Cumhuriyet'ten Mehmet İnmez'in haberine göre; Sokaklarda herkes “bizim kız” diye sesleniyor ona... “Başkanlık benim mesleğim değil, sadece görevim” diyen Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Yol, asfalt yapılır, çöp toplanır. Önemli olan insana dokunmak” diyerek felsefesini kadın, çocuk ve yaşamdaşlık üzerine kurmuş. 3.5 yıllık görevi süresinde belediye hizmetleri yanı sıra kültür ve sanata ağırlık vererek kenti, turizm ve tarım projeleri ile zorluklara karşın ileri götürmeyi başarmış. 

Mustafa Kemal Atatürk’ün tarım için söylediği sözlerini ilke edinerek önce üreticilere destek için Efes Tarlası Yaşam Köyü’nü kurdu, ardından tarım işçisi kadınların çocuklarının yararlanması için Masal Evi Projesi’ni hayata geçirdi. Onlarca festival yaparak binlerce yerli ve yabancı turisti ilçeye çekmeye çalışan başkan Ceritoğlu Sengel, kent için yaptığı hizmetleri anlatırken hükümetin yıllardır vaat ettiği hastane sözünü yerine getirmesini acilen istiyor.

ÇİFTÇİLER BİLGİLENDİRİLİYOR

- Tarıma yönelik ne gibi çalışmalarınız var? Efes Tarlası Yaşam Köyü nasıl kuruldu? 

Efes Selçuk; nar, ayva, mandalina, üzüm, zeytin ve inciriyle üretim kenti. Mustafa Kemal’in “Köylülerin gözleriyle görebilecekleri, üretim ve katmadeğer oluşturabilecekleri modern ve uygulamalı tarım alanları oluşturulmalı” sözünden hareketle Efes Tarlası Yaşam Köyü’nü kurduk. Geçmiş dönemlerde tarım aletlerinin sergilendiği İsmail Hakkı Tonguç adını koyduğumuz tarım müzemiz, tohum merkezimiz ve toprak kütüphanemiz var. Kadınlar için üretici kadın pazarı bulunuyor. Tarım konusunda daha öncesinde yapılan politikalar da dahil olmak üzere tarımın gelişmesi ve değişen konjonktüre ayak uydurabilmesi için eğitimler veriliyor. Ziraat Mühendisleri Odası ile protokol imzaladık. Onlardan aldığımız bilimsel verilerle çiftçileri tarım alanında bilgilendiriyoruz. 

- Son yıllarda Selçuk ilçesinin festivallerle anılmasının önemi nedir?

Bizler, Efes Selçuk’un adım adım keşfedilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Selçuk sadece Meryem Ana, Artemis ve tarihi su kemerlerinden ibaret değil. 8600 yıllık tarihe ortak olabilmek adına kentin içinde gezmek gerekiyor. Mevcut su kemerlerinin, tarihi eserlerin ve Kent Belleği olarak kullandığımız tütün depomuzun keşfedilmesini istiyoruz. Bu nedenle festivallere ağırlık verdik. Bu festivallerle insanlar esnaftan alışveriş ediyor, kenti keşfediyor. Normal şartlarda yabancı ziyaretçilerimizle birlikte 3 milyona yakın turist geliyor. Yaptığımız bir festival sonucunda beş gün içinde 50 bin kişi akın ediyor.

- Herkes ilçenin adına “Selçuk” diyor ama siz tanıtırken “Efes Selçuk” olarak belirtiyorsunuz. Neden Efes Selçuk?

Dışarıda biri sorduğunda nerelisiniz dediğinizde Selçuk’luyuz. “Konya Selçuk mu? Hayır, İzmir Selçuk” demek zorunda kalınıyor. 1989 yılında Meclis’e bir önerge getiriliyor. Belediye başkanı “Efes Selçuk mu, yoksa Selçuk Efes mi diyelim” diyor. Sürekli tartışılmış. 1989’dan bu yana bir çaba var. Sadece belediye meclisinde değil halkta da bir çaba olmuş. İlçede dolaştığınızda herkesin Efes Selçuk tanımlaması yaptığını rahatlıkla görürsünüz. O yıllarda bir kentin ismini değiştirmek kolay değil deniliyor. Ama logoya Artemis, Efes Selçuk belediyesi yazarız diyerek tescilliyorlar. Benim yaptığım tek şey 1989 yılındaki meclisin logosunu okumak. Efes Selçuk olarak algılanmasını istiyoruz.

OKULLARIN ÖNCELİĞİ VAR

- İzmir’in diğer ilçelerinde olduğu gibi Selçuk’ta da okullarda sorunlar var. Okulların şimdiki durumu nasıl?

Avrupa Birliği Projesi olan bir okulumuz normal şartlarda daha önce bitmesi gerekirken buna ilişkin hiç adım atılmadı. Öğrenciler bir derslikte, gün içinde sınıf havalandırması yapılmadan sabahçı öğlenci değişimiyle ders görüyorlar. 8. sınıf öğrencileri, eğitim gördükleri okulda laboratuvar olmadığı için başka okulun sınıfına gidiyor, teknik dersler almak için. Hem veliler hem öğrenciler hem de eğitimciler ciddi sorunla karşı karşıya. Bütün projeleri kenara itip bu işi bitirmek için adım atmak gerekir. 

