Türkiye, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7.7 ile 7.6 büyüklüğündeki depremlerle sarsıldı. Depremin ardından Türkiye'nin birçok yerinden olduğu gibi DEÜ'lü bilim insanları da bölgeye gidip, oluşan hasarları tespit ederek raporladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yönlendirmesiyle DEÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği yapı, yapı malzemesi, mekanik, geoteknik, hidrolik ve ulaştırma ana bilim dallarına mensup öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerinden oluşan 28 kişilik ekibin yaptığı çalışmalar raporlandı. Ekip üyelerinin sahada yaptığı gözlem ve incelemelerde zemine bağlı oluşan hasarlar, kara yolu ve demir yolu ulaşım sistemleri gibi birçok konu değerlendirildi.

DEÜ'lü bilim insanlarınca yapılan incelemede; zemin kaynaklı yapı hasarlarının, sıvılaşan zemine oturan temel sistemlerinden kaynaklandığı tespit edildiği belirtildi. Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremde sıvılaşmanın İskenderun, Hatay ve Adıyaman Gölbaşı'nda yaygın olarak gerçekleştiği kaydedildi. Bunun dışında kaya düşmeleri ve şev kaymalarından kaynaklanan yapısal hasarların da olduğu raporda yer aldı. Önlem alınmadığı takdirde sıvılaşabilen zemine oturan bina ve yapılarda, temel taşıma gücünün kaybolduğu vurgulandı. Bu nedenle pek çok durumda binaların yapısal bütünlüğünü korumalarına rağmen devrilmekte veya temellerinin aşırı oturarak zemine battığı kaydedildi.

Tespit edilen bir diğer tehlike türünün de şevlerin yüksek kısımlarından (dağ yamaçlarından) kopan kaya kütlelerinin oluşturduğu hasarlar olduğu belirtildi. Bu tür kaya düşmesi durumlarının canlı hayatını tehdit edebileceği gibi alt ve üst yapıya da zarar verdiği de ifade edildi. Şanlıurfa-Gaziantep il sınırı boyunca uzanan Birecik Baraj Gölü kıyı şeridinde oluşan hasarlar buna örnek gösterildi. Bu hasar sonucu tesadüf eseri ölen ya da yaralanan olmadığına da dikkat çekildi.

ULAŞIM SİSTEMLERİNDEKİ HASARLAR ANLATILDI

DEÜ'lü bilim insanları, kara yolu ve demir yolu ulaşım sistemlerinde gözlemlenen hasarlara da raporda yer verdi. Pazarcık- Kahramanmaraş 7.7 ve Elbistan-Kahramanmaraş merkezli 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrasında afet bölgesi kabul edilen 11 şehirde ulaşım sistemlerinin de hasar aldığına dikkat çekildi. Gözlemler sonrası oluşan hasarların yol kaplamaları, şevler, demir yolları ve tüneller üzerinde yoğunlaştığı belirtildi. Gölbaşı- Adıyaman'da deprem sonrası oluşan zemin sıvılaşması nedeniyle yol kaplamasının bazı yerlerde blok halde zemine battığı da kaydedildi. Yol kaplamasının zemine batmış olduğu ancak bölünmüş yola ait orta kaldırımın zarar görmediğini belirtildi. Bu durumun kaldırım ve yol kaplaması arasında oluşan kot farkından kaynakladığının gözlemlendiği belirtildi.

ASFALT YOL KAPLAMALARINDA BOZULMALAR VAR

Gölbaşı-Adıyaman'da depremler sonrası meydana gelen asfalt yol kaplamasındaki bozulmalara da dikkat çekildi. Bozulmaların en temel nedeninin, yaşanan zemin sıvılaşması sonrası binaların bodrum ve alt katlarının zemine batması olarak gösterilebileceği kaydedildi. Zeminde oluşan hacim artışlarının kaplama üzerinde gerilmelere neden olduğu, bu durumu taşıyamayan asfalt kaplamalarda kabarmalar ve çatlaklar oluştuğu vurgulandı.

Gölbaşı-Adıyaman bölgesinde yer alan demir yolu ağı üzerindeki hasarlara da raporda yer verildi. Depremler sonrası oluşan deprem yükleri kaynaklı demir yolu üzerinde kalıcı şekil değiştirmeleri gözlemlendiği belirtildi. Depremlerin neden olduğu yanal ve dikey atımların, demir yolu rayları üzerinde yatay ve düşey eksende deformasyonlara yol açtığı bildirildi. Malatya Erkenek tünelleri yaklaşım yolunda fay kırığının neden olduğu yol hasarının görüldüğü kaydedildi. Asfalt yolun, tamamında ağır hasar oluşmasıyla kullanılamaz duruma geldiğine de dikkat çekildi.

Kahramanmaraş ile Malatya arasındaki Erkenek tünellerinin Malatya güzergahında yer alan kısmında oluşan kaplama hasarına da raporda değinildi. Depremlerin yarattığı gerilmelerin kaplama dökülmesine ve su yalıtımında kullanılan membranların ortaya çıkmasına yol açtığı kaydedildi.

Adana- Şanlıurfa Otoyolu'nda yer alan Turgut Özal Viyadüğü'nün deprem sonrası durumuna da raporda yer verildi. Depremlerin viyadük üzerinde hasar oluşturmadığı ve mevcut haliyle kullanımına devam edildiği kaydedildi.