. Bizim de yaşamamız lazım, bizim de evimize ekmek götürmemiz lazım, bu yüzden zam yapmamız lazım. Vatandaşımızı da düşünüyoruz. Şu anda 200 gram ekmeğin 15 TL olması lazım ama vatandaşlarımız için yüzden 12,5 TL olmasını istedik” dedi.
“GİDERLERİMİZ ÇOK, SIKINTI ÇEKİYORUZ”
Fırıncı esnafının çalışanına asgari ücret vermediğini vurgulayan Sırtı, “Ocak’ın ilk haftasında da fiyatı uyguladık, bunda geç bile kaldık, asgari ücrete yüzde 30 zam geldi. Biz işçilerimize asgari ücret vermiyoruz, yüksek maaş veriyoruz ve eleman da bulamıyoruz. Giderlerimiz çok ve büyük sıkıntı çekiyoruz” ifadelerini kullandı.
“SUYA, ELEKTİRİĞE, SİGORTA PRİMLERİNE İYİLEŞTİRME YAPILSIN”
Ekmeğe zam gelmemesi ve fırıncı esnafının nefes alabilmesi için teşvik verilmesi gerektiğini belirten Sırtı, "Bizim ham maddelerde indirim almamız lazım, elektrikte, suda… Su faturasında ödediğimiz katı atık bedeli bizim canımızı yakıyor. Küçük, 2 bin ekmek çıkartan işletmeye 50 – 60 bin TL su faturası geliyor. Elektrik, doğalgaz, sigorta primlerinde bize iyileştirme yapılması lazım. Biz ekmeğe zam yapalım peşinde değiliz. Bunu istemiyoruz” diye konuştu.
“HER FIRINDA ASKIDA EKMEK VAR”
İzmir’de tüm fırınlarda askıda ekmek uygulamasının aktif olduğunu kaydeden Sırtı, “Şu anda hangi fırına girerseniz girin, dar gelirli vatandaşımız için askıda ekmek var. Hangi fırına giderseniz gidin, ücretsiz ekmek dağıtıyoruz. İzmir Fırıncılar Odası olarak güzel bir sistem kurulmuş, 10 senedir yapılıyor, biz de geldiğimizden beri bu uygulamayı yaygınlaştırdık, her fırına yaptık” açıklamasında bulundu.
“LÜKS ARAÇLA YANAŞIP HALK EKMEK’TEN EKMEK ALANLAR VAR”
Eski Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından kentin belli noktalarına yerleştirilen Halk Ekmek büfelerinin yanlış konuşlandırıldığını, fırınların önlerine konulduğunu ve dar gelirli olmayan mahallelerde de hizmet verdiğini anlatan Sırtı, insanların Alaybey’de lüks araçla yanaşıp Halk Ekmek’ten ekmek aldığını aktardı. Sırtı, “Halk ekmek bizi kötü etkiliyor. Halk ekmek noktaları fırınların yanına konuldu. Bu bizi üzüyor. İzmirli fırıncılar olarak biz belediyemizin de vatandaşımızın da yanındayız. Ortak proje istiyoruz. Maalesef Cemil Tugay Başkanımızdan çok randevu talebinde bulunduğumuz halde kendisiyle görüşemedik. Genel Başkanımız Özgür Özel ile görüştük ve bir kart sistemi üzerine uzlaşıya varıldı ancak Cemil Başkanımızla bir türlü bu işi görüşemedik. Halk ekmek büfelerinin fırınların diplerinden ayrılması, belli noktalara konulması lazım. Dar gelirli vatandaşların hepsi Halk Ekmek büfelerinden ekmek almıyor, adam lüks aracıyla yanaşıp, halk ekmekten ekmek alıyor. Bu da bizi büyük sıkıntıya sokuyor. Halk kasap, halk lokantası dar gelirliye hizmet etmiyor emin olun, geliri yüksek olan vatandaş da gidip yararlanıyor. Esnaf lokantalarına gidin bakın, kaç tane dar gelirli göreceksiniz? Şu anda belediye esnafla rekabet yapıyor” dedi.
“KART SİSTEMİ GELSİN, 4’TE 1’İ BİZDEN OLSUN”
Lokantacılar Odası da, Kasaplar Odası da, Fırıncılar Odası da ortak bir proje geliştirilse bu işe dahil olur. Kart sistemi çok güzel bir sistem, muhtarlar aracılığıyla geliri düşük aileler belirlenir, zaten belediyelerde de dar gelirli insanların bilgisi var, kart sistemi getirilirse hem verilen hizmet amacına ulaşır hem de vatandaşımız mahcup olmaz. Dar gelirli vatandaşın elinde kartı olacak, gelecek kredi kartı verir gibi kartını verecek, ekmeğini alacak, esnaf lokantasında yemeğini yiyecek. Kart sistemi getirildiğinde 4’te 1’ini de biz karşılamayı taahhüt ediyoruz. Bunu Sayın Özgür Özel’e de söyledik. Zaten belediyemizin durumu da kötü, zarar ediyor. Kart sistemi getirilsin, hem esnaf mağdur olmasın, hem belediye gereksiz harcamadan kurtulsun, hem vatandaş mahcup olmasın, hem de halk ekmek olarak kaç ekmek çıkartılıyorsa onun 4’te 1’i bizden olsun” diye konuştu.
