Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, şu anda tüm otellerin borçlu olduğunu, kenara koydukları parayı da 2020’de tükettiklerini söyledi.

İşler, “2021’de bu gemiyi 2022’nin turizm sezonuna yüzdürebilmeleri gerekecek. Destek verilmezse geminin yüzdürülmesi zor. Sektörün ciddi finans riski var. Birçok tesis yok pahasına özellikle Körfez ülkelerindeki finans şirketlerinin birer avı haline gelecek” uyarısında bulundu. Geçen yıl açılmayan otellerin bu yıl açılacağını, 20 milyon turist gelse dahi turizmcinin 2020’yi arar olacağını vurgulayan Mehmet İşler ile 12 bin tesis ve 1 milyon 250 bin kişiye direkt istihdam sağlayan konaklama sektörünün yaşadığı derin krizi konuştuk.

- Normal şartlarda turizm sezonu nisanda başlıyordu. Şimdi her yer kapalı. Ne zaman başlayacak sezon?

Turizm sektörü, 2021 Mart başında çok umutla bakıyordu, hatta 2020’den daha iyi bir sene olabilirdi diyorduk. Ama martta yasakların kalkması, restoranların açılmasıyla kum saati tepetaklak oldu. Sahada karamsarlık başladı. Geldiğimiz nokta itibarıyla rezervasyon akışları durdu. Mart ve nisan ayında iptaller gelmeye başladı. Ağır bir bedel ödedik. Nisan ayında kısa çalışma ödeneğinin (KÇÖ) de biteceği açıklanınca sektörde birçok eleman başka alanlara kaydı. Biz Cumhurbaşkanı’na gidip artan vaka ve ölüm sayıları bugünden yarına düşmeyeceği için bu sezonu kaybetmekle karşı karşıya olduğumuzu ilettik. Eğer sezonu kaybetmek yerine bayramı kaybetmek bunun bedeli olacaksa bayramı feda edelim dedik. Sonra KÇÖ uzatıldı, en azından çalışanlarımızı tutma şansına sahip olduk.

HAZİRANI DA KAYBETTİK

- 18 gün sokağa çıkma yasağı gelince turizm sektörü için umutlandınız mı?

Şu anda rahatlama pozisyonunda değiliz. Mart ayı başında biz uluslararası tur operatörleriyle konuştuğumuzda bizimle çalışabilmeleri için 100 bin vakada 20 ölü sayısını kriter olarak görüyorlardı. Bizim ölü sayımız 250-300’lerde.

İstanbul’da Şampiyonlar Ligi finali yapılacaktı. İngiltere birdenbire Türkiye’yi kırmızı listeye aldı. İyimser hava kendini tekrar kötümserliğe bıraktı. İngiltere ile yakaladığımız olumlu hava şu anda bekle gör durumuna geçti. Onlarla konuştuğumuzda iyi senaryoya göre en erken gelişlerin temmuz başında olacağını söylüyorlar. 

Zaten temmuzdan önce Almanya’dan veya herhangi bir Avrupa ülkesinden uçuş beklemiyoruz. Yani haziran ayını da kaybetmiş gibi görünüyoruz. Ağustosta Rusya ve diğer ülkeler gelmeye başlarsa ne âlâ. Bunlar iyi senaryo. Mart ayındaki vaka ve ölüm sayılarının artmasından dolayı turizm sektörünün bu sezonu kaybetme riski var.

- Yani umut yok gibi.

Eğer şu andaki vaka ve ölüm sayısını kapanmanın biteceği 17 Mayıs’a kadar düşürebilirsek, aşılamayı artırabilirsek bile en erken turist gelişleri haziran ayı ortasını ya da sonunu bulur. Aşılamaları hızlandırırsak iyi ihtimalle yabancı turist Temmuz 15 gibi gelmeye başlar. Bu da turizmcinin istediği rakamlar olmaz ve umudu var diye göstermez.

Mart ayındaki gevşemenin turizme faturası ağır oldu. Halbuki biz nisan ayı gibi sezona başlarız diye planlıyorduk.

2020’Yİ ARAYACAĞIZ

- Geçen yıl açılmayan birçok otel vardı. Bu yıl herkes açıyor mu?

Geçen yıl açmayan tesisler de bu yıl açılıyor. Açılacak tesis sayısı daha çok ama turist sayısı ne olacak belli değil. Geçen yıl 16 milyon turist gelmişti, bu yıl 30 milyon hedefleniyor. Diyelim ki 20 milyon geldi, açılan otel sayısıyla oranlarsak turizmci 2020’yi de arar olacak. Çünkü 2020’de açmayanlar birikimlerini yediler, 2021’de bu gemiyi 2022’nin turizm sezonuna yüzdürebilmeleri gerekecek. Sektörün bu gemiyi yüzdürebilmesi için devletin turizm sektörünü öncelikli sektör ilan etmesi, destek ve teşvikler vermesi gerekiyor. Bu yapılmadığı ve yeni bir finans modeli geliştirilmediği takdirde 2021 sezonundan sonra birçok turizm tesisi zorda kalabilir, el değiştirebilir.

- Zora girecek 2 bin işletmeden bahsediliyor...

Bu biraz da hükümetin alacağı tedbirlere bağlı. 2021 sezonunu nasıl geçireceğimizi bilmiyoruz. Eğer daha kötü giderse rakamlar da kötü olur. Bu rakamlar ancak kasım ayı gibi belli olur.

OTELLER, KÖRFEZ SERMAYESİNE GEÇER

- Sektörde borçluluk ne düzeyde?

