Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) üyeleri ‘Uluslararası Piyasalar ile Türkiye Ekonomisindeki Gelişme ve Beklentiler’ konulu toplantıda ekonomiyi masaya yatırdı. Uluslararası piyasalar ile Türkiye ekonomisindeki gelişme ve beklentilerin ele alındığı toplantıda yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisi değerlendirildi. ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, konuşmasında geçtiğimiz günlerde açıklanan mayıs verilerine göre yıllık cari açığın 58 milyar dolara ulaştığını, dış borç stoğunun ise milli gelirin yarısını aştığını dile getirdi. Yükselen ihracat rakamları ve kapasite kullanım oranlarındaki artışa karşın cari açık, yüksek faiz ve öngörülemeyen piyasa parametrelerinin bulunduğunu belirten Başkan Sivri, "İş adamları maliyetlerini hesaplamada ve ileriye dönük planlamalar yapmakta zorlanıyor. Geçtiğimiz yıl aynı aya göre bütçe giderleri yaklaşık yüzde 20 arttı. Yerel seçimler arifesinde bazı kamu harcamalarının yapılıyor olması beklenebilir. Faiz artışlarının yaşandığı ve dış kaynak bulmanın zorlaştığı bir dönemdeyiz" dedi.

Yabancı yatırımcının Türkiye piyasasına olan inancının çok önemli olduğunu söyleyen Fadıl Sivri, güven, istikrar ve öngörülebilirlik konularında yabancı kurum ve kuruluşların güvenini kazanmanın en önemli hedeflerden biri olduğuna dikkat çekti. Enflasyon verilerinin karlılığı kontrol altında tutma ihtimalini giderek zayıflattığını savunan Fadıl Sivri şunları söyledi:

"Üretici üzerindeki maliyet baskısı daha da yükselebilir. Enerji fiyatları sanayiciyi baskılayan farklı bir parametredir. Yüksek faizle mücadele buna sebep veren sorunlarla mücadele etmekle gerçekleşir. Yapısal reformlar ile birlikte ekonominin niteliğinin arttırılmasına ve katma değer üreten yeni teknolojiler üretilmesine ihtiyaç var. Demokratik kurumların işlerliğinin ön plana alınmadan faizlerin istediğimiz noktalara gelebilmesinin zor olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte bir an önce reform gündemine dönülmeli. Seçim sonrası Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sisteminde hala bazı belirsizlikler var. Reform gündemine geri dönmeli, önümüze bakıp daha sağlam bir zeminde yürümeliyiz. Nitelikli işgücünün doğru sanayi bölgelerinde sağlanabilmesi, gençlerin eğitim gördükleri alanda uzmanlaşarak kariyer sahibi olabilmeleri toplumsal reformun yaygınlaşması için önemlidir."

'BÜYÜME PERFORMANSINI SÜRDÜRÜYORUZ'

Makaleleriyle takip edilen İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan, global ekonomide kısa vadede bir iyimserlik olsa da uzun vadede bazı problemlerin biriktiğini anlattı. İş Portföy Yönetimi Baş Ekonomisti Nilüfer Sezgin ise Türkiye’de 1999 yılından beri yüzde 4.8’lik bir büyüme yaşandığını söyledi. Sezgin, Asya ve Çin ile yarışılan dönemler olduğunu belirterek “2018 yılının ilk çeyreğinde büyüme performansını sürdürüyoruz. Gelişmekte olan ülkelere bakıldığında yatırımcıları cezbeden bir görünüm var. Ama asıl belirleyici olan sürdürülebilir büyümedir. Biz yatırımları ve tasarrufları arttıramadık. Bunun bir diğer sonucu ithalata bağımlılığın artmasıdır. Cari açık bu ekonomide yüksek seyretmeye mahkumdur" diye konuştu.