Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğünde 4'üncü yılını tamamlayan, Prof. Dr. Nükhet Hotar, üniversitenin 4 yıllık yatırım, proje ve hedeflerini anlattı. Üniversiteye yönelik bilgi veren Hotar, "3 büyük kampüsümüz var. Türkiye'de ilk 5, İzmir'de 1. sıradayız. 15 yerleşkemiz, 10 enstitümüz, konservatuarımız, 47 araştırma merkezimiz, 2 tane sağlık uygulama araştırma merkezimiz var. Diş hekimliği fakültemizi yeni kurmamıza rağmen, hastanemizi de açtık. Son model, özel sağlık kurumlarında bile olmayan cihazlarımız var. Üniversitemizde 60 bin öğrencimiz var, 2 bin 500'e yakın da yabancı öğrencimiz var. Yabancı öğrenci almak bizim öğrencilerimizin kontenjanına engel değil, hem dünya gelişimi hem YÖK'ün aldığı karar gereği tüm üniversiteler yabancı kontenjan ayırıyor, biz bu kontenjanı dolduramadık, sınavları var, kriterleri var. Sayımız her zaman ayrılan kontenjanın 4'te 5'te biri gibi gidiyor. 106 ülkeden öğrencimiz var. Haksızlığa uğramışız gibi demeyeyim de sanki, sadece 1 ülkeden öğrenci geliyor ya da her isteyen girebiliyor gibi algı oluşturmak isteniyor, bu da üniversitemize yazık! Dünyanın  her yerinden öğrencimiz var. Yaklaşık 7 bin 500 lisans öğrencimiz var. Harward üniversitesi sadece lisans üstü öğrencilerden oluşmaktadır. Biz de lisans üstü öğrenci sayımızı artırmayı hedefliyoruz" dedi. "Bu dönem içinde 2 tane toplu sözleşmemizi başarıyla imzaladık" diyen Hotar, bilimsel araştırma projelerini de anlattı.

"SELÇUK'TA GIDA LABORATUVARINI 8 AYDA AÇTIK"
Hotar, "Üniversitemiz köklü bir üniversite, daha önceki yönetici ve hocalarımızın ciddi çalışmaları var. Biz son 4 yılı biraz anlatmak istiyoruz. Türkiye'de de tek olan kanser araştırmalarında çok önemli olan bilim dallarını kurduk. Yaşlanan nüfusumuzun buna yönelik ihtiyaçları var. Daha yaşlı bir nüfusla karşılaşmadan önce bu çalışmalarımızı yaptık. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp merkezlerimizi açtık. Bu tip uygulamalar çok ehil olmayan ellerde de yapılabiliyor. Biz bu bilimsel temelli yapılabilsin diye merkez haline getirdik. Tıbbi estetik ve kozmetoloji merkezimizi açtık. Estetik uygulamalar çok gündemde, dolgudan başlayan saç ekimine giden uygulamalar çok yaygın, bunların da ehil ellerde yapılması gerekiyor, insanların hasar görmemesi ve mağdur olmaması için. Uyku bozuklukları epilepsi gözlem merkezimizi dünya standartlarında yeniledik. Yaklaşık 60 laboratuvarımız var, bunlardan bir tanesi deprem gözlem merkezi. Laboratuvarlarımızın bir kısmı sadece bölgemizde değil ülkemizde tek. Selçuk'ta gıda laboratuvarı açtık, bu laboratuvarı 8 ayda tamamladık. Deprem Araştırma Uygulama Merkezimiz, deprem olduğunda İzmir'deki tüm akredite hocalar merkezimizde çalışmalarını yaptılar" dedi. 

KİRAZ'I HAYVANCILIK ÜSSÜ YAPMAYI HEDEFLİYORUZ"
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne yönelik bilgi veren Hotar, "Hastanemiz çok önemli bir birimimiz, hem yaptığı hizmet anlamında hem de kapasite olarak, verdiği hizmet olarak. Bin 200 yataklı bir hastane. 100 üzerinden 97,67 puan aldı Sağlık Bakanlığından. Gerçekten özveriyle çalışan sağlık personeli kadromuz var. 'Doktorlar muayenehane açabilir' yasasından sonra, yaklaşık 100 doktorumuz hızlıca muayene açtı, bir kısmı mesai saatlerinde hastanemizde de görev yapmakta. Bir geçiş süreci yaşadık, şu an hasta memnuniyeti iyi diye düşünüyoruz. DEPARK, sağlık temasıyla kurulmuş, sağlık turizmi alanında önemli çalışmalar yapıyor. 27 ülke ile 76 akademik işbirliğimiz bulunmakta. Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının 8 tanesinde üniversitemiz yer aldı. İklim, çevre, sıfır atık konularında da öncü olmaya devam edeceğiz. 18 akredite programımız var, 0 atık temel belgesi aldık üniversitemizin tüm birimlerine. Çevre, enerji ve gıda yönetim sistemleriyle ilgili ISO belgemiz var. İzmir'de ilk veteriner fakültemizi Kiraz'da açtık. Kiraz'da büyükbaş hayvancılığın yüzde 10'u yapılıyor Türkiye genelinde, bir açık laboratuvar gibi Kiraz. Yarıdan fazlası kız öğrencilerden oluşuyor. Orada uygulama alanları geliştirdik. Buzağılara ilişkin eğitim ve aşı programı yaptık. 'Evcil hayvanlarda korona geçer mi' projesi yapıldı. Konaklama sorunları çözüldü. Orayı hayvancılık üssü yapmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. 

