İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi ekim ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Kenan Yalavaç'ın başkanlığında meclis salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda balıkçılık sektörü ile ilgili olarak bir sunum yapan İzmir Balıkçı İşadamları Derneği Başkanı ve DTO Meclis Üyesi Mehmet Şahin Çakan, insanların sağlıklı ve dengeli beslenmesinin yanı sıra ülkedeki katma değere sağladığı fayda ile su ürünleri sektörünün hızlıca geliştiğini anlattı. Çakan, Türkiye'nin bir yarım ada olması nedeniyle balıkçılık sektöründe dünyadaki sayılı ülkelerden biri olduğunu belirterek Japonya ve Norveç kadar gelişme gösterildiğini anlattı. 1380 sayılı su ürünleri kanununun 1971 yılına ait olduğunu dile getiren Mehmet Şahin Çakan, "O günden bu güne teknoloji nereden nereye geldi ama kanun aynı kaldı. Balıkçılık sektörüyle ilgili bir çalıştay hazırlayarak sorunları tespit ettik. Eskiden bir avcı gemisi birkaç lamba yakabiliyordu. Işığa gelen balıkların hepsi avlanıyordu. Ama bu yasaklandı şimdi sadece bir tane lamba yakılabiliyor. Sürdürülebilir balıkçılık için bu önlemler alınmalı" dedi.

SEKTÖR ÇALIŞANLARININ SOSYAL GÜVENCESİ YOK
Bu yıl eylül ve ekim aylarında çok sayıda palamut balığının tezgahlarda yerini aldığını ifade eden Çakan, daha önce bu kadar fazla palamutun avlanamadığını belirtti. Sektörde yaşanan sorunlarla ilgili bilgi veren Mehmet Şahin Çakan şöyle konuştu:


"Su ürünleri sektörü olarak avcılıkta gerideyiz. Karadeniz'den Hopa'ya kadar 16 bin 700 tane ruhsatlı balıkçı gemimiz var. Her yıl denizlerde çok sayıda insan hayatını kaybediyor. Biz bunun için çalışanlara sigorta yapılmasını istedik. 1.5 milyon insan bu sektörden ekmek yiyor ama ne yazık ki hiçbirinin sosyal güvencesi yok. Ülkemizde kayıt dışılık sorunu var. Diğer gıda ürünlerinde KDV yüzde 1 iken, taze balıkçılıkta yüzde 8, donmuş balıkçılıkta ise yüzde 18 KDV oranı geçerli. KDV yüzde 1'e inerse kayıt dışılık tespit  edilir. Fabrikalarımızda su ürünleri mühendisi çalıştırma zorunluluğu var ama denizde yok. Birlikler aktif değil. Kooperatiflerin aktif olması gerekir."

"BİR GEMİMİZ TÜM YUNANİSTAN'A BAKAR"

2000 yılında 60 milyon dolarlık ihracat yaptığını anlatan Çakan, 2017 yılında 856 milyon dolar ihracata ulaştığını belirterek sektörde balıkçılıkla ilgili kısa bir dönemde büyük gelişmeler yaşandığını kaydetti. Sektörün daha fazla desteklenmesi halinde sürdürülebilir balıkçılığın mümkün olduğunu vurgulayan Çakan, uluslararası sularda avcılığın önünün açılması gerektiğini savundu. İzmir'de 75 tane avcılık yapan balıkçı teknesi bulunduğunu ifade eden Çakan küçük tekneler yerine büyük gemilerle avcılık yapılmasının önemli olduğunu dile getirdi. Yaklaşık 40 Türk balıkçı gemisinin Moritanya'da konumlandığını söyleyen Çakan, Türklerin bu konudaki başarısından övgüyle söz ederek, "Biz denizcilikte çok iyiyiz. Yunanistan bizden 50 yıl geride. Bizim bir balıkçı gemimiz tüm Yunanistan halkına bakar" dedi. Mehmet Şahin Çakan son olarak Türkiye'de liman sorunu yaşandığını belirterek balıkçı gemilerinin boşaltma yapmak için yanaşacak yer bulmakta zorlandıklarını vurguladı.

İZMİR LİMANI İÇİN TALEPLERİ VARÜDTO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Türkiye'nin ithalata dayalı bir ülke olduğuna dikkat çekerek ihracatın da ithalata dayalı yapıldığını söyledi. İzmir Alsancak Limanı'ndan ağustos ve eylül aylarında toplam 825 bin ton ihracat gerçekleşirken ithalatın 810 bin tonda kaldığını ifade eden Çakan, "Bu rakamlar tehlikeli bir virajda olduğumuzu gösteriyor. İhracat açısından ileride sıkıntı yaşayabiliriz. Dünyadaki mal hareketinin yüzde 88'i denizden yapıldığı için zor günler yaşayacağımız ortada. Türkiye Avrupa'nın en fazla TIR firmasına sahip ülkesi. Dolu gidiyoruz fakat TIRlar orada kalıyor, dönemiyoruz. Gemilerdeki ithalat oranlarının düştüğünü gözlemliyoruz" dedi. Deniz tüccarları olarak limanlardan bir hizmet satın aldıklarını ve bu hizmetler karşılığında gemilerin geldiğini anlatan Yusuf Öztürk, ihracat adımında geminin yük taşıma ücreti olan navlun konusunun ne şekilde aşılacağına dair birtakım tereddütler yaşadıklarını söyledi. İzmir Limanı'nda yükleme boşaltmadan posta beklemelerine kadar bir takım iyileştirmeler talep ettiklerini belirten Öztürk, "12 Kasım tarihinde Ankara'da gerçekleştirilecek toplantının ardından İzmir Limanı'nın 2019 tarifesi belli olacak. Ticaretin kolaylaştırılması için bu çok önemli. Evrak boyutunda ticareti kolaylaştıracağız. İhracatçıyı da destekleyici bir takım çalışmalar var. Şubemiz bu konuda çalışmalarına devam ediyor. Ama bizim transiti geliştirmemiz lazım. Gemi acentalarımız zorlaştırıcı tedbirleri kolaylaştırıyor" diye konuştu. İstanbul Yeni Havalimanı'nın hayırlı olmasını dileyen Öztürk, İzmir'in lojistiği, denizciliği açısından hep İstanbul bağlantılı uçuşların iş dünyasını olumsuz etkilediğini dile getirdi. Öztürk, İzmir'e direk uçuşlar için yapılan çalışmalar nedeniyle memnuniyetini ifade etti.