Marmara depreminde 2 çocuğunu ve eşini kaybeden, kangrenden sağ kolu ve bacağı kesilen Asya Koşal, tedavi sürecinde manevi desteğini gördüğü insanlara borcunu ödeyebilmek için yıllardır zor durumda olan insanların yardımına koşuyor. Yaşadıklarına rağmen hayata küsmeyen ve düzenlediği kampanyalarla ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunan 48 yaşındaki Koşal, 24 Ocak'ta Elazığ Sivrice merkezli meydana gelen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği 6,8 büyüklüğündeki depremden etkilenenler için ördüğü atkı ve bereleri kargoyla bölgeye gönderdi. Gölcük'te dünyaya gelen 48 yaşındaki Koşal için, 1999'daki Marmara depremi hayatının dönüm noktası oldu. Depremde evinin yıkılması sonucu 2 çocuğu ve eşini kaybeden Koşal, arama ve kurtarma ekipleri tarafından 3 gün sonra enkazdan çıkarıldı. Beton blokların üzerine yıkılması nedeniyle sağ kolu ve bacağı kangren olan Koşal'ın tedavisi, aylarca İstanbul'daki hastanelerde devam etti. Koşal uzuvlarının kesilmesine rağmen hayata tutundu. Tedavi gördüğü süreçte yakınlarının yanı sıra tanımadığı insanların da manevi desteğini gören Koşal, iyileşip 4 yıl önce tek elle örgü yapmaya başladı ve hayatını iyilik yapmaya adadı. Yaşamını 2011 yılında Yavuz Koşal ile birleştiren ve İzmir'e yerleşen Koşal, depremler başta olmak üzere Türkiye'de yaşanan afetlerin ardından ördüğü atkı ve berelerle ihtiyaç sahibi insanların yardımına koştu. Yaşadığı kronik ağrılara rağmen tek eliyle örgü örmekten hiç vazgeçmeyen Koşal, sosyal medyadan başlattığı yardım kampanyalarıyla birçok insana ve kuruma da örnek oldu. Son olarak Elazığ'da meydana gelen depremin ardından bölge insanına ördüğü atkı ve berelerle onların yanında olduğu mesajını veren Koşal, 20 günden bu yana evinde ördüğü eşyaları eşiyle iki çuvala koyarak kargoyla deprem bölgesine gönderdi. "HAYATTA NEFES ALIYORSAK HER ZAMAN UMUT VAR" Asya Koşal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlığı yerindeyken de örgü örmeyi çok sevdiğini, engelli olduktan sonra da tek elle yaptığı örgü ile insanların yardımına koşmaya çalıştığını söyledi. Hastanede tedavi olduğu zamanlarda vatandaşların büyük desteğini gördüğünü anlatan Koşal, "Depremde ailemi kaybettim. Tedavi görürken zayıf düştüm diye paça çorbası yapanlar oldu. İzin alıp beni evinde ağırlayanlar oldu. Türk milleti çok merhametli, zor zamanlarda tek yürek olmayı çok iyi biliyoruz. Ben de zor durumda kalan insanlar için ne yapabilirim, diye düşündüğümde tek elimle ördüğüm eşyaları göndermeye başladım." dedi. Koşal, sosyal medya üzerinden başlattığı yardım kampanyalarının yanı sıra kendisi gibi engelli olan birçok insana umut olduğunu, bu sayede onların da yaşama bağlandığını aktardı. Örgü örerken yardım ettiği zor durumdaki insanları düşünerek çok mutlu olduğunu dile getiren Koşal, şunları kaydetti: "Örgüyü tığla yapıyorum. Sanki kesilen bacağım benim sağ elimmiş gibi o görevi görüyor. Tığı kesilen güdük bacağımın arasına sıkıştırarak eskisi gibi örüyorum. Elazığ depreminin ardından sosyal medya üzerinden bir yardım çağrısı yaptım. Türkiye bu sese kulak verdi. Hayırseverlerin desteğiyle bölgeye birçok eşya ulaştırdık. En son ise tek elimle ördüğüm atkı ve bereleri gönderiyorum. Hayatta nefes alıyorsak her zaman umut var diyorum. Ben depremden çıkıp hayatımı engelli olarak sürdürmeye başladıktan bu yana ailem ve çevremdeki insanlara yük olmadım. Hep 'onların nasıl yükünü azaltırım' diye düşündüm. Kimin yarasına merhem olurum diye, kimin yarasını gideririm, amacım hep bu oldu. Bana birçok insan 'meleğimiz' ya da 'umudum' diyor. Ben birçok insana umut oldum. Bu durumdan memnunum." Koşal, en büyük destekçisinin eşi olduğunu, hayatının sonuna kadar ihtiyaç sahibi insanların yardımına koşmak istediğini sözlerine ekledi. Yavuz Koşal da eşiyle her zaman gurur duyduğunu dile getirerek "Deprem olduğu gece 'oradaki çocuklar için ne yapabilirim' diye düşünürken böyle bir çalışma başlatmaya karar verdi. O benim kahramanım." şeklinde konuştu.