Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Hem işverenlerin hem de işçilerin dikkat kesildiği "Asgari ücret belirleme komisyonu" son toplantısını dün gerçekleştirdi. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından açıklama bulunan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk-İş olarak resmi tekliflerinin 9 bin lira olduğunu kaydederek, "Açlık sınırı, yoksulluk sınırı ile ilgili arkadaşlarımız araştırma yapıyorlar. Ayın 1'inde 'Türk-İş'in açlık sınırı 7 bin 785, yoksulluk sınırı 10 bin lira' diye bir ifade kullandık. 20 gündür ‘Türk-İş’in teklifi 7 bin 785 lira' deniyor. Türk-İş’in böyle bir teklifi olmadı. Şimdi teklifi Bakan Bey’e söyledim, komisyona da söyledim. Türk-İş’in resmi teklifi 9 bin liradır. Verirlerse masaya oturup imzalarız, vermezlerse o mesele içinde olmayız" dedi.
"KAÇAMAK CEVAP"
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, yapılan açıklamayı değerlendirdi. Teklifi doğru bulmadığını anlatan Sarı, "Türkiye'de yoksulluk sınırının 27 bin lira olduğu bir dönemde 9 bin TL asgari ücret teklifini doğru bulmuyorum. Kaçamak cevap olduğunu ifade ederek, masadan çekilmenin ve sorumluluğu almamanın tutumu içerisinde olduklarını söyleyebilirim. Zaten 4 bin 253 TL ile 2021 yılına başlayan asgari ücrete, DİSK ve sokağın batırmasıyla ara iyileştirme yapıldı bin 200 TL. Hatırlıyorsanız o dönemde Türk-İş Genel Başkanına asgari ücret ile ilgili tespit komisyonunun bir kez daha toplanması gerektiğini hatta gerekirse 3 ayda bir toplanması gerektiği söylendiğinde 'Asgari ücret tespit komisyonu için kanun Aralık ayında toplanıyor diyor' demişti. Biz ise sokakta 'Hayır, asgari ücret komisyonu her an her dakika toplanabilir, işçinin ekonomik gidişatı çok kötü, işçiler bugün aldığını aynı paraya alamıyor' demiştik. Bin 200 TL iyileştirme yapılmıştı" ifadelerini kullandı.
"9 BİN TL İNSANCA YAŞANACAK ÜCRET DEĞİL"
Sarı asgari ücret belirlenirken yoksulluk sınırı ve insani yaşama hakkının baz alınması gerektiğini dile getirerek, "4 bin 250 TL olan asgari ücreti 2021 Aralık ayında belirlediler ve 2022 Ocak'ta hayata geçti. O günden bugüne TÜİK'in enflasyon yüzde 85 arttı, gıda enflasyonu yüzde 130 arttı. Doğal olarak TÜRK-İŞ ve BİSAM'ın açlık ve yoksulluk sınırı 26 bin ve 27 bin TL olarak açıklandı. Eğer bir ülkede yoksulluk sınırı içinde, bakın lüks, şatafat içinde demiyorum, sadece TÜİK'in, Türk-İş'in belirlemiş olduğu yoksulluk sınırını ele alıp, 2'ye böldüğünüzde 13 bin lira yapıyor. Bunun artı değeriyle biz 13 bin 200 TL diyoruz. Bir evde 2 asgari ücretli çalışıyorsa o haneye yoksulluk sınırında bir ücret girer. 9 bin TL resti diyor, 9 bin TL'ye rest çekiyor, oysa 9 bin TL'yi bugün hayata geçirseler, temel gıda ve temel tüketim mallarındaki enflasyon artışı engellenmediği sürece 9 bin TL zaten insan gibi yaşanacak bir ücret değildir. Ev kiraları zaten 5-6 bin lira" dedi.
"BÜYÜME 3 PATRON 5 MÜTEAHHİTE Mİ YANSIYOR?"
Sarı, Atalay'ın "Yoksulluk sınırı 10 bin TL" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise, " Yanlış açıklıyorlar, TÜRK-İŞ'in yoksulluk sınırı 26 bin 400 lira. Sanırım moral bozukluğundan, asgari ücretin istedikleri 9 bin TL'ye bile gelmeyeceği için bu açıklamayı yapıyorlar. TÜRK-İŞ, BİSAM ve TÜİK'in açıkladıkları yoksulluk sınırının ortalaması 26 bin TL'ye geliyor. Bir evde 2 asgari ücretli çalışır ve maaşları 13 bin TL olursa 26 bin TL yapar, yoksulluk sınırında bir ücret girer o eve. Bunu bile işçilere, emekçilere çok görüyorlarsa o zaman bu ülkenin kazancını sağlayan, ödedikleri dolaylı, dolaysız vergilerle doldurdukları bu ülkenin hazinesini, ülkenin yüzde 1'ine peşkeş çekiyorlarsa biz bunun karşısındayız. Açıklamalarında 'Ülke yüzde 7-8-9 büyüdü' diyorlar, ülkenin büyümesinden neden hep patronlar faydalanıyor. Eşit ve adil bir şekilde büyüme herkese yansıtılmalıdır. Büyüme sadece 3 patron ve 5 müteahhitte yansıtılıyor ve işçiler bunun altında eziliyorsa, bizim insanca yaşama noktasında ısrarımız devam edecek" dedi.