"MESLEKİ VE ÇEVRESEL HASTALIKLAR HASTANESİ DÜNYAYA PİLOT OLACAK PROJE"
"Aliağa Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi'ni Aliağa Belediyesi ile bir protokol imzalayarak başlattık" diyen Hotar, geçtiğimiz günlerde Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'ın GÜNDEME BAKIŞ'a yaptığı "105 milyona kaba inşaatı bitirerek, üniversitemize devrettik" açıklamasını hatırlatarak, "Sanırım bir yanlış anlaşılma oldu, biz daha devralmadık. Kaba inşaatın yapımı devam etmekte, kısa sürede protokoldeki şekliyle tamamlanacak. Bu da Türkiye'nin 4. ama daha yapılış aşamasında mesleki ve çevresel hastalıklar hastanesi olacak" dedi. 

"DEVRALMADIK SÜREÇ BAŞLADI"
Hotar, "Devrettik kısmı, biraz 'Devrediyoruz' gibi olabilir çünkü bu bir süreç. Bize bugün 'Gelin devralın' dediğinde, bizim tüm ekiplerimiz o projeyle beraber, tabi ki biz bir kamu kurumu olduğumuz için, onlar da bir kamu kurumu olduğu için tek tek her bir maddeyi kontrol ederek aşamalı olarak devralmakta, bu süreç daha bitmedi. Yani o yüzden tam olarak 'Devrettik' gibi değil de 'Devretme süreci başlattık' en doğru tanım  olur ama biz daha devralmadık" diye konuştu. 

"HASTANEYİ TESLİM ALDIKTAN SONRA 1 YILDA TAMAMLAYACAĞIZ"
Hastanenin yapımının daha hızlı tamamlanması için başta büyük firmalar olmalar üzere bağış mekanizmasının uygun olacağını kaydeden Hotar, "Biz çok hızlandırmak istiyoruz, onun için geçenlerde Ticaret Odası'nda bir toplantı gerçekleştirdik. Bizi ziyarete gelen akademisyenlerimiz dışındaki kişilerle hep şunu paylaşıyoruz; Biz bağışlarla çok çabuk yol alabiliriz. Aslında bütçemiz, imkanlarımız var. Sağ olsun devletimiz her şeye yetecek bütçeyi veriyor ama bunu kullanmak ciddi bir zaman ve prosedür gerektiriyor. Bugün gelip bir kişi bağış yaptığında, bağışlamış oluyor ya da bu binayı yapacağım dediğinde... Yani biz, bağış sistemini hızlandırarak orayı daha hızlı bitirmek istiyoruz. Teslim aldıktan sonra 1 yıl içinde bitirmeyi hedefliyoruz. Orada SOKAR, PETKİM, Aliağa Rafineri gibi yerler var, zaten bu hastane de ağırlıklı olarak oralara hizmet edecek. Tüm Türkiye'ye hatta dünyanın da pilot uygulaması olabilecek bir kapasiteye sahip. Buralarla görüşmeler yapıp, bağış alabilme noktasında çalışmalarımız var. Teslim aldıktan sonra hızlıca ona başlayacağız. Bağış aldıkça  çok daha hızlanacağız, almadığımız zaman bile 1 - 1,5 yıl içinde bitirmeyi hedefliyoruz" dedi. 

"ELİMİZDE SİHİRLİ DEĞNEK Mİ VAR?"
Hotar, "Çok önemli bir hastane, biz orayı yapmaya başladığımızda inanın şu an 'Niye bitmiyor' diyenler, neredeyse 'Niye yapıyorsunuz' diyorlardı. O dönemdeki arşivlerde görürsünüz; 'Buraya niye yapılıyor, yollar bozulacak' diyorlardı, şimdi de 'Niye bitmiyor' diyorlar. Bitireceğiz de elimizde sihirli değnek mi var! Ki, koskoca bina çok hızla ilerledi pandemi şartlarında. Teslim edilme aşamasına geldi. Önce ince işi yapılacak daha sonra Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı'ndan kadrolar istenecek, bunlar oldukça da hızlıca devreye alacağız. Tabi bunlar bir süreç" açıklamasında bulundu. 

