Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İhracatçılar Meclisi Genel Kurulu'nda önemli açıklamalar yaptı. Mayıs ayı itibariyle ihracatın 171.4 milyar dolara çıktığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan ayı itibariyle yıllık cari açığın 8.6 milyar dolara indiğini söyledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması şöyle:
Bizim değerlerimizde babalar günü her gün anneler günü de her gün. Güçlü Türkiye, güçlü ekonomi, güçlü ihracat, güçlü altyapı ekosistemi olarak daima yanınızda oldum, olmayı sürdüreceğim. Dün Tacikistan'daydık. 30'u aşkın ülke hep birlikte cumhurbaşkanlarıyla, başbakanlarıyla bakanlarıyla bir aradaydık. Tek tek görüşmeler yaptık. İşbirliklerini nasıl geliştiririz diye görüşerek karar altına aldık. Küresel düzeyde Asya önemli bir yer oluşturuyor. Asya yüzölçümü itibariyle baktığımızda devasa bir kıta. Bu kıtada da Çin'in çok çok farklı bir yeri var. Çin'in dünyada hangi konuma ulaştığını görüyorsunuz. Rusya, Hindistan çok farklı konumlara sahip. Geçtiğimiz yıl 1 milyar dolar ve üzerinde ihracat yapan firma sayımız 10'dan 13'e çıktı. İhracatta ileriye doğru atılan her bir adımın on binlerce yüz binlerce istihdam olarak katkısını görüyoruz. 2018 ihracatını 168 milyar dolarla kapattık. Bu yıl mayıs ayı itibariyle 171.4 milyar dolara çıktı. Bir an önce 200 milyar sınırını geçmeliyiz. Cari işlemler açığı 8.6 milyar dolara kadar gerilemiştir. Altının yanında enerjiyi de çıkardığımızda 36 milyar dolar cari fazlamız ortaya çıkıyor. Dünyada yatırımların gerilediği ortamda ulaştığımız bu rakamlar Türkiye'nin cazibe merkezi olduğunu gösteriyor.

Bu yıl 50 milyon turist hedefini yakalayacağımızı belirten çok güzel haberleralıyoruz.

Dış finansman ihtiyacımızı azaltan bu gelişmeler ihracatçılarımız için avantaj sağlıyor. Attığımız adımları serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde yürütmemiz gerekiyor. Ekonomi boyutunu sağlam tutmak zorundayız. Avrupa ülkemize yönelik spekülatif kur ataklarına karşı sessiz kalsa da biz dik ve tutarlı duruşumuzu bozmayacağız.

Sizler de bu başarıyı gösterecek azmi görüyorum. Rızkın 10'da 9'u ticaret, ticaretin 10'da 9'u da cesarettir.

Buradan tüm girişimcilerimize, iş insanlarımıza, sanayicilerimize, tüccarlarımıza sesleniyorum, ülkenize, devletinizi, geleceğinize güvenin. Elinizdeki tüm imkanları yatırıma, istihdama, ihracata yöneltin. Böylece kendiniz kazanın.

Türkiye cari açık veren ülkeden cari fazla veren ülkeye taşımaya çok yaklaştık.

İktidara geldiğimiz günden beri Türkiye'yi demokrasi ve ekonomi temelleri üzerinde büyütmeye devam ediyoruz.

İhracatçılarımıza destek olmak için reformları hayata geçirdik. Yaptığımız iyileştirmelerle ihracata yönelik çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Gümrük kapılarının modernizasyonu kesintisiz sürüyor.

Tek pencere sistemiyle dış ticaret için gerekli belge ve bilgileri tek bir başvuru noktasından sunuyoruz.

İhracatçılarımızı desteklemek için geçen yıl 2 milyar lira, bu yıl ise 3.1 milyar lira kaynak ayırdık. Türk Eximbank'ın sermayesini 3 milyar liradan 10 milyar liraya çıkardık. Geçtiğimiz yıl sektöre 44.2 milyar dolar tutarında finansman desteği sağladık. Böylece toplam ihracatımızın yüzde 26'sını finanse etmiş olduk.

Şimdi sizlere bir müjde daha vermek istiyorum. Bugün imzaladığım, yarın da Resmi Gazete'de yayımlanacak. Sanayi sicil belgesi sahipleri ve ihracatçı birliklerine yapılan döviz satımlarına muafiyet getiriyoruz. Artık ihracatçılarımız döviz alırken binde 1'lik kambiyo vergisi ödemeyecek. Döviz spekülasyonu için aldığımız önlemlerin ihracatçıları etkilemesinin önüne geçiyoruz. Yönetim sistemindeki değişikliğin faydası bu.

Siyasi ve ekonomik olarak küresel düzeyde yeni bir dünya inşa ediliyor. Bu süreç ABD, Rusya, Çin, Japonya gibi ülkelerin hemen ardından gelen grupta bulunan Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Ay sonu Osaka'da G20 toplantısı var. G20 zirvesinde orada olacağız.

Yetkililer ön görüşmeleri yapmak için oralara gidiyorlar. Ay sonunda oradayız, dünya devleriyle Trump, Putin'le ikili görüşmeler yapmak üzere ikili ele alma ve her iki ülke arasındaki bir çok konuyu değerlendirmede bulunacağız.

Temmuz'da Çin Halk Cumhuriyeti'ne geçeceğiz. Türkiye-Çin müzakeresi yapacağız. Dün bir görüşme yaptık ama asıl görüşmeyi Çin'de yapacağız.

Yoğun bir süreç var. Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu yapılacak.

Başka birilerinin ülkemizle ilgili başka niyetleri var. Önemli olan bizim ne istediğimiz ne yaptığımızdır. Allah'ın izniyle hiçbir kimse bizim önümüzü kesemez, bunu böyle bilin!

15 Temmuz darbe girişimini tiyatro olarak görenler gafil değilse art niyetlidir. S-400 sistemini sıradan bir tartışma olarak görenler varsa bu büyük fotoğrafı okuyamıyor demektir. Biz hiçbir Suriyeli'ye maaş bağlamadık.