Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan kararla, Asgari Ücret yönetmeliğinde değişikliğe gidildi. Yönetmelikte yapılan değişiklikte "Komisyonca belirlenen ücretler Resmi Gazete’de yayımlanır ve Komisyon kararında başka bir yürürlük tarihi belirtilmediği takdirde yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer" maddesi yer aldı. Kararın, 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe gireceği aktarıldı.

YENİ ASGARİ ÜCRETİN BUGÜN AÇIKLANMASI BEKLENİYOR

Dün ilk toplantısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ara Zam miktarını belirlemek için çalışmalarına dün basına kapalı olarak devam etti.

Komisyonda işçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ enflasyon oranında bir artış talep ederken, işveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işletmelerin içinde bulunduğu koşulların da göz önünde bulundurularak dengeli bir artış yapılmasını istedi.

Yeni asgari ücreti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TÜRK-İŞ Genel Başkan Ergün Atalay ve TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ile açıklaması bekleniyor.

MEVCUT ASGARİ ÜCRET NET 4 BİN 253 LİRA

2021'de brüt 3 bin 577 lira, net 2 bin 825 lira olarak uygulanan asgari ücret yüzde 50'lik artışla 2022 yılı için brüt 5 bin 4 lira, net 4 bin 253 lira olarak belirlenmişti.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 5 bin 879 lira 70 kuruş düzeyinde. Bunun 5 bin 4 lirasını brüt asgari ücret, 775 lira 62 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 100 lira 8 kuruşunu ise işveren işsizlik sigorta fonu kalemi oluşturuyor.

"EN ÖNEMLİ ARAÇ ASGARİ ÜCRETİN YENİDEN BELİRLENMESİDİR"

İlk toplantı öncesinde konuşan Çalışma Bakanı Bilgin, salgının ardından dünyada tedarik zincirinin kopması ve emtia tedariğinde yaşanan sorunlardan Türkiye’nin çok fazla etkilediğini dile getirdi. Bu toplantı vesilesiyle asgari ücret konusunda kurumsal bir düzenleme yapma imkanı bulunduğunu vurgulayan Bilgin şöyle devam etmişti:

“Biz çalışanlarımızı, emekçilerimizi korumak, sosyal devlet tedbirlerini devreye sokmak mecburiyetindeyiz. Geçtiğimiz dönemde açıklamalarda bulunduk, bu açıklamalarda, hep asgari ücretin normal süresinde belirlenmesi gerektiğini, yeni bir şey olmadığını söylemiştik ama bugün geldiğimiz noktada çalışanlarımızın enflasyon karşısında korunması, enflasyonun tahribatı karşısında korunması bizim görevimizdir. Bunu yapmak zorundayız. Bu konuda da elimizdeki en önemli araç asgari ücretin yeniden belirlenmesidir. Asgari ücret sadece asgari ücret kapsamında olan 6,5 milyona yakın işçimizle sınırlı değildir, onların üzerindeki ücret gruplarının da ücretlerinde pozitif etki yapacak bir unsurdur.”

Türkiye’nin en büyük bin şirketi içerisinde sendikalaşma oranın yüzde 13 seviyesinde olduğunu kaydeden Bilgin, “Bu çok ciddi bir sorundur. Emekçiler örgütlenmedikleri zaman ücretler, asgari ücret düzeyinde sıkışıp kalıyor. Bunun aşılması için mutlaka örgütlenmenin önünü açmamız lazım. Sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldıracak çalışmaları yapıyoruz” açıklamasında bulunmuştu.

ENFLASYON ÇERÇEVESİNDE DÜZENLEME OLSUN

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ise işçi tarafı olarak taleplerini “İnsanlar son yıllarda görülmedik bir ekonomik sıkıntı içerisinde. Oluşan enflasyon ortada, bu enflasyon çerçevesinde asgari ücretliye, dar ve sabit gelirliye nefes aldıracak bir düzenleme olmasını talep ediyoruz” diyerek anlattı. Asgari ücretin alım gücünün düştüğünü vurgulayan Atalay, “Asgari ücretliler, sabit gelirliler, emekliler toplumun sıkıntı çeken kesimi. İnsanlar son yıllarda görülmedik bir ekonomik sıkıntı içerisinde. Oluşan enflasyon ortada” demişti.

Asgari ücretin yaygın ücrete dönüşme riskine de dikkat çeken Atalay, asgari ücretteki artışın nitelikli iş ve işçiye de yansıtılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin en büyük 500 şirketinden sadece 100’ünde sendikaların örgütlü olduğunu belirten Atalay, “Bunlar ihracat yapıyorlar, iyi para kazanıyorlar. Bunların 400’ünde örgütlü değilsek, burada herkesin düşünmesi lazım. Örgütsüz bir toplumda herkes asgari ücretli oluyor. Bizim bu konuda yasal bir düzenleme talebimiz var” açıklamasını yapmıştı.

Komisyonda işverenleri temsilen bulunan TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol ise, TİSK’in birinci önceliğinin her zaman çalışma arkadaşlarının sürdürülebilir refahı olduğunu belirtti. Akkol şöyle devam etmişti:

“Diğer yandan, böyle bir ortamda işletmelerimizi ve üreticilerimizi ayakta tutmanın, üretimin ve istihdamın devamlılığını sağlamanın da büyük önem taşıdığını biliyoruz. Ülkemiz de tüm dünya gibi olağanüstü ekonomik şartların yaşandığı bir dönemden geçiyor. Artan emtia fiyatları, enerji ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra Rusya-Ukrayna krizi gibi küresel sorunlar ve yüksek belirsizlik ortamı birçok sektörü olumsuz etkilemeye devam ediyor. Yapılacak değerlendirmelerde bu belirsizlik ortamının göz önünde bulundurulmasının kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz.”

2022 yılı başında sadece asgari ücrete yüzde 50 zam yapılmadığını aynı zamanda ücretler üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi konusunda da tarihi öneme sahip bir değişikliğe imza atıldığını kaydeden Akkol, tüm ücretlerden asgari ücret kadar olan kısmın vergi dışı bırakıldığını anımsattı. Bu dönemde ise istihdamın korunması için verilecek desteklerin de önemli olduğunu vurgulayan Akkol, “İşveren maliyetlerinin ilave teşviklerle dengelenerek istihdamı koruyacak ve artıracak adımlar atılmasının kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullanmıştı.