Bakan Selçuk, pandemi nedeniyle okulların ne zaman açılacağı ve eğitim-öğretimin nasıl devam edeceği, nasıl tedbirler alınacağı konusunda önemli açıklamalarda bulunuyor:

Bizim her kararımızın zor. Çünkü verilen her karar bir çocuğun geleceğiyle ilgili. Onun yaşamına geleceğine dokunuyorsunuz. Bu kararı vermenin kişisel bir sorunu yok, milli sorunu, ahlaki ve vicdani sorunu var.

'ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERİMİZİ RİSKE ETMEYİZ'

Risklerimiz nelerdir. Bütün bunları kurumlarla konuşarak almaya çalışıyoruz. Hiçbir öğretmenimizin, çocuğumuzun riske gireceği bir duruma asla müsaade etmeyiz. Biz bir öğrencimizin zarar göreceği bir duruma onları sokarak ülkede karmaşa oluşturmak konusunda bir adım atabilir miyiz? Böyle bir konu olur mu!  Bilim Kurulu'na danışıyoruz. Dünyadaki diğer ülkeleri de günlük olarak izliyoruz. Biz bu meseleye bakanlıklarımız olarak sarıldık. Güçlü tutuyoruz. Şuna güvensin toplum; böyle bir karar alınırken riskle ilgili durumlarda bir sıkıntı varsa asla bir karar almayız. Toplum buna şiddetle buna insansın. Bir şekilde bizim bu konularda verilecek kararımızı dikkatle verdiğimize emin olsunlar. 

'NİYETİMİZ OKULLARI AÇMAK'

Şimdiden 2 ay sonrası için net bir şey söyleyerek bağlamamız lazım. 2 ay sonrasına ilişkin tabloyu bilmiyoruz ki net bir şeyden bahsedelim. Bu konu pedagolojik bir konu. Bu meseleyi daha bütünsel düşünmek lazım. Ana kararlardan birisi, Bilim Kurulu ile ilişkili bir konu. Bizim amacımız okulları açmak ve açacağız. Bunun için de her türlü şartı iyileştirmek noktasında büyük bir gayretin içindeyiz. Yani bizim niyetimiz okulları açmaktır.

Son dakika haberi: 31 Ağustosta okullar açılacak mı Bakan Ziya Selçuk muhtemel 4 senaryoyu açıkladı

'31 AĞUSTOS'TA OKULLARI AÇMAYA HAZIRIZ'

Her yerde normalleşmeden söz ederken, sinemadan sokakta sporda sanatta vs okullarla iligli tümüyle ilgili bir kısıtın olması elbette söz konusu olmayacaktır. Biz bununla ilgili takibi yapıp en sağlıklı kararı çocuklarımız ve öğretmenlerimiz için veririz. 31 Ağustos'ta okulları açmaya hazırız.

1 milyon 403 bin çocuğumuz sınava girdi, sadece 1 çocuğumuzda vaka tespit edildi. Sistem o kadar iyi çalışıyor ki öğleden sonra testi yapılan çocuğun sabah 10'da bilgisayara sonucu düşüyor. Saat 10'u 5 geçe bizi arıyorlar. Bu çocuğun sonucu düştü diye. Sadece 1 çocukla ilgili bize bilgi geldi ve biz hemen tedbirimizi aldık.

Bu çocuklar sporda pazarda daha riskli durumdalar, okulda olduklarından daha az riskli durumdalar.

Ulusal düzeyde kararı bu şekilde veririz. Açılması yönünde arzumuz takibimiz var.

"TÜRKİYE'DEKİ BÜTÜN OKULLARIN STANDARTINI ÇIKARDIK"

İlk kez burada açıklıyorum. Sanayi Bakanlığımızla Türk Standartlar Entitüsü ile bütün Türkiye'deki okulların standartını çıkardık. Her bir okul 2 bin denetmenle.

Her bir okulumuzun öğretmeni yöneticisi bu kontrol listeleri üzerinden okulun idarelerini yapacaklar. Pandemiye karşı mekan mekan her birinin ayrıntısı var.

