CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, konuyla ilgili ayrı ayrı hazırladığı soru önergelerini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu. Av. Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, Cübbeli Ahmet Hoca’nın, "Türkiye'de 2 bin selefi derneği var. Şahıslar pompalı mompalı. İç savaşa hazırlanıyorlar. Özellikle Batman, Adıyaman taraflarında çok selefi akım var. Selefi tarafı ile İran yanlısı Şii tarafın çatışması hazırlanıyor. Barut gibi. Bu silahlanmayı durdurun. Yarın bu işin önünü alamayız. Birisi 'şeyhim ' diye cihat ilan edecek, öbürü Mehdiyim diyecek. Birbirini öldürür bu Müslüman millet. Asker bunları vurmak zorunda kalacak. İzmir kaynıyor. Bunlara nasıl müsaade ediliyor? Mutlaka kontrol edilmesi lazım." dediğini aktararak, bu iddiaların çok vahim ve ciddiye alınması gereken iddialar olduğunu belirtti. Cübbeli Ahmet Hoca’nın, daha sonra yaptığı başka bir açıklamada ise “Evet, ben 2 bin civarında dedim ama aslında ben isim isim çıkarttım, şu şu illerimizde başta olmak üzere. Savcılar beni çağırsa, ‘ne biliyorsunuz, hangi silahlanma konusunda sen böyle şeyler söylüyorsun, hangi dernekler, hangi yapılar?’ dese, ben en azından 150’sinin ismini vermeye hazırım.” ifadelerini kullandığını kaydeden Av. Kılıç, “Savcıların kendisini çağırmasını bekliyor. Bakalım cesaretli bir savcı çıkıp, Cübbeli Ahmet Hoca’yı ifadeye çağırıp bilgisine başvuracak mı?” dedi. “Neler oluyor güzel İzmir’imde?” İzmir Milletvekili Av. Kılıç, Cübbeli Ahmet Hoca’nın açıklamasındaki “İzmir kaynıyor” ifadesinin, seçim bölgesi olması nedeniyle kendisinin daha fazla dikkatini çektiğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Ne demek İzmir kaynıyor? Neler oluyor güzel İzmir’imde? Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’ nün İzmir’de infial yaratan bu sözlerinin derhal açıklığa kavuşturulması, hemşehrilerim adına sorduğum bu soruların bir devlet yetkilisi tarafından ivedilikle açıklanması lazım. İzmir’le ilgili birilerinin kötü planları mı bulunmaktadır? İzmir her zaman için, ülkemizin en modern, çağdaş ve laik şehirlerinden birisi olmuştur; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu ilkelerini hiçbir zaman unutmadan, orada oturanların da bu ilkelere uygun şekilde yaşamını sürdürdüğü bir kentimiz olmuştur. Bundan sonra da bu şekilde yaşamını sürdürmeye devam edecektir. Kimlerin İzmir’le ilgili kötü ve hain planları varsa bundan vazgeçsinler, çünkü İzmirliler kesinlikle buna izin vermeyecektir. Bu geçmişte de böyle oldu, şimdi ve bundan sonra da böyle olacaktır.” “Halkımız suç işleyeni Müge Anlı’da, sosyal yardımları Haluk Levent’te, istihbaratı Cübbeli’de, adaleti Twitter’da arar oldu” CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, “Eğer Cübbeli Ahmet Hoca’nın dile getirdiği iddialar doğru ise devletin, ‘selefi tarikatların silahlandığından başka bir tarikatın uyarısıyla haberdar olması’ da ilginç bir durumu ortaya koymaktadır. Halkımız, suç işleyeni Müge Anlı’da, sosyal yardımları Haluk Levent’te, istihbaratı Cübbeli’de, adaleti Twitter’da arar oldu. Bu da ülkemizin yönetim kademelerindeki zafiyeti ortaya koymaktadır. Bu noktada devletin kurumlarının başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünmeleri ve ‘acaba biz bir yerde hata mı yaptık?’ sorusunu kendilerine sormaları gerekmektedir.” sözlerini kullandı. “Silahlandığı öne sürülen Selefi Tarikatlar bu işin neresinde?” CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasında şu hususları belirtti: “Son 5 yılda illere göre ruhsatlı silah sayısında nasıl bir değişim olduğunun açıklanması gerekmektedir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kaybolan, Ankara Valiliğinin de teyit ettiği ve sayısı 200 bini bulan silahlar ile ilgili bir araştırma yapılmış mıdır? Silahlandığı öne sürülen Selefi Tarikatlar bu işin neresindedir? Bu kaybolan silahlar hafife alınmamalıdır. AKP Gençlik Kolları eski Başkanı İsmail Karaosmanoğlu kendisinde ‘bir mangayı donatacak kadar silah ve mühimmat olduğunu ve kendi gibi yüzbinlerin de olduğunu’ söyleyerek tehditler savurmuş; Sevda Noyan ise bir TV kanalında ‘bizim aile 50 kişiyi götürür, liste yaptım’ diyerek komşularını tehdit etmiştir.” Selefi tarikatların yoğun olduğu illerde silahlanma oranındaki değişimin önemli olduğunu kaydeden Av. Kılıç, “Bütün bu rakamlar açıklandığı zaman durum net olarak anlaşılacaktır. Özellikle selefi tarikatların yoğun olduğu illerdeki ruhsatlı silah sayısının arttığının ortaya çıkması durumunda, ülkemiz ve halkımız için nasıl bir tehlike ve vahim tablo ile karşı karşıya bulunduğumuz belli olacaktır.” dedi.