Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Devrim Barış Çelik, saha çalışmalarını anlattı. AK Parti'den gelen eleştirileri ve parti kulislerinde yer alan iddiaları yanıtladı. 

"YAPACAK İŞİ OLMAYANLARIN ÇARESİZLİĞİ"

CHP İzmir Milletvekili Adayı Yüksel Taşkın'a ilişkin "İzmirlilere 'şovenist kafatasçılar' dedi" eleştirilerinin sorulması üzerine konuşan Çelik, "Akademisyenler zaman zaman çeşitli yayın kuruluşlarında yazarlar. Bu yazılar da onların o dönemki düşünceleridir. Ancak bunlar bağlamından kopartılmış, cımbızlanmış cümleler halinde ortaya çıkmıştır. Bir de şunu görmek lazım, insanlar değişebilir, insanlar süreç içinde farklı şeyler düşünebilir. Esas olan CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak sosyal politikalar konusunda son 2 yıldır yaptığı işlerdir, söylediği sözlerdir. Şimdiki duruşudur. Biz CHP olarak farklı siyasi partilerle ittifak halindeyken, kendi içimizde böyle bir sorunun olduğunu düşünmüyoruz. CHP'nin birinci sıra adayı olarak CHP'yi temsil ediyor. CHP'nin sürecin içindeki aktörlerinden biri. Söyleyecek sözü, yapacak işi olmayanların CHP'nin kendi içinde olumsuzluk çıkarma beklentisiyle yaptığı çaresizliği görüyoruz. Başka da bir şey söylemeye gerek yok" yanıtını verdi. 

"SEÇMEN NEYİ NE OLDUĞUNU GÖRÜYOR"

"Zaman zaman bununla ilgili hem yandaş medyada, hem de korsan afişlerle, CHP seçmeninden oy alabilmek için bir çalışma yapıldı" diyen Çelik, "Vatandaş da bunu soruyor, biz de anlatıyoruz. Yüksel Taşkın hoca kendisi de anlatıyor. Bu memleket yangın yeri, bu arkadaşlar CHP içinde kendilerince bir karışıklık çıkartarak, CHP seçmenini küstürmeye çalışarak bundan nemalanmaya çalışıyor. Seçmen uyanık, bunu yemez, ne olduğunu görüyor. CHP bütün toplum kesimlerini kucaklamak için siyaset yapan bir parti, kitle partisi. Dolayısıyla biz bunları ifade ederken hiç zorlanmıyoruz. Zaman zaman kafa karşılıkları oluyor, biz de gerçekleri anlatıyoruz" açıklamasında bulundu. 

"DENENMİŞİ DENEMEK AKILLICA DEĞİL"

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu'nun İzmir'in dokusuna uygun olmadığını kaydeden Çelik, "Sahada karşılaşmıyoruz, salon toplantılarıyla seçim kampanyasını sürdürüyor. Denenmiş bir şeyi tekrar denemek çok akıllıca gelmiyor bana, bu daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından, Bakanlar çeşitli sıralara getirilerek yapıldı. Muvaffak olamadılar. Hatta belediye başkan adayı yaptılar, yine muvaffak olamadılar. Bu 5., 6. deneyişleri herhalde. Yine muvaffak olamayacaklar. İzmir'in dokusuna uygun değil, İzmir'i tanımıyor, bilmiyor. Siyasi partiler kontenjan kullanırlar. Bizim de Genel Başkan yardımcılarımız birinci sıralarda. Temel mesele şu; siz bu kente geldiğinizde sadece seçim süreci için mi geldiniz! Daha önce de gelen siyasiler oldu ama bir daha bu kentte göremedik, bu kentin gelişimine katkı koyamadılar. Başbakan oldu Binali Yıldırım, kentin yatırımdan aldığı pay arttı mı! Yerel yönetimlerin desteği arttı mı, artmadı. Bu çalışmaların yapılması için en icracı Bakan iken Binali Yıldırım, bunları göremedik. Evet, yapılan yatırımlar için teşekkür ediyoruz ama bizim yerel yönetimlerimizin de yapmak istediği yatırımlar vardı. Uzun zamandır onlar duruyor, kentsel dönüşümler duruyor. Metro tamamen belediyemizin kaynaklarıyla yapılıyor ve Türkiye tarihinde belediye kaynaklarıyla yapılan ilk metro. Merkezi hükümet  desteği olmadan... Çok yakın zamanda Üçkuyular - Narlıdere hattını da bitiyoruz" ifadelerini kullandı. 

