Hale YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Kültürpark Celal Atik Spor Salonu’nda yapılan İYİ Parti İzmir 4. Olağan kongresine katıldı. Coşkuyla karşılanan Dervişoğlu, kongrede yaptığı konuşmada, “İzmir evim” diyerek şu açıklamalarda bulundu:

Dervisoglu Partisinin Izmir Kongresinde Konustu Cumhur Ittifakina Terorsuz Turkiye Cikisi 2

“ATATÜRK İÇİN LOKMA DÖKTÜRECEĞİZ”

Sizi sevdim, biliyorum ki siz de beni seviyorsunuz ama bu kentin en sevdiği Mustafa Kemal Atatürk’tür. Yarın onu anma günü… Mustafa Kemal Atatürk’e rahmet okumayı külfet diye tabir eden hainler topluluğu var Türkiye’de. Sayıları çok değil, neredeyse 100 yıldır onun ismini unutturmaya çalışıyorlar ama hala bu ülkede ondan büyük kimse yok. Hala onun fikirlerini takip ederek Cumhuriyet'i yaşatma iradesi sergiliyoruz. Atatürk’ü bu büyük milletin vicdanından sökmeye asla muvaffak olamayacaklardır. İzmir ve ilçeleri olmak üzere ikinci namazı öncesinde Atatürk ruhuna mevlid-i şerif tilavetinde bulunalım. Ayrıca lokma hayrı yapalım. Anıtkabir’in çevresinde lokma döktüreceğiz. İzmir onun sözünden ayrılmadı hiç.

Dervisoglu Partisinin Izmir Kongresinde Konustu Cumhur Ittifakina Terorsuz Turkiye Cikisi 3

"HERKES AKLINI BAŞINI ALSIN”

Okullarda yaşadıklarımızı çocuklarımız yaşayamıyor. 10 Kasım’da Mustafa Kemal anlatılmasın ve anlaşılmasın diye devre arası tatili koydular. Yarın okullar kapalı. Çocuklar Mustafa Kemal’i anamayacaklar. Bunu yapan kim varsa bu memleketin ruhuna ihanet ediyorlar. Başka zaman mı bulamadınız. Buca’da Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nde öğrenciler Andımızı okuyorlar diye müdürün müdahalesi ile karşı karşıya kalmışlar. Bu hükümet Andımızı kaldırdı ama Danıştay kararı iptal etti. Andımız her yerde okunabilir. Buna kimse müdahale edemez. Ben o müdürü kınamakla yetinmeyeceğim. Siz beni tanıyorsunuz verdiğim her sözün arkasında duruyorum. Gün gelince iktidar olduğumuzda istiklal Marşımızı ve Andımızı onun kapısında okutmak boynum borcu olsun. Bu bir İzmirli sözüdür. Herkes aklını başına alsın.

“KİM ATATÜRK’LE UĞRAŞIYORSA CEVABINI ALACAK”

Genel Başkan olduktan sonra yaptığım en zor konuşmalardan birini yapıyorum. Hepinizin hangi mücadelelerden geçtiğini biliyorum. Partimize nasıl sahip çıkıldığında ‘bunlar şimdi bitti’ denildiği zamanlarda nasıl direnç gösterdiğinizi biliyorum. Biz bir şey söylüyoruz. Salt siyaset ile yapılan eleştiri gibi değerlendiriyorlar ve bize cevap veriyorlar. Bazı konularda cevap verirseniz küçük düşersiniz. 10 Kasım’da okulları kapatırsanız biz eleştirdiğimizde siyasi değil milli bir konu olur. İktidar 10 Kasım günü okulları tatil ettirip, Atatürk’ün Anıtkabir’ini ziyaret esnada çocukları doldurup Recep Tayyip Erdoğan sloganları attırıyorsanız niyetinizin kötü olduğunu yüzünüze karşı haykırıyoruz. Burada da kimse bizi eleştiremez. Birisi bir yanlış yaparsa karşısında Müsavat Dervişoğlu’nu ve İYİ Partilileri görecektir. Laf söylediğimizde Cumhurbaşkanı saldırıyor. Öyle yama yok herkes ettiğini bulacaktır. Kim ki Mustafa Kemal ile Cumhuriyet ile uğraşıyor mutlak suretle cevabını alacaktır.