Şu anda sektörde tüm tesisler borçlu. Tesisler kenara koydukları parayı 2020’de yedi, 2021’de ise tekrar sistemi ayağa kaldırabilmek için krediler aldı. Elektriğe, doğalgaza, gıdaya ciddi zamlar geldi. Bunlarla da baş edebilmek için maalesef kredi aldılar. Avrupa ülkeleri turizmi öncelikli sektör kategorisine aldı ve birçok hibeler verdi. Biz ise daha çok borçlandırıldık. Bu durum rakiplerimize karşı da belimizi büktü.

Bankalar zaten sağlam işletmeye kredi veriyor. Zorda olan otelleri kimsenin düşündüğü yok. Sektörün ciddi finans riski var. Bu finans yüküyle 2021 sezonuna giriyor. Eğer tesisler umduğunu bulamazsa 2022’de ciddi bir yaprak dökümü gibi gidecekler. Birçok tesis yok pahasına özellikle Körfez ülkelerindeki finans şirketlerinin birer avı haline gelecek. Bu da çok üzücü. Yüzde 98’i milli olan bu sektör belki de ciddi bir yaprak dökümüyle Körfez ülkelerinin eline geçecek.

Turizm, 61 yan sektörü besliyor. Turizm sektörünün hapşırması, diğer sektörlerin grip olması demektir ki bu domino etkisi yaratacaktır. Özellikle çek, vadesi gelen borçlar ve kredi geri ödemeleri yapılamayacak. Bu da ciddi ekonomik kaos yaratacak.

- Şu anda tesislerin büyük kısmı kapalı, vergi ödemeleri sürüyor. Destekler olmazsa ne olacak?

Rakiplerimiz vergi ödemeleri yapmadığı gibi üzerine bir de hibeler alıyor. Biz Turizm Geliştirme Ajansı’nın kestiği katkı payını, muhtasar vergiyi, kurumlar vergisini, KDV’yi ve birçok diğer vergiyi ödüyoruz.

Geride kalan 16 ay içinde biz sadece 3 ay çalıştık. Kendi kaynaklarımızı tükettik, borçla götürdük. Şimdi bunun üzerine 6 ay daha koyarsak 22 ay edecek. Eğer bu dönemde de 3 ay çalışırsak 22 ayda 6 ay çalıştık anlamına gelecek. 6 ay çalışıp 22 ayı kurtaramazsınız.

PLAN YAPMAK İMKÂNSIZ

- Plan yapabiliyor musunuz?

Hayır hiçbir şey yapamıyoruz. Önümüzü göremiyoruz. 17 Mayıs’ta kapanma bitecek mi onu bile bilmiyoruz. Eskiden kısa, uzun, orta vade plan yapardık. Kısa vade dediklerinde 6 ay, orta vade dediklerinde 2 yıl, uzun vade dediklerinde biz 5 yılımızı planlıyorduk. Şimdi bize kısa vade 15 gün, orta vade 2 ay, uzun vade dediklerinde 6 ay yapabiliyoruz.

Pandemiden önce ocak-şubat aylarında tedarik şirketlerini çağırırdık. 2021’de 100 ton dana karkas, 100 ton tavuk but, 100 bin şişe rakı, şarap, zeytinyağı alıyorum derdik. Çeklerini yazardık, paralarını öderdik ve hiçbir fiyat hareketinden etkilenemiyorduk. Şimdi otelime et alsam ne olacağını bilmiyorum ki. Haziran ayında otel açılacak mı, temmuzda yabancı turist gelecek mi bilmiyorum. Ama yarın oteli açtığımda haydi et alıyorum dediğimde 5 lira olan etin fiyatı 8 liraya çıkıyor.

- Tedarikçilere para ödenebiliyor mu?

Geçen yıl birçok tesis tedarikçilerine ödemelerini yapamadı ve bu seneye devretti. Yani durum çok zor.

YENİ BİR FİNANS MODELİ YARATILMALI

- Oteller yüzde kaç dolu olursa ayakta kalabilecek?

Yüzde 50 doluluk olduğunda başa baş gider. En ağır bedeli turizm ödedi. Ama bu sektöre özel destekler verilmedi. Turizm acil ve öncelikli sektör olmalı. Bir turizm tesisi bir dükkân gibi değildir. Restoranı kapatın dediğinizde sandalyeleri üst üste koyar, şalteri indirir, kapıyı kilitler çıkar. Yarın açıyorum dendiğinde de gelir açar. Ama oteli kapatıyorum dediğinizde malzemelerin toplanması, çalışanların gitmesi bir ayı buluyor. Haydi açıyorum dediğinizde de 1 ayda açamıyorsunuz. Ayrıca oteller kapalıyken de ciddi giderleriniz oluyor.

- Ne tür somut destekler bekliyorsunuz?

Sektör finans kaynağına ulaşabilmeli ve yeni bir finans modeli yaratılmalı. Durumu kötü olanların can suyuna ulaşabilmesi lazım. Vergiler hiç alınmamalı. KÇÖ de 2022 yılı başına kadar devam etmeli. 2 yıldır tesislere bakım ve onarım yapılmadı, bunun için uzun vadeli yatırım kredileri verilmeli.

2019’da bu sektör, 52 milyon turist ve 40 milyar dolar kazandırdı. Artık tek bir çatı altında turizm yasasının çıkması lazım.

- Maliyetler arttı dediniz, sezon açılırsa oda fiyatlarına zam yapılacak mı?

Hayır hayır, nerede öyle bir şans.