İzmir'in Bayraklı ilçesinde yaşayan 56 yaşındaki emekli eczacı Kahraman'ın kalbine ölümcül ritim bozukluğu teşhisi konularak 2017 yılında şok cihazı takıldı.
Eşiyle birlikte Elazığ'da paramedik olarak görev yapan kızı ve damadını ziyarete giden Kahraman, evde fenalaştı.
İlk müdahalesi kızı ve damadı tarafından yapılarak özel bir hastaneye kaldırılan Kahraman'ın kalbinin, şok cihazının yetersiz kaldığı tespit edildi. Bunun üzerine doktorlar, kalbe dışarıdan şok uyguladı.
Sağlık çalışanlarının sürekli kontrol altında tuttuğu Kahraman, Sağlık Bakanlığına ait uçak ambulansla İzmir'e sevk edildi.
DEÜ Hastanesi Aritmi Merkezi'nde Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Emin Evren Özcan ve ekibi tarafından hastaya 3 boyutlu radyofrekans ablasyonu yöntemi uygulandı.
"Kalp atış hızı 190'lara kadar yükselmiş"
Prof. Dr. Emin Evren Özcan, AA muhabirine, Türkiye'de 3 merkezden biri olarak yılda binin üzerinde hastaya ritim bozukluğuna yönelik ablasyon ve kalp pili tedavisi uyguladıklarını ifade etti.
Kahraman'ın hayatta kalması için iki kentteki sağlık çalışanlarının zamana karşı yarışarak azami gayret gösterdiğine işaret eden Özcan, ritim bozukluğu ve 3 boyutlu radyofrekans ablasyon yöntemiyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Kalbin içinde elektriksel bir ileti sistemi var, kalbin kasılmasını sağlıyor. Kalp yetersizliği hastalarında kalbin içinde yaralar oluşuyor ve bu yaralar fazladan kablo gibi davranarak kısa devre yapıyor. Nabzı hayatla bağdaşmayacak seviyelerde yüksek attırıyor. Daha sonra kalp duruyor. Bunu engellemek için ilaçlar kullanıyoruz. Bazen bu hastamızda olduğu gibi şok cihazı takıyoruz. Ama bunun yetersiz kaldığı durumlarda kasık ve bazen de kalbin dışından girerek ritim bozukluğuna neden olan yaraları yakarak ritmi normale döndürüyoruz. Ölümcül ritim bozukluğu yaşayan hastalarda kalbin atış hızı 190'lara kadar çıkıyor."
Özcan, göğüsten girerek operasyon yapılan hastanın sağlık durumunun iyi olduğunu, taburcu edilme aşamasına geldiğini sözlerine ekledi.
"Kendimi çok özel hissettim"
Ahmet Kahraman ise kalbine yerleştirilen şok cihazının devreye girmesiyle baygınlık geçirdiğini, kendine yoğun bakım servisinde gelebildiğini söyledi.
Yoğun bakım servisinde kendisi için uçak ambulans ayarlandığının söylenmesi sonrası umudunun arttığını anlatan Kahraman, "Ben, bu filmlerde olur, aksiyon sahnelerinde olur diye düşünüyordum. Ambulans uçağın gelmesi kolay değil. Senin için geliyor, 1500 kilometre ötedeki İzmir'e getiriyor. Kendimi çok özel hissettim. 2 paramedik, 1 de doktor vardı. Benimle çok yakın ilgilendiler. DEÜ Hastanesine geldim. Emin Hocam'ın 3,5 saat süren operasyonuyla sağlığıma kavuştum. Kendimi çok şanslı hissediyorum." dedi.
Leyla Kahraman da eşinin ambulans uçak hizmeti sayesinde hayata tutunduğunu, bu olanağı sağlayanlara minnettar olduklarını ifade etti.