AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) dünkü faiz indirimi kararının ardından kamu bankaları da kredi faiz oranlarını düşürdü.

Bugün itibarıyla kamu bankaları, kurumsal kredi faiz oranlarında 100 baz puana kadar indirim yaptı.

Konut kredilerinde de indirime giden kamu bankaları, sıfır konutlar için kredi faiz oranlarını bugünden geçerli olmak üzere 1 milyon TL altı tutarlarda yüzde 1,20'ye, 1 milyon TL üzerindeki tutarlarda ise yüzde 1,29'a düşürdü.

Kamu bankaları 25 Ekim'de de kurumsal ve konut kredi oranlarında indirime gitmişti.

CNN Türk canlı yayınında açıklanan kredi faiz indirimleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Sefer Şener şunları söyledi:

"Ben önce kamu bankaları öncülüğünde faizlerin ineceğini söylemiştim. Ticari kredi faizleri yüzde 17 ile yüzde 19 aralığında. Bunun kısa vadeli ticari kredilerde ve konut ile taşıt kredilerinde yansıyacağını bekliyorduk. 1 milyona kadar olan kısımda 1.20’lik oran bu da yıllık 14.40’lara tekabül ediyor. Konut kredileri için de 1.29 bu da aşağı yukarı 15.40-16 aralığına denk geliyor. Kamu bankaları ilk adımı attı. Bazılarında 80 baz puan bazılarında 100 baz puan indirim oldu. Zaten amaç kredilerin aşağı çekilmesi olduğu için bu kamu bankaları öncülüğünde yapılıyor. Özel bankalar da 100 baz puan aşağıya çekecektir diye düşünüyorum.

Kamu otoritesinin dikkat etmesi gereken iyi niyetli olarak vatandaş konut alsın diye 100 baz puan aşağı çekiyorsunuz ancak ev fiyatlarında kat kat artışlar gerçekleşmiş. Devletin elinde ciddi imkanlar var. Merkez Bankası’nın kararından sonra bankalar da indirime gidiyor fakat vatandaş alacağı zaman yüzde 30-40 hatta 70’lere kadar konut fiyatlarında da artışlar gerçekleşiyor.

PİYASA İNDİRİMİ SATIN ALIYORDU

Dövizdeki yükselişin bir sebebi var aslında, bizim beklediğimiz gibi kamuoyunun bir beklentisi vardı. 100 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleşti. Aslında piyasa bunu satın alıyordu. Bundan sonra da devam etmesinin sebebi var. Merkez Bankası’nın faizi yüzde 15’e çekerken metinde yer alan dile şu söyleniyor. Faiz indiriminin aralık ayında devam edeceği algılandı.

Merkez Bankası kurdaki oynaklığın enflasyondaki artışın ana sebebi olarak arz kısmını gösteriyor. İşin boyutu finansal istikrar olarak değerlendiriliyor. O yüzden bu oynaklık gerçekleşiyor. Bizim toplumumuzun tasarruf anlayışı çok farklı durumdadır. Döviz ve altına yönelik tasarruf anlayışıdır. Bu durumda faizlerin yeniden düşeceği beklentisi oluşunca piyasalarda yukarı yönlü volatilite oluyor.

GERİ ÇEKİLME GÖRECEĞİZ

Evet kurda çok ciddi anlamda volatilite var fakat piyasada da çok ciddi anlamda alım satım yok. Merkez Bankası’nın iletişiminde herhangi bir şekilde tersine durum lanse edilse böyle bir durumda derinlik olmadığı için otomatik olarak kurların geri çekildiğini görebileceğiz.

Merkez Bankası aralık ayında da sınır kaldı diyor. Ana hedef burada cari açıkla ilgili olduğu söyleniyor. Merkez Bankası şunu da söylüyor arz kaynaklı kurlardaki artış ilk çeyreğe kadar devam edecek diyor. Dolayısıyla biz buradan şunu anlıyoruz evet aralıkta indirim yapılacak ancak bu beklenti gerçekleşirse söylendiği gibi mart itibarıyla sorunlar azalırsa bu durumda ilk çeyrekte de Merkez Bankası indirim yapabilir diyoruz.

ENFLASYONLA İLGİLİ VERİLERDE GEVŞEME VAR

Enflasyon ile ilgili verilerde gevşeme var ancak bu iş devam edecek gibi de gözüküyor. Merkez Bankası’nın iletişiminin piyasalara daha net verilmesi lazım. Faiz indiriminin artık politika olduğu ve hükümet tarafından desteklendiği piyasa tarafından anlaşıldı. Burada iş faiz indiriminden çıktı biraz daha kur tarafındaki oynaklığa odaklanmaya başlanıldı. Merkez Bankası’nın karar metinlerinde öngörülebilirliğe yer vermesi lazım.

Dövizde bir oynaklık var ama herkes döviz mi alıyor? Buradaki oynaklık piyasanın derinliği ile anlaşılıyor. Çok derin bir piyasa yapısı yok. O yüzden bu oynaklığı iyi mesajlar vererek yönetmemiz lazım.

ARALIKTA FAİZ İNDİRİMİ FİYATLANIYOR

Şu andan sonra kurda olan oynaklık tamamen geleceğe odaklıdır. Aralıkta faiz indiriminin beklendiği fiyatlanıyor. Merkez Bankası piyasaları öngörülebilir şekilde yönetmelidir. Enflasyon artıyor ancak bu sadece fiyat istikrarı ile ilgili değil arz cephesi ile ilgilidir diyor Merkez Bankası. O yüzden bu öngörülebilirliği net ortaya koymak lazım. Bu senaryo gerçekleşirse bu çok güzel olur. Eğer bu gerçekleşmezse o zaman biz faizde indirim yerine muhtemelen daha farklı enstrümanları da düşünüyor olabileceğiz. Bu da piyasalara olumlu yansır diye düşünüyorum.

İlerleyen aşamalarda bu ekonomik veriler farklı oluşursa geçicilik olmadığı görülürse daha kalıcı olduğu görülürse bu politikalar farklı yöne de evrilebilir, bunu da fiyatlamak lazım. Asıl nokta sürekli olarak piyasalara kararlı mesajların iletilmesi ve piyasanın algısının giderilmesi için olumlu mesaj verilmesi kurdaki oynaklığı ortadan kaldıracaktır diye düşünüyorum.

Toplum söylemlerden tedirgin olarak dövize ve altına yöneliyor. Döviz hesaplarında artış var. Bu da tabi ki doğal olarak tetikliyor. Vatandaş enflasyondan korunmak için ev alıyor, altın alıyor, döviz alıyor. Enflasyon düştüğünde toplumda bu vizyonun değiştiğini görmek mümkündür." (AA)