- Yurttaşın gözünde Filiz başkan nasıl biri?

Belediye başkan aday adayı iken herkes “bizim kız” diye seslenirdi. Görevler ve makamlar gelip geçici. Ben avukatım. Başkanlık sadece görev olarak verildi, meslek olarak değil. Görevi bıraktığımda, sokağa çıktığımda herkesin gözünün içerisine baktığımda gururla, onurla, utanmadan, sıkılmadan bakabilmek istiyorum. Hâlâ bakıyorum, görevi bıraktığımda da bakmaya devam edeceğim, o zaman “bizim kız” diyenler aynı söylemi dile getiriyorlarsa ne mutlu bana.

- İlçe için en büyük hayaliniz nedir? İkinci dönemi düşünüyor musunuz?

Kentlinin kendisine ve kentine bakabileceği, Efes Selçuk’un gençlerinin bu kentle ilgili hayaller kuracağı, çocuklarının çocukluk dönemlerine ilişkin fiziksel ve ruhsal gelişimleri açısından kendilerini tamamlayabilecekleri bir yer olmalı. Ailelerin huzurlu, gelen ziyaretçilerin “Böyle bir kent ilhamımıza ilham kattı, Selçuk, adım adım keşfedilmesi gereken bir yermiş” diyecekleri bir hayali gerçekleştirmek için çalışıyoruz. İkinci dönemde benim düşünmemin yanı sıra halkın beni istemesi gerekir.

"KADINLAR TARLADAYKEN ÇOCUKLAR BİZE EMANET"

- Tarım işçisi kadınların çocuklarının yararlanması izin Masal Evi Projesi’ni hayata geçirdiniz. Bu projenin nasıl faydaları oldu?

İlçemizde tarım işçisi kadınlar var. Çocuklarını bırakacakları yerler olmadığı için onları da tarlaya götürürlerdi. Bazı kadınlar ise çocuklarını bırakacak yer bulamadığı için tarlaya çalışmaya gidemiyor ev ekonomisine katkı sağlayamıyordu. Kadınların çalışması ve çocukların mağdur olmaması için Masal Evi Projesi’ni hayata geçirdik. Kadınlar tarlaya giderken çocukları okul öncesi alana alıyoruz. Kreş öğretmenlerimiz çocuklara gün içinde eğitim veriyor ve sağlıklı beslenmelerini sağlıyor. Belediyecilik insan ve halk odaklı olmalı. Belediye kurumu inşaat, yol yapma ve çöp toplama işi olarak algılanıyor. Oysa belediyecilik halkın taleplerini karşılayacak ve yurttaşları yaşamdaşlık noktasına getirebilecek bir pozisyona aittir. İnsanları, bireysel düşünmektense toplumsal düşünmeye itmek ve yaşamdaşlığı daha fazla ortaya çıkarabilmek için çalışıyoruz. Bizim belediyecilikten anladığımız bu.

"ELİMİZDE ÇUKUR VAR"

- İlçede en büyük eksik hastane. İktidar neden bir türlü hastane yapamadı?

2013 yılından bu yana hastane ciddi bir sorun. Var olan hastane sağlık ocağından farksız. Hastanenin yeri için tartışmalar oldu. Bakanlık tarafından belirlenen bir yer vardı. Geçen dönem kamulaştırılması gerekirken o dönemin yönetimi bundan vazgeçti. Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından resen tarımsal sanayinin olduğu yer, hastane yeri olarak belirlendi. Şehir Plancıları Odası da yerinin uygun olmadığı, Küçük Menderes Havzası’na yakın olduğu, sivrisinek sorunu yaşandığı ve zemin iyi olmadığı için dava açtı. Geçen dönem doğru olan adım atılsaydı ve kamulaştırma yapılsaydı şimdi hastanemiz vardı. Yoğun bakıma ve acile yetişmek için buradan İzmir’e giden hastalar vefat etmezdi. Belediye başkanı olarak üzerime düşeni yaptım ve süre uzatıma dair gelen evrağa imzamı attım. Ama aradan geçen onca yıla rağmen sadece hastane çukuru var elimizde.

BAŞKANIN BİR GÜNÜ

09.00 Kentte süren çalışmaların kontrolü 

10.00 Belediye yönetimi ile günlük programın değerlendirilmesi

11.00 Esnaf ziyareti 

14.00 - 17.00 Yurttaş randevuları

17.00 - 18.00 Belediye yönetimi ile günün değerlendirmesi 

19.00 - 21.00 Kültür sanat etkinlikleri ve yerel etkinliklere katılım

FİLİZ CERİTOĞLU SENGEL KİMDİR?

1981 yılında İzmir’de doğan Ceritoğlu Sengel, 1999 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 2009 ve 2014 Mahalli İdareler Seçimleri’nde meclis üyesi olarak seçildi. 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde CHP Selçuk Belediye Başkanı Adayı olan Ceritoğlu Sengel, seçim sonrası Selçuk’un ilk kadın belediye başkanı olmaya hak kazandı. İki kitabı bulunan Sengel, evli ve bir kız çocuğu annesi.