İzmir Ticaret Odası’nda (İZTO) “Su Ürünleri ve Balıkçılık Sektörünün Sorunları, Çözüm Önerileri ve Geleceği” toplantısı düzenlendi. Toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediyesi İşletme İştirakler ve Yerel Hizmetler Daire Başkanı Hakan Öztürk, İzmir Tarım ve Orman İl Müdür Yardımcısı Hüseyin Akbaş, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyesi Nedim Anbar, Ege Üniversitesi ve Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyeleri, İZTO 6. Su Ürünleri, Balıkçılık ve Av Malzemeleri Grubu Meslek Komitesi Üyeleri, Ege Bölgesi Gırgır Balıkçıları Derneği, İzmir Su Ürünleri Yetiştiricileri ve Üreticileri Birliği, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi yetkileri ile su ürünleri ve balıkçılık sektöründe yer alan kooperatifler ve İZTO üyeleri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, kooperatifler, kamu kuruluşları temsilcileri başta olmak üzere sektörün tüm paydaşlarının bir arada olduğu bu ilk toplantıyı çok önemsediklerini söyledi. Toplantının sonuçlarının Oda olarak takipçisi olacaklarını da ifade eden Çakan şöyle konuştu:

“Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında tüm Türkiye’den sektör paydaşları, hükümet yetkilileri, kooperatifler, birlikler ve üniversitelerin katılımı ile Odamızda Balıkçılık ve Su ürünleri Çalıştayı gerçekleştirmiştik. Çalıştay çok verimli oldu ve meyvelerini hızla toplamaya başladık. Tarım ve Orman Bakanlığımız bünyesinde ilk kez “Balıkçılık ve Su Ürünleri Danışma Kurulu” oluşturuldu. Çalıştayın bir diğer önemli kazanımı da, denizlerimizdeki balık stoklarının korunması adına oldu. Daha önce 3-4 ışıkla gerçekleştirilen su ürünleri avcılığının tek ışığa düşürülmesi talebimizin uygun bulunarak tebliğ edildi. Bu sene de yine hep birlikte bir sinerji oluşturacak bir Balıkçılık Çalıştayı düzenleyeceğimiz müjdesini buradan vermek istiyorum”.

ÇALIŞMA GRUBU OLUŞTURULDU
Mayıs ayında kaçak avcılığın önlenmesi konusunda düzenledikleri istişare toplantısında yasa dışı balık avcılığı konusunda sektörün tüm paydaşlarıyla birlikte ortak mücadele kararı aldıklarını hatırlatan Mehmet Şahin Çakan, yasadışı avcılıkla hem haksız rekabet oluştuğunu hem de deniz ekosistemine geri dönüşü mümkün olmayan zararlar verildiğini ifade etti. Tüm kurumlarla birlikte yasa dışı avcılığa karşı mücadele ettiklerini dile getiren Çakan, sektörün ve ülkemizin geleceği için de denizlerimizin korunmasının büyük önem taşıdığını belirtti.  Toplantıda tüm sektör temsilcileriyle birlikte bir çalışma grubu oluşturulması konusunda mutabakata vardıklarını da açıklayan Çakan “Sektörün talep ve sorunlarının tek tek ele alındığı toplantımızda bir çalışma grubu kurulmasını kararlaştırdık. Toplantıya katılan kurum temsilcileri, bundan böyle belirli aralıklarla “İzmir Balıkçılık Çalışma Grubu” adıyla toplanacak ve çalışmaları ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği halinde sürdüreceğiz” dedi.

EYLÜL’DE YENİ YASANIN ÇIKMASINI BEKLİYORUZ
Geçmiş yıllarda hazırlanan Su Ürünleri Kanunu’nun ilerleyen yıllar içerisinde sektörün sorunlara cevap veremez hale geldiğini ve özellikle kaçak avlanmaya karşı yaptırımların yetersiz kaldığını da belirten Çakan “Bakanlığımıza 1971 yılında yayımlanmış ve halen geçerli olan 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu’nun sürdürülebilir olmadığını ve bugün için son derece yetersiz olduğunu hep birlikte ifade ettik. Bakanlığımız da bu konuda ciddi bir hazırlık içerisinde. Tünelin sonuna çok yaklaştık. Eylül ayında yeni Balıkçılık ve Su Ürünleri Kanunu’nun çıkacağına inanıyoruz. Sektörün hızla değişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek Avrupa Birliği ile uyumlu yeni Balıkçılık ve Su Ürünleri Yasası’nın ivedilikle çıkarılması gerektiği konusunu toplantıya katılan tüm katılımcılarımızın da ifade etmiş olması bu konudaki ortak sinerjiyi göstermesi bakımından önem taşımaktadır” dedi.

Toplantıya katılan sektör temsilcileri tarafından özet olarak aşağıdaki konular belirtildi:

•    Yasa dışı avcılığın Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektörünün en önemli sorunlarından biri olduğu, bu sorun ile tüm sektör paydaşları olarak öncelikli olarak mücadele edilmesi gerektiği,

•    Balıkçılık ruhsatına tabi olmayan çok sayıda özel tekne ile denizlerde yoğun bir şekilde kaçak avcılık yapıldığı, bu durumun geçim kaynağı balıkçılık olanlar açısından haksız rekabet yaratmasının yanı sıra denizlerimize telafisi mümkün olmayacak zararlar verdiği,

•    Doğanın sunduğu bu hazinenin gelecek nesillere aktarılması için bilimsel metotlarla ve kanunlara uygun avcılık yapılması gerektiği,

•    Bölgesel balıkçılık ile denizlerin daha iyi korunabileceği,

•    Son dönemde deniz ekosisteminde çok önemli bir tür olan deniz patlıcanında kaçak avcılığın olağan üstü artış gösterdiği, deniz patlıcanı ile ilgili olarak stokların 2005 yılı ile kıyaslandığında 17 kat azalmış olduğu, bu durumun deniz ekosistemini son derece olumsuz etkilediği ve deniz patlıcanının sularımızda yok olma tehdidi altında olduğu, şu anda koruma altına alınamıyorsa çözüm bulunana kadar avlanmasının yasaklanması gerektiği, denizdeki kontroller kadar karadaki kontrollerin ve stok tespitinin de önem taşıdığı, kontrollerde tüm yetkili birimlerin olacağı bir ekip kurulmasının yararlı olacağı,

•    Balıkçılık konusundaki diğer konular olarak eğitim, pazarlama vb. sorunlara yasadışı avcılık çözümlendiği takdirde ele alınabileceği,

•    Denizlerde mevcut türlerin stoklarının belirlenmesi,

•    Avcılık yasak döneminin her bir tür için üreme dönemleri dikkate alınarak belirlenmesi yönünde bir çalışma yapılması, mevsimsel avcılık yerine dönemsel avcılığa izin verilmesi yönünde çalışma yapılması,

•    Yetiştiricilikte mevzuat kaynaklı sorunların giderilmesi yönünde çalışmalar gerçekleştirilmesi,

•    Balıkçılık sektörünün sorunlarının giderilmesi adına ortak balıkçılık yönetimi yapısının ortaya konması, yetki ve sorumluluğun paylaşıldığı bir yapı kurulması,

•    Sektörün tüm paydaşları olarak öncelikli olarak deniz ekosisteminin korunacağı bir noktada birliktelik sağlanması