Can Hastanesi Check Up Merkezi'nde görevli Dr. Onur Duygu, kendinde güne başlayacak enerjiyi bulamayan, öğlene kadar kendine gelemeyen ve sürekli yorgun hisseden kişilere hemen vitamin takviyesine başvurmamalarını önerdi. Kişinin enerji azlığı hissetmesinin pek çok sebebi olabileceğine dikkati çeken Dr. Duygu, öncelikle bunları ortadan kaldırmanın yollarının aranması gerektiğini söyledi. Dr. Duygu, Aşırı sosyal medya kullanımı, aşırı düşünmek, hareketsiz yaşam tarzı, öfke ile dolu yaşamak, yetersiz su tüketimi ve kalitesiz bir uykunun kişinin enerjisini emdiğini söyledi. Dr. Duygu, sonbahar kış aylarında, havanın soğuması ve beslenme-yaşam düzenindeki değişimin de kişinin enerjinin azalmasına neden olabileceğini dile getirdi.
'DİJİTAL DOTOKS YAPMAKTA FAYDA VAR'
Cep telefonu ve televizyonların kişinin gününün önemli bir kısmını zapt ettiğini dile getiren Dr. Onur Duygu, "Kişi ofiste bile olsa bir taraftan bilgisayarda iş yaparken, bir taraftan sosyal medya gönderilerine bakıyor, aynı anda haberleri kontrol ediyor. Sürekli bir şeyleri aynı anda takip etmek kişiyi yoruyor. Bu durum kişinin konsantrasyonunu ve başarısını azaltıyor. İşin garibi kişi bu yorgunluğu o an fark etmiyor. Ancak, aradan bir süre geçince dijital yorgunluk başlıyor. Güne başlama isteğinde azalma oluyor. İnsanlar yatağa girdiğinde bile ellerinde cep telefonları var. Sonra sabah olduğunda yataktan çıkmak istemiyorlar. Elbette dünyadan uzak kalamayız ancak sınırlama yapmak ve hatta dijital detoks yapmakta fayda var" diye konuştu.
'AŞIRI DÜŞÜNMEYİN'
Kişinin enerjisini emen bir diğer etkenin de, aşırı düşünmek ve bazı konulara saplanıp kalmak olduğunu vurgulayan Dr. Duygu, "Beynimiz esnek bir organ. Bir şeyi ne kadar fazla düşünürsen bir süre sonra daha da fazla düşünmeye başlarsın. Ne yazık ki özellikle günümüzde düşündüğümüz şeyler çok da olumlu şeyler değil. Ya da geçmişle ilgili üzüntüler, gelecekle ilgili kaygılar bizi yormaya başlıyor. Bu nedenle saplanıp kalmamak, anın farkına varmak en doğrusu. Bazı şeyleri beklemeye almak gerekiyor" diye konuştu.
'HAREKETSİZ YAŞAMDAN UZAK DURUN'
Hareketsizliğin tek sonucunun kilo almak olmadığını da vurgulayan Dr. Onur Duygu, "Yapılan araştırmalar demans ve Alzheimer'in bile hareketsizlikle ilgisi olduğunu gösteriyor. Yaşlanınca demans olmak istemiyorsak hareket etmemiz gerek. İlla gidin spor salonuna yazılın demiyoruz. En basitinden adım atın. İşyerinizde kısa bir mola verip dolaşın" dedi.
Aynı şekilde öfkenin de stres hormonlarını coşturduğunun da altını çizen Dr. Duygu, bu durumun da inanılmaz bir bedensel ve ruhsal yorgunluk yarattığını kaydetti.
'SU İÇMEYİ UNUTMAYIN'
Yetersiz su tüketiminin pek çok rahatsızlığa neden olduğuna dikkat çeken Dr. Duygu, şöyle devam etti:
"İnsanlar özellikle kışın, su içmeyi unutuyor. Kahve ya da çay içmeyi seviyor ama suyu ihmal ediyor. Halbuki insanların asıl içeceği sudur. Yeterli su içmemek çok ciddi metabolik bozukluklar kadar nöropsikiyatrik bozukluklara, halsizliğe, konsantrasyon azalmasına ve baş ağrılarına neden olur.'(DHA)