“SON KALEYİ BİZ SAVUNDUK”

Bir senaryo yazıldı okyanus ötesinden. En başından uyardık, bu konuda Türkiye’nim tecrübeleri var, tartışılmazları masaya yatırmak için bir komisyon kuruluyor, bunu en çok terörist başı Abdullah Öcalan canisi istiyor. O caniyle devletimizi eşitlemeyin. Bu örgütün emellerini değiştirdiğine dair bir emareye rastlayamadık bugüne kadar. Örgütlerini feshederken bile Lozan’a saldırıyorlar, Sevr’e uşaklık yapmaya devam ediyorlar. Elindeki zehir azalmış yılan saymayın, deri değiştiren yılana inanmayın. Bunlar zehir kusmaya devam ediyor. Bu komisyon sadece PKK’lı teröristlerin bir kısmı ve Öcalan’ın özgülüğünü sağlamaya yönelik adımlardır. TBMM Başkanının bunları yapmaya yetkisi yoktur. Bunları sadece biz söyledik. Son kaleyi biz savunduk, son siperi biz kazdık. Geldikleri gibi gidecekler.

“BİZİ DAĞITMAYA KALKIŞABİLİRLER”

Biz tek başımıza karşı direniyoruz ya bize olan düşmanlığın eskisinden daha fazla olacağını zihnen ve vicdanen biliyoruz. Bakın, ihanete tek başına direniyoruz. Emperyalist tuzağa tek başına karşı çıkıyoruz. Siyaseten TBMM’de ve yurt satında mücadele ediyoruz. Yollara düşüyoruz. Üzerimize geleceklerinden emin olabilirsiniz. Geçmiş dönemlerde yeter kadar aşındırmışlar ve toparlanamayacağımızı sanıyorlardı. Ben bu hareketin kökünü suladım. Şimdi dalların uzadığını gördüler. Yarın çiçekler açacağız. Şimdi bizi dağıtmaya kalkışabilirler. Her zamankinden daha dikkatli olmak mecburiyetindesiniz. Burası İzmir olduğu için söylüyorum. Küçük meseleleri yüzünden çıkan küçük problemlerin büyük sonuçlar olabilir.

“HİÇBİR KONGREYE KARIŞMIYORUM”

Küçük meseleler üzerinden büyük tartışmalar olacak adımlar atmaktan uzak durun. Ben hiçbir kongreye karışmıyorum. Kongrelerde rekabet olur. Bunları sindirmek mecburiyetindeyiz. Bunlara müdahale olmaz ama disiplinsizliğe müdahale etmek zorundayım. Siz benim özel dostlarımsınız. Tüm özel hayatım emrinize amadedir. Ancak siyasi hesap üzerinden partinin suçlama tahtasına dönüştürülmesine izin vermem. Benim elimi zorlaştırmayın, kolaylaştırın. Bana sahip çıkın. Yok orada bu varmış, bunlar ne küçük işler. Memleket elden gidiyor. Atatürk’e Fatiha okunmasının eleştirildiği süreç yaşıyoruz. Yeni ihanet projesiyle milli bütünlüğü kaybedeceğiz.

PARTİDE KİMSENİN ÖNÜ KESİLMEYECEK”

Siyaset kutuplaşmış, İYİ Parti’nin söz söyletme hakkını kısıtlamak istiyorlar. Doğruyu konuşan iyi partiden rahatsız oluyorlar. Küçük meseleler üzerinde durulmaz. Benim kardeşlerim, dostlarım bu zafiyetin içerisinde asla düşmez. Aranızda şeytan sokmayın. Zafiyet gördüğümüzde seyirci kalamayız. Ben sizin zihninizden geçenleri yapmak için çaba sarf ediyorum. Ben 18 aydır İYİ Parti’nin Genel Başkanlığı sorumluluğunu üstlendim. Ben sizden aldığım yetkiden sonra herhangi bir yanlış iş yapıp sizleri utandırdım mı? O zaman herkes yaptığı işe ve söylediği lafa dikkat edecek. Kimsenin yanlış kelam sarf etme lüksü yoktur. Rekabet ve daha iyisini yaparım iddiası hepimizin taşıdığı iddia olmaya devam edecek. Bu Partide kimsenin önü kesilmeyecek. Yanlış bir iş yaparsam karşınızda mahcup olurum endişesi yaşıyorum. Kimse birbirini üzmesin, kızmasın. Kimse kişilerin adamı olmasın. Milletin adamı olsun.

ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞI ELEŞTİRİSİ

Dervişoğlu Türkiye’nin yoksullaşmaya devam ettiğini de dile getirerek, “Yoksulluk seviyesinin altında asgari ücret olmaz, asgari ücretin altında da emekli maaşı olmaz” dedi.