2 bin 528 metre rakımıyla Ege Bölgesi'nin en yüksek dağı olan Honaz Dağı, el değmemiş yeşil doğası ve temiz havasıyla ziyaretçileri hayran bırakıyor. DHA'nın haberine göre 1995 yılında milli park alanı ilan edilen Honaz Dağı, kızılçam ve karaçam ağaçlarıyla yerli ve yabancı turistlere doyumsuz bir manzara sunuyor. Piknik alanlarının bulunduğu milli park, özellikle hafta sonları ziyaretçi akınına uğruyor. Pandemi nedeniyle vaka sayılarının artış gösterdiği son dönemde, karavan tutkunları da Honaz Dağı Milli Parkı'ndaki Cankurtaran mesire alanına yoğun ilgi gösteriyor. Karavanlarıyla bölgede konaklayan vatandaşlar, koronavirüsten uzakta tatil yapmanın keyfini sürüyor. Mesirelik alanda kendilerine ayrılan bölüme karavanlarını park eden vatandaşlar, kuş sesleri arasında vakit geçirmenin tadını çıkarıyor. Yaz mevsimini karavanlarında geçiren bazı vatandaşlar da kışlık gıda ihtiyaçlarını burada hazırlıyor. Biber, patlıcan ve fasulye gibi sebzelerini kışın tüketmek için ipe dizen karavancılar, bunları kamelyalara asıp kurutuyor. BURADA GÜVENDEYİZ Eşi ile 3 aydır karavanda konaklayan 74 yaşındaki Hatice Kaplan, doğal bir ortamda zaman geçirdikleri için memnun olduklarını belirtti. Honaz Dağı Milli Parkı'nda koronavirüse karşı kendilerini güvende hissettiklerini ifade eden Kaplan, "4 yıldır buraya gelip yaz mevsimini geçiriyoruz. Eşim ve ben kalp hastasıyız. Burada vakit geçirmek hastalığıma iyi geliyor. Kendimi burada çok iyi hissediyorum. Burada koronavirüsten uzakta durmuş oluyoruz. Koronavirüs bulaşabilir diye başka bir yere gitmiyoruz. Kışlık hazırlığımı da burada yapıyorum. Biber ve patlıcanlarımı dizip burada kurutuyorum" dedi. Hulusi Kaplan ise iki hafta daha karavanda konaklamayı planladıklarını belirterek, "Buranın havası çok güzel. Koronavirüs diye bir hastalık var. Biz o konuda burada çok rahatız. Karavanda yaşadığımızı görenler hayret ediyor. Karavanlarımızı gezip görüyorlar. Karavana ilgi duyanlara örnek oluyoruz" diye konuştu. Kanser tedavisi gören 70 yaşındaki Ümmü Kundakçı, serin ve temiz havası nedeniyle yaklaşık 2 aydır bölgede konakladıklarını ifade ederek, "Eşimle birlikte burada yemeğimizi yiyoruz. Ormanda yürüyüş yapıyoruz. Komşu karavandakilerle sohbet ediyoruz. Burada vakit geçirmek bana çok iyi geliyor" dedi. Mustafa Kundakçı ise eşinin rahatsızlıkları nedeniyle karavanda konakladıklarını söyledi. Kundakçı, "Burada huzurlu ve rahatız. O yüzden yaz boyunca burada konaklıyoruz. Oksijen bol ve stresten uzağız. Herkesin buraya gelip vakit geçirmesini tavsiye ederim" şeklinde konuştu.