"FARKLI SENARYOLAR ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

Bir problem var. Problem benim için kötü bir şey değil. Benim şuram ağrıyorsa vücudum bana haber veriyor. Problemi görmemezlikten bahsetmiyoruz asla. Bir problem varsa biz farklı senaryoları ortaya koyuyoruz. Okulun içinde sanal tur atıyoruz. Diyoruz ki "Bu okulda ne tür problem çıkabilir." Ya da B senaryosuna geçiyoruz. Mesela Nisan ayında hangi vurgular yapılacaktır? Bunlar hazırlandı bitti. Yüzlerce teknik detayı ile bunları hazırlıyoruz. Finalsal şartları ne bunun, zaman şartları ne bunun, mekan şartı ne bunun? Bütün bu şartları göz alarak bu senaryoların işleyip işlemeyeceğine bakıyoruz.

Son dakika haberi: 31 Ağustosta okullar açılacak mı Bakan Ziya Selçuk muhtemel 4 senaryoyu açıkladı

OKULLARIN AÇILMASIYLA İLGİLİ 4 SENARYO

Bizim üzerinde çalıştığımız 4 senaryo var. Birisi tamamen açık. Allah esirgesin diğeri kapalı.

Birinci senaryo; okullar açılıyor. Bizim için bir senaryo. Kısıtlamasız. Okulların temizliğine, öğretmenlerine, malzemeleri tam mı?

İkinci senaryo; Okulun tamamen kapalı olması da bir senaryo. Peki okullar kapalı olursa bu çocukların eğitimi nasıl sürecek. Biz sadece online çalışmaktan söz etmiyoruz. Esaslı bir senaryo ve ciddi bir alt yapı gerektiriyor.

Ben bu senaryolardan bahsettiğim de bir olasılıktan bahsediyorum. Fakat basına şöyle yansıyor. "Okullarda şöyle olacak." Hayır böyle olmayacak. Biz her şeye hazırız. Bize güvenin emin olun demek için söylüyoruz.

Üçüncü senaryo; Bizim belirli günlerde okulları açıp, mesela diyorum pazartesi salı günü okulları açtık. 1 sınıfın yarısı okula geldi. Çarşamba günü okulu temizledik perşembe cuma sınıfın diğer yarısı geldi. Cumartesi de sınav grupları ayrıca geldiler. Pazar günü okulu temizledik. pazartesi günü devir daim tekrar başladı. Seyreltilmiş eğitim modeli uygulayabiliriz.

Dördüncü senaryo; Riskli olan 5 ilden söz ediliyor şimdi. Bu 5 ille hiçbir vaka olmayan illerin durumunu eşit koşullarda ele alamayız. Bu da 4. senaryo. Ola ki 3-5 ilde problem var. Türkiye'nin geri kalanında yok. O zaman o illere özel uygulama yapılır.

"DÜNYADA CANLI DERS YAPABİLEN TEK ÜLKE TÜRKİYE"

Derste öğretmen diyecek ki öğleden sonra televizyonda şu konu işlenecek ve derse gelirken buna hazırlıklı olmanız gerekecek. Böyle bir eklemleme yapıyoruz.

Dünyada canlı ders yapabilen tek ülke Türkiye. Ulusal ölçekte canlı ders uygulayabiliyoruz.

1 milyon öğrenciye canlı ders yapabiliriz.

Okullardaki bilgisayarları evlere gönderdik, öğrenciler ders takip edebilsin diye. Bu kesinleşmiş bir şey değil bu bir senaryo.
Diğer bakanlıklarla konuşacağız. Tüm bakanlıklarla görüşeceğiz.

"156 BİN ÖĞRETMEN İLE YÜZ YÜZE GÖRÜŞTÜM"

İllere göre farklı esnek model uygulayacağız. Biz tüm illerle görüşüyoruz. Yılda 2,3 kere yaparken sadece 3 ayda 7,8 kere bu toplantıları yaptık. Ben 156 bin öğretmenle yüz yüze görüştüm.