ABD’de aşırı sıcaklıklara bağlı orman yangınlarının sık görüldüğü batı eyaletlerine ilişkin çalışmalar yürüten Oregon Devlet Üniversitesi’nden Hürriyet’in sorularına gönderilan yanıtta, Akdeniz ormanlarının yangınlara uyum sağlama kapasitesine dikkat çekilerek “genelde fidan dikimine gerek kalmadan kendini yenileyebildiği” kaydedildi. Açıklamada, “Yanmış bir orman yok olmuş değildir, aslında bu doğal sürecin bir parçası. Biyoçeşitlilik için en iyi uygulama, ormanın kendi kendini yenilemesine izin vermektir” dendi.

AĞAÇ DİKME SON ÇARE

Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Sydney Macquarie Üniversitesi Biyolojik Bilimler Bölümü’nden Dr. Robert Kooyman da “orman yangınlarının ardından bölgede doğal yenilenmeye izin verilmesi gerektiğini” söyledi. Avustralya’daki yangınların ardından “ağaç dikiminden mümkün olan her yerde kaçındıklarını” anlatan Dr. Kooyman, “Bu başvurulacak son çaredir. Benim sorumluluk alanımlardaki sahalarda yalnızca nadir ve tehdit altındaki türler için fidan dikimi yaptık. Doğal bir yeniden yeşillenme, insan müdahalesini en aza indirmeyi gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

NE ZAMAN DİKİM OLMALI?

Avustralya Tarım, Su ve Çevre Bakanlığı da verdiği detaylı yanıtta ülkedeki çoğu orman türünün yangın sonrası kendini yenileyebilme kabiliyetine sahip olduğu anlattı. Ancak yine de ağır zarar gören bölgelerde yeniden dikim yapılması gerektiği belirtilerek, hazırlık çalışmalarının 12 ay sürdüğü kaydedildi. Bakanlık, 2019-20’deki gibi büyük bir yangının ardından yeniden ağaçlandırma çalışmalarının 7-8 yıl sürmesinin beklendiğini de belirtti.

ACİL MÜDAHALE PLANI

ABD Tarım Bakanlığı (USDA) Orman Servisi ise gönderdiği açıklamada, yangın sonrası uygulanan Yanmış Alan Acil Müdahale Planı (BAER) kapsamında; toprak bilimci, hidrolog, biyolog, mühendis, bitki örtüsü uzmanı ve hatta arkeologların üye olduğu ekipler oluşturularak “tedavi için uygun reçetenin” belirlendiğini kaydetti. Buna göre ekipler öncelikle doğal yeşillenmenin mümkün gözükmediği çok ağır yanmış ve ağaç yokluğunda toprak kayması yaşanabilecek alanlara odaklanarak dikim planları yapıyor. USDA, geçmişte doğal yeşillenmenin daha kolay olduğunu, ancak yangınların günümüzde şiddeti arttıkça insan müdahalesine olan ihtiyacın da arttığını kaydetti.

AĞAÇLANDIRMAYA NİYE MESAFELİLER?

- Uzmanlara göre ormanlar, genelde dış müdahale olmaksızın kendini yenileyebilme kapasitesine sahip. Ancak küresel ısınmaya bağlı kuraklık ve yangın sezonunun uzaması, ormanların bu kabiliyetlerini olumsuz etkiliyor. Normalde yangın sırasında açığa çıkan tohumlar vasıtasıyla yeniden doğan ormanlar, bir sonraki yangın ağaçlar yetişkinliğe erişmeden geldiğinde henüz tohum üretememiş oluyor.

- Uzmanlar, bir bölgede ağaçlandırma yapılacaksa fidanların “sık ve düzenli” şekilde dikilmemesi konusunda uyarıyor. Ayrıca hepsi aynı boyda ağaçlar da tercih edilmemeli. Çünkü bu faktörler, bir sonraki yangının tüm ormanı daha kolay süpürmesine neden oluyor.

- Ağaçlandırma; dikim için yapılan zemin temizliğinin erozyon riskini artırması, küçük orman canlılarının yaşam alanlarını yok etmesi ve genelde dikilen ağaçların yüzde 50’sinin kuraklık veya otçul türlerin verdiği zararlardan ötürü ölmesi nedeniyle de dezavantajlı bir uygulama olarak görülüyor. Ayrıca fidan temin etmek ve bunların stok durumları da önemli bir sorun.

YANGIN BİLİM KURULU

Avustralya Tarım Bakanlığı’ndan Hürriyet’e yapılan açıklamada yangınlar sonrası iki ayrı bilim kurulu oluşturulduğu belirtildi. Buna göre Avustralya hükümeti, 8.5 milyon dönüm alanın yandığı 2019-20’deki yangın sonrası tehdit altındaki bitki ve hayvan türlerini belirlemek ve desteklemek için gerekli müdahale tavsiyelerine bulunacak 8 üyeli ‘orman yangını kurtarma kurulu’ atadı. Kurulda çeşitli Avustralya üniversitelerinden profesörler ile doktor unvanına sahip araştırmacılar yer aldı. Eylül 2020’ye kadar görev yapan kurulun tavsiyeleri doğrultusunda hükümet, 200 milyon dolarlık bir eylem planı hazırladı. Ayrıca yine profesör ve doktorlardan oluşan 12 üyeli ‘Tehdit Altındaki Türler Bilim Kurulu’ ise kurtarma kurulu tarafından yapılan çalışmayı da göz önünde bulundurarak, yangının etkilerini değerlendirmeye ve atılması gereken adımları belirlemeye devam ediyor.