“EKMEK SAĞLIKTIR, BÜNYEYE GİRECEK”
Son günlerde özellikle sosyal medyada beslenme uzmanlarının yaptığı “Ekmek sağlıksız” açıklamalarının hatırlatılması üzerine konuşan Sırtı, “Bu açıklamalardan rahatsızız. Ekmek sağlık için olmazsa olmazdır. Biz bunu kendimiz de araştırdık, benim bir hocam vardı profesör, ‘Ekmek şu bünyeye girecek, sağlıktır’ derdi. Artık beyaz ekmeğin de tüketimi azaldı, çeşit ekmek alternatifleri de var” dedi.
“ÜRETTİĞİMİZ EKMEĞİ EVİMİZDE DE YİYORUZ”
Sırtı, “Ekmeğin içine beyazlatma için herhangi bir madde katılıyor mu” sorusuna ise, “Asla, biz İzmir’de tüm fırınlarımızı denetliyoruz. Tuz, un, su ve mayadan başka bir şey girmez. Soğuk su ya da buz kullanılır. Herhangi bir katkı maddesi kesinlikle kullanılmıyor, bizde o ekmeği evimize götürüp yiyoruz” yanıtını verdi.
“ÇÖPE ET, SİGARA, PEYNİR ATAN GÖRDÜNÜZ MÜ?
Geçtiğimiz günlerde Bornova Belediyesi tarafından yapılan Şafak Denetimine ilişkin de soruları yanıtlayan Sırtı, merdivenaltı ekmek üreticilerine dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:
Biz denetlemeye her zaman açığız ama asıl zincir marketlerin denetlenmesi gerekiyor. Herkes kafasına göre istediği fiyatı koyuyor, konu ekmek olunca büyük sıkıntı yaşıyoruz. Biraz şov malzemesi oldu. Biz siyasete alet olmak istemiyoruz. Biz devletimizin de milletimizin de yanındayız. Deprem felaketini yaşadık, İzmir’den her gün 50 bin ekmek gönderdik. Fırıncılarımızın 24 saat çalıştı. Bizim de evimize ekmek götürmemiz lazım, küçük bir zam istediğimizde yer yerinden oynuyor. ‘Ekmek 12,5 TL mi olur’ diyorlar, çıkın bakın bütün çöplerin dibinde ekmek var. Siz hiç et, sigara, peynir atan gördünüz mü? Ucuz olduğu için adam 3 ekmek yiyorsa 5 alıyor, ertesi gün yemiyor çöpe atıyor. Bunu da unutmayalım.
“MERDİVENLATI FIRINLARIN ADRESLERİNİ DE İLETTİK AMA DENETLENMİYOR”
İzmir Fırıncılar Odası olarak ben bölge bölge geziyorum, sürekli sahadayım. Denetim de yapıyorum. Bizim İzmir’de kayıtlı, ruhsatlı 642 tane fırınımız var, ben hepsine ulaştım. 400’e yakın da kayıtdışı ekmek üretimi yapan var. Ben belediyelerden şunu istiyorum; gece 3’te sabah 5’te gidebilirler, biz denetime açığız, fırıncılarımız da zaten şeffaftır, fırına girdiğinizde bir taraftan da imalatı görürsünüz. Kayıtdışı, ruhsatsız imalat yapanlarla ilgili belediyelere defalarca şikayette bulunmamıza rağmen, adreslerini de belirttiğimiz merdivenaltı yerlere hiç kimse gitmiyor. Bunları hiç kimse denetlemiyor, kayıtlı, ruhsatlı fırınlar denetleniyor.
“PAZARLARDAKİ EKMEKLER DENETLENİYOR MU?
Pazarları da denetlemeleri lazım, açıkta, toz toprak içinde ekmek satışı yapılıyor. İçinde ne olduğu belli değil. Bizim ruhsatlı fırınlarımız denetlensin bizim açımızdan bir sakıncası yok ama pazarlar ve merdivenaltı işletmelerde ekmek üretip, halk sağlığını tehlikeye atan yerlerin de denetimi ihmal edilmesin, yapılsın.
“KAYITDIŞIYLA REKABET EDİYORUZ”
Sırtı, “Neden bu kadar çok ruhsatsız, merdivenaltı ekmek üreticisi var?” Sorusuna ise, “Belediyelerin iş yapmamasından. Biz şikayetlerimizi yapıyoruz ama hiçbir şekilde karşılık alamıyoruz. Adamlar ne işçinin sigortasını yapıyor, ne vergi ödüyor, bir de bizle rekabet ediyor. Bu yüzden ruhsatlı fırınlar yüzde 30 kapasite ile çalışmak zorunda kalıyor” şeklinde yanıt verdi.