Yunusemre ilçesi Akçaköy Mahallesi'nde yaşayan Alime Çoşkun (54), 1991 yılında çalışmaya başladığı TEKEL işletmesinde diğer kadın çalışan Halime Coşkun ile isim benzerliği nedeniyle 7 yıldır emekli olamadıklarını söyledi. Alime Çoşkun, eskiden birlikte çalıştığı ve soy ismi aynı olan Halime Coşkun ile sadece ismin başındaki 'H' harfi karışıklığı yüzünden sorun yaşandığını belirtti. Başından geçenleri anlatan Alime Çoşkun, şöyle dedi:

"Ben 1991 yılında işe başladım, benimle birlikte bir kadın daha vardı. Onun ismi Halime Coşkun. Biz ilk başlarda bilmiyorduk. Daha sonra iş yerinde isim karışıklığı olduğunu söyleyip çağırdılar. Sonra iş yerinde bu karışıklığın düzeldiğini söylediler ancak düzelmedi. Paramı alamadığım zaman oluyordu. Çalışırken bu hata düzeltiliyordu ancak şimdi kayıtları kimse düzeltemiyor ve ben emekli olamıyorum. Halime Coşkun şu anda çalışmaya devam ediyor ve o da emekli olamıyor. 2012 yılında emeklilik dilekçemi verdim ve 'sen emekli olamazsın' dediler. O günden bu yana uğraşıyoruz ama yok olamadık, dünyam yıkıldı. Gitmediğim hastane kalmadı, psikolojim bozuldu. Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördüm. Herkes emekli oldu, beni soran kimse yok."

'DURUŞMAMA GİREN SAVCILAR, HAKİMLER EMEKLİ OLMUŞ'
Artık emekli olacağına inanmadığını söyleyen Alime Çoşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zaten emekli olamayacağım, umudumu kestim. Diğer arkadaş da çok mağdur. Bu kadar zor mu bunu ayırmak? Ben attığım imzaları ayırt edebiliyorum, yıllardır bilirkişiler bunu ayıramıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım istiyorum. Ben emekli olmak istiyorum. Benim duruşmama giren savcılar, hakimler vardı, onlar emekli olmuşlar. Acaba onlar 'bir kadın vardı, o emekli oldu mu' diye düşünüyorlar mı? Hiç beni düşünen var mı?"

'EMEKLİ PARAMLA BİR SÜRÜ HAYALİM VARDI'
Dava sürecinin 7 yıldır sürdüğünü ifade eden Alime Çoşkun, çalışırken isim karışıklığının olduğu ilk dönemlerde Sosya Sigortalar Kurumu'na bu durumu bildirdiklerini, kurumdan da 'Bir sorun yok' cevabını aldıklarını anlattı. Alime Çoşkun, şunları söyledi:

"Ben onlara inandım, bilseydim çalışırken dava açardım. Hiç bu durumda olmazdım. Verdikleri yazı hala var. Mahkemeye çok gittim, bundan sonra adliyenin yüzünü görmek istemiyorum. Ben herkes gibi çalıştım. Bir H harfi yüzünden emekli olamıyorum. Bunu çözemiyorlar. Çok zor geçiniyoruz. Emekli paramla bir sürü hayalim vardı, hayallerimin hepsi bitti" dedi.

Alime Çoşkun'un oğlu Murat Çoşkun 7 yıl içinde 27'nci davaya girdiklerini belirterek, "Annemin emeklilik davasına ilk bakan hakim şu anda emekli oldu. Annem daha emekli olamadı. Biri çıksın anneme 'sen emekli olamıyorsun desin'. Psikiyatri ilaçları kullanmaya başladı. Biz, devletten yardım istemiyoruz, hak edilen bir şeyi istiyoruz. SGK ile görüştük, konuyla ilgilendiklerini söylediler. Ancak olayın davalık olduğunu, mahkeme kararının beklendiğini söylediler. En son mahkemede hakim ya da savcıyı hiç görmedik. Hastalanmış. Yerine gelen nöbetçi hakim 'sizin dosyasına ben karar veremem' diyor. Bir önceki hakim FETÖ'den cezaevine girmiş, vekil olarak gelen hakim 'ben karar veremem, gerçek hakim verir' diyor. Gerçeği hangisi, sahtesi hangisi, bizim kafamız karıştı" diye konuştu.