Koronavirüs salgını alınan tüm önlemlere ve aşılama kampanyalarına rağmen yayılmayı, yeni vakalar ve can kayıpları yaratmayı sürdürüyor. Yeni bir araştırmanın çarpıcı sonuçları ise 'varyant' kâbusuna açıklama getiriyor.

Birkaç aydır salgınla ilgili en çok duymaya başladığımız tabirlerden biri olan 'varyant' ya da 'mutasyon'lar ise bilim insanlarının kâbusu ve üzerinde en çok kafa yorduğu şeylerden birine dönüşmüş durumda.

Dünyanın birçok farklı ülkesinde ortaya çıkan ve Kovid-19'un değişikliğe uğrayarak daha bulaşıcı ve/ya öldürücü hale geldiğini anlatmak için kullanılan varyant terimi en çok da İngiltere'den yayılarak dünyayı etkisi altına almış durumda.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZDEN KAÇIYOR 

ABD’de yapılan yeni bir çalışma, koronavirüsün orijinal halinden daha bulaşıcı olan mutasyonlu virüsün insanların bağışıklık sisteminden kaçabildiğini ortaya çıkardı.

Bu durum Alfa varyantını sadece diğer tüm varyantlardan güçlü kılmakla kalmayıp, aynı zamanda alfa varyantıyla enfekte olan insanların hastalığı daha ağır semptomlarla geçirmesine neden oluyor.

4 AYDA DÜNYADA YAYILDI 

İngiliz araştırmacılar, Aralık ayında ülkelerinde yeni bir mutasyonlu koronavirüsün yayıldığını keşfetmişti. Alfa adı verilen varyant nisan ayına kadar, Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede baskın varyant haline geldi

Alfa varyantı o dönemden beri dünyadaki en çok yayılmış ve en baskın haldeki mutasyon olma özelliğini sürdürüyor.

​​​​​ABD’de California Üniversitesi San Francisco (UCSF) tarafından yapılan yeni bir çalışma alfa mutasyonun, insan vücudundaki ilk bağışıklık savunmasını devre dışı bırakarak varyantın çoğalması için daha fazla olanak tanıdığını ortaya koydu.

Yale Tıp Fakültesi'nde virolog olarak görev yapan Dr. Maudry Laurent-Rolle, durumu çok etkileyici olarak değerlendiriyor ve şunları söylüyor: Başarılı bir virüs, bu ilk savunma sisteminin ötesine geçmelidir. Bunu yapmakta ne kadar başarılı olursa, virüs de o kadar iyi durumdadır

DİĞERLERİNDEN FARKLI 23 MUTASYONU VAR!

Araştırmacılar, alfa varyantının onu diğer koronavirüslerden ayıran 23 mutasyona sahip olduğunu belirterek, varyant İngiltere'de artmaya başladığında bu genetik değişiklikleri incelemeye ve neden diğer mutasyonlu koronavirüslerden daha hızlı yayıldığına dair açıklamalar aramaya başladı.

​​​​​Araştırmacılar, koronavirüsü kaplayan ve onun hücreleri istila etmesine izin veren başak proteinini değiştiren dokuz mutasyona odakladı. Bu mutasyonlardan biri, virüsün hücrelere daha sıkı bağlanmasına yardımcı olarak ve potansiyel olarak başarılı bir enfeksiyon şansını artırıyor.

Böylece alfa varyantı içeren akciğer hücrelerinin, bir dizi bağışıklık savunmasını çalıştıran bir protein olan interferonu önemli ölçüde azalttığı ortaya çıktı.

Öte yandan alfa hücrelerinde, normalde interferon tarafından çalıştırılan savunma genlerinin, diğer varyantlarla enfekte olmuş hücrelere göre daha sessiz olduğu anlaşıldı.

GÖRÜNMEZ HALE GELİYOR 

Araştırmacıların vardığı sonuca göre "Alfa varyantı kendini görünmez hale getiriyor". Alfa ile enfekte olmuş hücrelerin, “Orf9b” adlı bir genin çok fazla kopyasını (virüsün diğer versiyonlarından 80 kat daha fazla) yaptığı anlaşıldı.

Böylelikle saldırıya karşı korunan virüsün kendi kopyalarını oluşturma olasılığı haliyle daha yüksek oluyor.

Araştırma ekibi bu durumu şöyle tanımlıyor: "Cehennem başlıyor. Alfa ile enfekte olmuş kişiler diğer varyantlara göre daha güçlü bir tepki gösteriyor. Viral yüklü mukusları, sadece ağızlarından değil burunlarından da döküyorlar. Bu nedenle, alfa varyantı daha fazla insana kolayca bulaşabiliyor”.