"KENDİ BÜTÇEMİZLE 2 BİN 500 YATAKLI YURT YAPIYORUZ"
Prof. Dr. Nükhet Hotar, üniversitenin kampüsü olan birçok ilçede yurt çalışmaları yapıldığını bunun yanı sıra dönem başındaki yurt talebi doğrultusunda üniversite misafirhanesinin de yurda çevrildiğini kaydetti. Üniversitenin kendi imkanlarıyla 2 bin 500 kişilik yurt projesine başladığını, KYK tarafından da üniversite kampüsüne 3 bin kişilik yurt yapımı gerçekleştirildiğini belirten Hotar, "Bilgi işlem altyapımızı yeniledik. Teknoloji Geliştirme Bölgemizin yüzde 60 büyümesini gerçekleştirdik. Yüzde 60 daha çok kamu kurumlarının sağladığı istisnalardan faydalanılacak. Öğrenci dostu üniversite olmak hedefimiz var. Yurtlarımıza yönelik çalışmalar yaptık, misafirhanelerimizi yurda çevirdik, yemekhanelerimizi, mutfağımızı yeniledik. Bize ulaşan ciddi yurt ya da yemek sorunu olmadı öğrencilerimiz tarafından. 3 bin yataklı öğrenci yurdu yapımının da ilk adımını attık, KYK bizim kampüsümüzde yapacak. Kampüslerimizin olduğu ilçelerimizde de yurt çalışmalarımızı başlattık. Kendimize ait bir yerde de 2 bin 500 yataklı yurdumuzun da bürokratik aşamalarını geçtik. Spora destek veriyoruz, birçok kuruluş bizim yerlerimizi tercih ediyor, biz de paylaşıyoruz" dedi. 

"KOVİD'LE MÜCADELE"
Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid 19'a yönelik, tedavi ve önleme çalışmaları kapsamında yapılan çalışmaları ve öğrencilerin yanı sıra kamuya verilen hizmetleri aktaran Hotar, Salgınla mücadele bitmedi ama şiddeti azaldı. Kovid 19 tanı merkezi kurduk, dünyayla eş zamanlı plazma tedavisini başlattık. Dezenfekte çalışmaları yaptık, yapmaya devam ediyoruz, dezenfektan ve kolonya ürettik, maskematikler kurduk. Yaklaşık 210 bin hastaya hizmet sunduk. Kamuoyu bilgilendirme sistemimizi kurduk, hala devam ediyor. BAP destekli proje çağrılarında bulunduk" dedi. 

"TÜRK BAYRAKLARI VE BAYRAK BİLİM MÜZESİNİ AÇTIK"
Yapılan sempozyumlara yönelik de açıklamada bulunan Prof. Dr. Hotar, "Cumhurbaşkanımızın katılımıyla 'Önümüzdeki 20 yılın projeksiyonunu ve özeti' konulu uluslararası konferansımızı yaptık. Bakanlarımızın katılımıyla, 'Sınır alanlarda güvenlik algısı: AB, Orta Doğu ve Rusya'daki Fırsatlar ve Zorluklar' başlıklı uluslararası konferansta, bugün Yunanistan'la yaşananları geçen yıl konuştuk. Savunma bakanlığının katıldığı sempozyumlar yaptık. Türkiye'nin ilk Bayrakbilim ve Türk Bayrakları müzemizi Sayın Mustafa Şentop'un katılımıyla açtık. Şu an çok sayıda ziyaretçi alıyor. Cumhurbaşkanımızın gönderdiği bir fors var. Çok değerli bir müze, ilk ve tek olmasıyla gurur duyuyorum. Antik döneme ışık tutan çalışmalarımız var" ifadelerini kullandı. 

"EYLÜL BEBEK PROJEMİZİ TÜRKİYE'DE UYGULAYACAĞIZ"
Özellikle çocuklar açısından engelli akranlarını tanımalarını ve içselleştirmelerini sağlamak amacıyla yapılan projeler hakkında bilgi veren Hotar, "Engelsiz üniversite engelsiz toplum alanında çalışmalar yaptık. YÖK'ten 8 ödülümüz oldu bu konuda. Eylül bebek projemizle, çocuklarımızın engelli arkadaşlarını tanımasını hedefledik. Akran reddinin sıfıra indiği sonuç alındı pilot uygulamalarda. Milli Eğitim ile protokol yaparak tüm Türkiye'de uygulamayı düşünüyoruz" diye konuştu. 

"KÖRFEZ TEMİZLİĞİ VE GÜNEŞ ENERJİSİ PROJELERİ"
Çevre ve sürdürülebilirlik alanında da birçok çalışmaya imza atıldığını kaydeden Hotar, "İzmir körfezinin temizlenmesi için hayalet ağlar projemizi başlattık. Güneş enerji sistemlerimizi hayata geçiriyoruz, tüm kampüslerimizde kurulmaya başladı. Üniversitemizin enerji ihtiyacının yüzde 80'inin güneşten karşılayacağız" dedi.

Hotar sözlerini şöyle sürdürdü:
'2021 yılı toplam yatırımı 195 milyon, 2022 yılı için 200 milyonluk yatırım öngörüyoruz, yıl sonuna kadar yüzde 90'ını tamamlamış olacağız. Diğer üniversitelere oranla gerçekleştirme oranımız yüksek'