Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Adıgüzel Eğitim Kültür Araştırma ve Sağlık Vakfı ortaklığında, Meslek Fabrikası binasında yapılacak olan Tarım ve Teknoloji Meslek Yüksek Okulu’na ilişkin ilk kez konuştu. Aynı zamanda Ziraat Mühendisi olan ve Ege Üniversitesi’nde uzun yıllar akademisyenlik yapan Sındır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in son derece doğru işler yaptığını ifade etti. Büyükşehir AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya da gönderme yapan CHP’li Sındır, “Bu bir polemik meselesi, biliyorum benim söyleyeceğim şeyleri Adalet ve Kalkınma Partisi bekliyor, onları gidip mecliste söyleyeyim diye. Zaten geçenlerde demişler, ‘Kamil Hoca var, sizin milletvekiliniz ona neden sormuyorsunuz’ diye bir konuşma olmuş. Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Bey, bütün bu tarımda yaşanan sorunlar, kuraklık, iklim değişikliği, gıda üretiminde verim, kalite gibi tüm bu sorunları çok net gören ve bununla ilgili ‘Başka bir tarım mümkün’ şiarıyla strateji belirleyen ve bunun gereğini yapan bir belediye başkanıdır. Son derece doğru işler yapıyor. ‘Paramız var ki ithal ediyoruz’ diyen Tarım Bakanının yapmadığı işleri görerek bunları yerelde vatandaşına karşı sorumluluk anlayışıyla yapma çabası içinde. Tarımı sadece tohum ekmek, yetiştirmek, ahırda hayvan beslemek değil tüm ayaklarına yayımla, bilgi aktarmayla, kültürsel bir işlem olduğunu da görerek iş yapıyor. Bu bütünselliği ortaya koymak adına tarımda yüksek öğretim alanında bir çaba içerisine giriyor” dedi.  

“EGE ÜNİVERSİTESİ İLE İŞBİRLİĞİ OLACAKTIR” 

İzmir’in tarım alanında Araştırma – Geliştirme Merkezi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sındır, “Benim hayatım Ziraat Fakültesi’nde geçti, eğitimim, akademik yaşamım orada. Hem mesleğime hem fakülteme hem üniversiteme bağlılığımla potansiyeli, durumu, ne yapabileceği noktasında bilgi sahibiyim. Çok kıymetli hocalarımız, çok kıymetli altyapımız var. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız da bunu biliyor, bununla bütünleşik, işbirliği içinde olacak bir süreç olacaktır. Ege Üniversite ile işbirliği muhakkak olacaktır, bu yadsınamaz, bunu yok sayamazsınız. İzmir, tarımda AR-Ge merkezidir, hele hele Bornova. Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü, ne yaptılar, istasyona dönüştürdüler. Para bulamıyorlar ki araştırma yapsınlar. Zeytincilik Enstitüsü, Veterinerlik Enstitüsü Bornova’da. Menemen’de agro-hidroloji merkezi var. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız İzmir’in tarımda AR-GE potansiyelini görerek, bu potansiyelden en yüksek fayda sağlanır diye organizasyon yapmıştır” açıklamasında bulundu.  

“TUNÇ BAŞKAN’I KUTLUYORUM” 

Tarım alanında merkez dışında uygulama sahalarının oluşturulması gerektiğini anlatan Sındır, “Bir tarımsal üretim yüksek öğretimine yönelik Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızla bu konuları konuşma fırsatım olmadı. Benim hastalık durumum nedeniyle bir türlü bir araya gelemedik ama ara sıra geliriz konuşuruz. Tunç Başkanımla, ağabeyimle, aynı okuldan mezunuz Bornova Anadolu Lisesi, kendisi benden büyüktür. Tarımda AR-GE’nin, arama geliştirme uygulama sahalarına kırsalda ihtiyacı var. Üniversite merkezde olabilir ama mutlaka şehrin dışında projelerin yürütüleceği alanlar mutlaka düşünülmüştür. Ben Büyükşehir Belediye Başkanımızı kutluyorum. Üniversite ile olan ve İzmir’in tarımsal AR-GE potansiyelini en üst düzeyde kullanacak ve bunu finanse edecek, bunu da kurumsal bir yapıyla bütünleştirecek bir çaba içinde olduğunu düşünüyorum. Kimse heveslenmesin Büyükşehir Belediye Başkanımız iyi ve doğru işler yapıyor. Kendisini kutluyorum tebrik ediyorum. Arkasındayım, her türlü desteği vermeye hazırız ve veriyoruz” ifadelerini kullandı.  

“SAĞLIĞIM ELVERİRSE BİR DÖNEM DAHA VARIM” 

“2023 seçimlerinde tekrar milletvekili adayı olacak mısınız” sorusunu yanıtlayan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Sağlığım elverdikçe ben hangi görevde olduğum önemli değil, topluma karşı sorumluluğumu sizlerle buluşarak birikimlerimiz çeşitli kurum ve kuruluşlarla paylaşarak, bir çevre savunucusu olarak çevre ve doğaya olan bağlılığım ve onun mücadelesini veren bir kişi olarak son nefesime kadar bunu sürdüreceğim. Bu esnada milletvekilliği görevinde yaptıklarımız, vatandaş, toplum, börtü böcek dahil olmak üzere kabul edilmişse, benimsenmişse, arzu ediliyorsa o görevi yapmaya her zaman hazırız. Önümüzde seçim var, o seçimde benim milletvekili olup olmamam hiç önemli değil. Bütün yurttaşlarımız olabilir ama esas olan kimin ne olacağı değil, ülkenin geleceğinin ne olacağı önemli. Biz de o geleceği kurgulamaya çalışan, onun stratejisini, politikalarını ortaya koyan siyasi parti  olarak vatandaşımıza yeni bir umut ve heyecan vermeye çalışıyoruz. Ekonomi, tarım çözülür, her şeyden önce adalete, demokrasiye, toplumsal barışa ihtiyaç var. Herkesin güler yüze ihtiyacı var. Karşılıklı sevgiye, saygıya ihtiyacı var. Ceyda Bölünmez Çankırı, Alpay Özalan kardeşimiz hiddetlenmiş olabilir ama nihayetinde bizim barışa, kardeşliğe ihtiyacımız var. Düşüncelerimiz farklı olabilir, inanç anlamında farklı kimliğimiz olabilir ama insan olarak bakmak lazım. Bunu sağlamak ekonomiyi de düzeltir, tarımı da düzeltir. Sayın Genel Başkanımızın helalleşme dediği de budur aslında, toplumsal barışı sağlayabilmek. Artık kutuplaşan değil, birbirine yaklaşan, kutupları yok eden, art niyetsiz, birbirini anlayan, diğerinin düşüncesine saygı duyan anlayışa ihtiyacımız var. Biz iktidara geldiğimizde yatırımcıya güven vereceğiz. Kimse Cumhurbaşkanı benim yatırımımı yok eden karar alır mı, el koyar mı diye endişe etmeyecek” diye konuştu.