"YEREL YÖNETİMLERİN GELİRLERİNİ KISTILAR"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir'e yönelik, "Körfez rezalet, İzmir çöp, çamur, çukur" eleştirine ve AK Parti kanadından yapılan, "Sahada vatandaş yerel yönetimlerden şikayet ediyor" açıklamalarına yanıt veren Çelik, "Yerel yönetimlere ilişkin şikayetler 2019'dan sonra artmaya başladı, bu da çok normal. Çünkü yerel yönetimlerin gelirlerini kıstılar. Sizin 100 liralık bir geliriniz vardı, onu 70 liraya düşürdüler. Olay bu kadar basit. Kurnazca davranmaya çalışıyorlar, gelirleri kesip, yerel yönetim hizmetleri sekteye uğrasın da CHP'li belediyelerle vatandaş, karşı karşıya gelsin diye bir kurnazlık içine girdiler. Ancak İzmir seçmeni uyanıktır. İzmir seçmeni akıllıdır, neyin ne olduğunu bilir, bu numaraları bilir. Pazartesi günü itibariyle CHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı; Millet İttifakı da mecliste çoğunluğu elde ettiğinde Bakanlıklar değişecek ve bu sorun da ortadan kalkacak. Belediyelerin aldığı payı yeniden düzenleyeceğiz, önemli kaynaklar aktaracağız. Yerel yönetimler yerelin sorunlarını en iyi bildikleri için, bu sorunlara en hızlı şekilde yanıt vereceklerdir. Çöp, çamur, çukur üzerinden belediyeler anlatılır, belediyelerin temel hizmeti budur ama sadece bu değildir. Belediyeleri 2019 yılından beri bu ana hizmeti bile yapamaz hale getirdiler. Allah'tan bizim belediye başkanlarımız ekonomisini iyi kurgulayan, bütçesini iyi yöneten arkadaşlarımız, bu temel sorunları yaşamıyoruz. Sadece Buca'daki hem çukurların kapatılması hem de yeni asfalt dökümü için 500 milyon bütçeye ihtiyaç var. Bunu yaparsa mevcut işlerini yapamaz. Oradaki seçmen, 'Biz sizin çalıştırılmadığınızı biliyoruz, biz sizi destekleyeceğiz, biz sizi destekledikten sonra da siz de Bakanlık ve bütçe olunca, siz bu hizmetleri bize vereceksiniz' diyor. Zaten iktidar değişince CHP'li belediyelerin bu işleri yapmaktan, çözmekten başka hiçbir işleri yok, biz de parti yöneticileri olarak takipçi olacağız" diye konuştu. 

"İNSANLARIN MİSAFİRE İKRAM EDECEK YEMEĞİ YOK"   

CHP'li belediyelerin sosyal yardımları artırdığını, eskiden paketlerin içinde sadece makarna, bulgur olduğunu ancak artık CHP'li belediyelerin yardım paketlerinden kavurmanın dahi yer aldığını kaydeden Çelik, Aziz Kocaoğlu döneminde başlatılan süt kuzusu projesinin de artırılarak sürdürüldüğünü anlattı. Çelik, CHP'li belediyelerin üreticiyi destekleyen sosyal yardım projelerini geliştirdiğini dile getirdi. Ez ziyaretleri yaptığını aktaran Çelik, "İnsanların misafire yedirebilecekleri bir şey yok evlerinde. İnsanlar evlerine birini kabul etmek zorlanıyor. Bir ailenin Doğu ve Güneydoğu'dan misafirleri gelecekmiş, onlara yemek vermekte zorlanacaklarını söylediler. Evin erkeği, evine ekmek götüremediğini ancak deprem bölgesinden gelen misafirlerinin de temel ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğunu anlattı. Çocukların yaşam düzeyi çok kalitesizleşmiş. Çocuklar temel ihtiyaçlarını gideremiyor. Eğitim araçlarına ulaşımda sorun yaşıyorlar. Öğretmenler ücretsiz verilen kitapları kullanmıyor, yetersiz olduğunu düşünüyor. Müfredat sorunu da var ortada. Bunların acilen giderilmesi gerekiyor" dedi. 

