Dr. Ceylan, dünya genelindeki araştırmalara göre her 100 kişiden 1’inde bipolar bozukluğa rastlanabildiğine dikkat çekerek, yaptığı çalışmanın özellikle hastalığın teşhisi ve biyolojik nedenlerinin anlaşılması bakımından önem taşıdığını söyledi.
4 MİKRORNA’DA FARKLILIK OLDUĞUNU GÖRDÜK
Dr. Ceylan, “Bipolar bozukluk, birçok kişinin belki de farkında olmadığı psikolojik bir bozukluk. Hastalığın teşhis edilmesi, psikiyatristin yaptığı bire bir görüşmelerle mümkün oluyor. Bilim dünyası, son dönemde kan testi ile psikiyatri hastalıklarına tanı konulup konulamayacağına ilişkin çalışmalar yapıyor. Nasıl ki, vücumuzda demir eksikliğini kan testi ile anlayabiliyorsak, bipolar bozukluk için de laboratuvar testleri kullanmak istiyoruz. Ben de araştırmamda, bu konu üzerinde yoğunlaştım. Bu alandaki çalışmalara katkı vermek istedim. İnsan vücudunda yaklaşık 2 bin 500 MikroRNA bulunuyor. Bunların 752 tanesi üzerinde araştırma gerçekleştirdim ve bipolar bozukluk olduğunda 4 MikroRNA’nın farklılık gösterdiğini belirledik” dedi.
YENİ ÇALIŞMALARA IŞIK TUTACAK
Dr. Ceylan, şöyle devam etti: “Araştırma neticesinde elde edilen sonuçlar, bipolar bozuklukta kan testlerinin kullanılması üzerine yapılan çalışmalara ışık tutacak. Yaklaşık iki yıl süren araştırmamda özel teknikler kullandık ve alanında ilk çalışma olarak yayınlandı. Bu çalışmayla, daha önce Türkiye Psikiyatri Derneği’nden de ödül almıştım. Çok emek verdiğim bu araştırmanın, uluslararası alanda da dikkat çekmesi ve ödüle layık görülmesi, beni çok mutlu etti. Uluslararası Bipolar Bozukluklar Derneği, bu alandaki farkındalığın; eğitim ve araştırma faaliyetleri için uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla 1999 yılında Pittsburgh’ta kuruldu. Yaklaşık 60 ülkeden ruh sağlığı profesyonelleri, hastalar ve hasta yakını üyelerinin katılımıyla yıllık toplantılar düzenleniyor. Ödül değerlendirmesinde, geçmiş çalışmalarımı ve başvuru sırasında gönderdiğim araştırma makalemi incelediler. Ödül, dünya genelinde her yıl sadece 4-6 arası genç araştırmacıya veriliyor. Bu ödülü, Türkiye’den almayı başaran üçüncü kişiyim. Bundan sonra da bipolar bozukluk alanında yeni çalışmalar yapmayı sürdüreceğim.”
