Halime ERDOĞAN /GÜNDEME BAKIŞ - Türkiye'nin çeşitli illerinde kırsalı ziyaret ederek, köylerin sorunlarını dinleyen CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, gözlemlerini anlattı. Kendi çocukluğunun da kırsalda geçtiğini belirten Polat, "Türkiye kırsalı uzunca süredir ihmal edilmiş, kendi kaderine terk edilmiş halde. Benim de; kırsalda doğmuş, okumuş, bir köy öğretmeninin çocuğu olarak kırsaldaki insanlarımızla duygu durum eşitliğim var. Onların dertlerini biliyorum ve kamuoyuna taşımak istiyorum. Kaygılarını biliyorum, o kaygıların içinden geçtim. Onlarla dayanışmak gerektiğini biliyorum" dedi.

"İZMİR'İN KIRSALI ŞANSLI"

İzmir'in kırsalında yaşayanlar, diğer illerin kırsalında yaşayanlardan çok daha şanslı olduğunu dile getiren Polat, "Çünkü burada Tunç Soyer'in "Başka bir tarım mümkün" vizyonuyla, onlara da büyük bir pay düşüyor kalkınma hamlesinden. Bunu Türkiye'ye nasıl yayabiliriz, bunu öğrenmeye ve bunu politikalara yansıtmaya çalışıyorum. En iyi eğitici halktır siyasetçi için, istediği kadar kitap okusun, halktan kopuksa hiçbir şekilde keskin bıçak gibi olamaz. Eğer keskinleşmek istiyorsa bir siyasetçi kırsala ve halka gitmek zorunda. Çünkü onların duyguları temiz, dünyası temiz. O temizlikten ciddi bir birikim alıp siyasetinize entegre edebildiğiniz ölçüde başarılı olabiliyorsunuz" diye konuştu. 

"KARŞILIKLI DUYGU VE BİLGİ ALIŞVERİŞİNDE BULUNUYORUM"

Polat şunları anlattı: 

Ben başarılı olmak için onların sorunlarını anlatabilmek için, onlarla bolca zaman geçiriyorum. Beni onlar seçti. Geçtiğimiz dönemde Cumhuriyet tarihinde hiçbir milletvekilinin gitmediği köylere gittim ben. İlk defa milletvekili geliyor, baktıkları zaman onlardan birisiniz, aynı kaptan yemek yiyorsunuz. Bu onların dünyası için de güzel, karşılıklı duygu ve bilgi alışverişinde bulunuyorsunuz.

"KURTULUŞ KIRSALDAN BAŞLIYOR"

Gelecek kaygısı, hayat pahalılığı, mutsuzluk temel. Yeni sorunlar da bunlarla bağlantılı. Tarlalarından verim alamıyorlar, hayvancılık yapanlar mutsuz. Bir gelecek görmüyorlar buralarda, çocukları açısından da gelecek görmüyorlar. Köylerdeki üniversite okumuş gençlerimiz ne tarım alanında çalışabiliyorlar ne de okudukları bölümle ilgili iş bulabiliyorlar. O çocuklarımızın hayatı heba edilmiş durumda. Plansızlığın nelere mal olduğunu görüyoruz. Çare bekliyorlar. Kurtuluş kırsaldan, köylerden başlıyor. Milletin efendiliği çizgisinden başlıyor. Tekrar buralara dönebilirsek, bu eşsiz coğrafyadaki üretim üzerinden harekete geçersek dünyanın lider ülkelerinden biri haline gelebiliriz.

"ANLAYIŞI DEĞİŞTİRMELİYİZ"

Gıda güvenliği ve gıda devamlılığı dünyanın en önemli konularından ve bizim köylerimizde üretmek isteyen insanlar var. Yeter ki imkan verelim. Bunu yapabilecek politik anlayışa ihtiyaç var. Bunu isteyecek politikalara ihtiyaç var. 22 yıldır bunu görmüyoruz. Bizim  eşsiz coğrafyamızdaki eşsiz ürünlerimiz, bize eşsiz bir kalkınmayı sağlayabilirler. Dünyanın neresine giderseniz gidin Balıkesir'deki peynir çeşitliliğini, Tire Başköy'deki incirin nefaseti ve mineral değeri kadar yüksek ürün bulamazsınız, Manisa'daki üzüm gibi üzüm bulamazsınız, Karadeniz'deki fındık gibi, Antep'teki fıstık gibi, Ege bölgesinin zeytin ve zeytin yağını bulamazsınız dünyanın neresine giderseniz gidin. Bunlar bizim markalaşarak değerinde satabileceğimiz büyük bir avantaj. Biz ise yok pahasına satıyoruz. Anlayışı değiştirmemiz lazım.

"OVP'Yİ DOĞRU BULMADIM"

Hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Plan (OVP) hakkındaki görüşlerini de paylaşan Polat, "Hiç doğru bulmadım OVP'yi. Parodi gibi bir Bakan vardı, damat Bakan falan vardı. Bir anlayış değişikliği olmadan, istediğiniz planı yapın, bu planları uygulayacak demokratik ortama ihtiyaç duyuyorsunuz. Bir manav tezgahı düşünün, işleten kişi değişmediği sürece mevsimine göre domates salatalık, mevsimine göre pırasa satarsınız. Mesele manavın değişmesi, iki kişinin dudağı arasında iş değişebiliyor" açıklamasında bulundu. 

"FİNANSMANA KİMSE ULAŞAMIYOR"

Plandan ziyade anlayış değişikliğinin ekonomiyi düzelteceğini savunan Polat, "Bizim yıllarımız 'faiz sebep enflasyon sonuç, Nas, faiz haram, faizi sileceğiz' kavgasıyla geçti. Faiz derinliği olan bir ülke iken bunu kaybettik. Bizde sıçramaya neden olacak, kriz döneminde yok ettikleri faiz bandı bizim için ekonomik büyüme anlamında sıçrama yaratacaktı. Bu anlayışla ekonomimiz batma noktasına geldi. Bugün ise sert faiz artırımına gidildi. Bugün finansmana kimse ulaşamıyor. OVP ya da hangi planı yaparsanız yapın, mükemmel plan yapın, iyi ekonomistler getirin, onların planlarını uygulayabileceği habitatı açmadığınız sürece olmaz" dedi. 

"KENDİLERİNİ KOKLASINLAR"

AK Parti kanadından gelen "Sahada vatandaş kokudan ve yollardan şikayet ediyor" eleştirilerine de yanıt veren Polat, "Bu yazın en sıcak günlerinde bile İzmir'de koku yoktu. Burunları başka koku alıyorsa bilmiyorum ama kendilerini koklamaları gerekiyor. Kendilerinden koku geliyor olmasın" çıkışında bulundu. 

"İNSANLAR AÇ KALINCA ASFALT YEMİYOR"

CHP'li Polat açıklamasını şöyle tamamladı: 

Türkiye'de atılan asfalt tonajlarına baktığınızda, en çok asfalt atılan kent İzmir'dir. İnsanlar aç ve işsiz kaldıkları zaman asfalt yemiyorlar. Buna da bakıp öyle asfalt siyaseti yapsınlar. Önce temel problemlere ardından tali problemlere bakacaksınız.

"İZMİRLİLER EN GÜZELİNİ HAK EDİYOR"

Asfalt beklentisi İzmir'de yüksek, bunun sebebi de CHP'li belediye başkanları. Hiçbir yerde olmayan standartları kente getirdiler, daha fazlası tabi ki talep ediliyor. İzmirli vatandaşlarımız her şeyin en güzelini hak ediyor. Belediyelerimiz de bunu yapabilecek güce sahip.