"10'UNCU SIRALARI ÇIKARABİLMEK ÜZERE ÇALIŞMA VE PLAN YAPTIK"

8'inci sıradan milletvekili adayı olan Devrim Barış Çelik, "Acaba seçilemez miyim endişesi taşıyor musunuz" sorusuna ise, Bu ittifak süreci yapılırken, teknik çalışmaları yapan heyette olduğum için, ben İzmir'de 8. sıra milletvekilimizin çıkacağını biliyordum. Sadece İzmir'de değil, 81 ilimizde kaç milletvekilimiz çıkar, onun hesaplaması yapılmıştı, onu yapan ekipteydim. CHP aday belirlemeden hemen önce 87 seçim çevresinde anket yaptı, o anket sonuçlarına göre biz çeşitli simülasyonlar yaptık, o simülasyonlar ittifak ortaklarımızla yaptığımız toplantılarda kullanıldı. Biz de 8. sıra, CHP'nin raporlarında seçilebilir sıra olarak gözüküyordu. Genel Merkezimiz, yönetimimiz, Genel Başkanımız bu şekilde takdir etti. Biz de çalışmaları devam ettiriyoruz. Seçilemeyecek gibi değil, 9 - 10. sıra milletvekilimizi çıkarabilmek üzere plan yaptık, çalıştık. Bu dönem ittifak dönemi, bizim listelerimizde diğer siyasi partilerin kontenjanları var, olmasaydı bizim sıramız da daha yukarıda olurdu. Bunu bu şekilde değerlendirmemek lazım. Biz seçilip seçilememe noktasında hareket etmiyoruz, CHP Genel Başkanı nasıl Cumhurbaşkanı olur, 1 milletvekilini daha fazla parlamentoya nasıl göndeririz, onun derdindeyiz" yanıtını verdi. 

ÇELİK, YÜCEL VE ARSLAN'A OPERASYON YAPILDI MI: "GÜNDEMİMİZDE YOK"

Parti kulislerinde yer alan, "Listeler hazırlanırken Devrim Barış Çelik, Deniz Yücel ve Ednan Arslan'a operasyon yapıldı" iddialarını da değerlendiren Çelik, "Zaman zaman böyle şeyler konuşulur. Kamuoyunda bunların dedikodusu da yapılır, bazı yayın organlarında da görüyorum. Konuyu ifade etmemekle ilgili şunu söyleyeyim, sadece Genel Başkanın, Oğuz Kaan Salıcı Bey'in ve benim olduğum ortada, hiç konuşulmamış bir mesele, sanki özellikle o konuşulmuş gibi haber yaptırıldı. Sadece üçümüz vardık, o meseleyle ilgili başka bir şey konuştuk ve böyle bir haber gördük. Teyit mekanizması kurmadan habercilik yapanlar, bunu gerçekmiş yayan partililer ve bundan beslenen siyasetçiler var. Kimse kimsenin üstüne oynamaz, siyaset böyle bir şey değildir. Siyasette tercihler vardır, tercihi yapan siyasi aktörler vardır. Biri tercih edilince diğeri otomatikman tercih edilmemiş olur ama kimin önceliklerinin neler olduğunu biz belirleyemeyiz. Bizim de kendimize göre önceliklerimiz var, onların da kendilerine göre öncelikleri var. Sonuca bakacaksınız, siyasetin gelişmesinin dinamikleri neye hizmet ediyor ona bakacaksınız"  açıklamasında bulundu. 

"TERCİHLER VAR"

Çelik açıklamasını şöyle sürdürdü: 

Siyasette aktör sayısı fazla olunca, o aktörleri elemek de gerekiyor, yer açabilmek için. Bu yollara tevessül eden bazı siyasi aktörler var. Ben İzmir basınına teşekkür ediyorum, hızlıca teyit alıyorlar. Ben de eğer parti içi mahrem bir konu değilse, yanıt veriyorum arkadaşlara. Bu meseleler bizim gündemimizde yok. Kişiler üzerinden değil, kurumsal bir bakış açımız var. Siyaseti tabi kurumlarda kişiler yapıyor. O kişilerin de görüşleri, tercihleri var. 

"1 OY KILIÇDAROĞLU'NA 1 OY CHP'YE"

İzmirlilere seslenen Çelik, "Biz Pazar günü sadece bir seçim yapmayacağız, ülkenin geleceğini tayin edeceğiz. Bu ülkenin geleciğinde taşın, harcın, katkın olsun istiyorsan, Pazar günü Kemal Kılıçdaroğlu'na Cumhurbaşkanı olması için, CHP'ye de parlamentoda çoğunluğu elde etmesi için oy vermeni  rica ediyorum. 1 oy Kemal Kılıçdaroğlu'na 1 oy Cumhuriyet Halk Partisi'ne" dedi.