Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, Buca Cezaevi alanı için Bakanlık tarafından yapılan planlar, İzmir İktisat Kongresi, Paralel kongre tartışmalarını değerlendirdi. Aydın, AK Parti grubunun meclisteki tutumuna ilişkin sert açıklamalarda bulundu. 

"BİRİ KONGRE DİĞERİ ANMA"

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hazırlıklarını sürdürdüğü kongre ile Bakanlık tarafından yapılacak kongrenin birbirinden farklı olduğunu kaydeden Aydın, "İzmir'de 2 tane iktisat kongresi yok, 1 tane iktisat kongresi var. Maliye Bakanlığı'nın, Cumhurbaşkanlığının yaptığı program, kongrenin yüzüncü yılı nedeniyle bir anma toplantısı. Bu vesileyle de bazı konferanslar, toplantılar falan yapacaklar. Bildiğimiz anlamıyla, sözlük anlamıyla bir kongre söz konusu değil orada. İzmir Büyükşehir Belediyesi bundan rahatsız da değil. Tabi ki Maliye Bakanlığı ya da merkezi hükümet kendi anmasını, toplantısını, konferansını yapacaktır elbette" dedi.  

"KONGRE BİNASININ İNŞA EDİLMESİNDEN MUTLUYUZ"

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger tarafından, iktisat kongresi binasının olduğu arazinin satın alınarak, aslına uygun yeniden inşa ettirilmesinden mutluluk duyduğunu aktaran Aydın, "İktisat kongresi binasının replikasının yani benzerinin aslına uygun yapılmasından da mutluyuz, sonuçta bir bina kazandırılıyor ve bundan sonra da birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak" ifadelerini kullandı. 

"HAZIRLIKLAR ÇOK ÖNCE BAŞLADI"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, kongre hazırlıklarına uzun zaman önce başladığını anlatan CHP'li Aydın, "Tunç Başkanın iktisat kongresi hazırlık toplantılarına başlaması bile 1 seneden daha eski... Fikrini bırakın... İktisat kongresinin bütün bileşenleriyle, sanayicilerle, esnafla, çiftçilerle, işçilerle, kadınlarla yapılan toplantıları çok uzun zamandır devam ediyor. Bildirgeler, ortak metinler hazırlanıyor" açıklamasında bulundu.  

"TARTIŞMALARA GÜLÜYORUZ"

Aydın tartışmaların siyasi polemik yaratmak için ortaya atıldığını ifade ederek, "İzmir iktisat Kongresinin 100. yılında çok ciddi bir çalışma yürütüyor İzmir Büyükşehir Belediyesi ve daha önemlisi bugünün meselelerini konuşmuyoruz biz orada, geleceğin meselelerini konuşuyoruz. Tıpkı 100 yıl önceki gibi... Nasıl Mustafa Kemal ve arkadaşları geleceğin iktisat politikalarını belirledilerse bizim için de böyle. Göreceksiniz burada ortaya çıkan metinler yayınlanıyor zaten, Millet İttifakı'nın iktidarından sonra oluşturulacak ekonomi politikalarına da yön verecek. Biz İzmir'den 2. yüzyılda Türkiye'nin uygulayacağı iktisat politikalarını, ekonomi politikalarını konuşuyoruz. Belki de merkezi hükümet bundan rahatsız, onların yerine gelecek hükümetin ekonomi programının fikri altyapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Sen mi ben mi önce yaptım tartışmalarına biz gülüyoruz. Ne yapmak isterlerse yapabilirler. Sonuçlar ortaya çıktığında göreceğiz 2 program arasındaki farkı" diye konuştu. 

"AYAKLARI ÇALIŞMAYANIN ÇENESİ ÇALIŞIR"

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde dozu artan tartışmaların, AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ile yaşanan polemiklerin sorulması üzerine konuşan Aydın, "Siyasi iktidar, iktidarını kaybettikçe agresifleşip, sertleşiyor ve daha da sertleşecek ama biz halkın gücü ve desteğiyle bütün sakinliğimizle Türkiye'yi seçim gününe kadar götüreceğiz ve kazanacağız. Bu bir gerçek; kim çok bağırıyorsa onun bir sıkıntısı vardı. Futboldan örnek vereyim; bir oyuncu iyi oynamadığı zaman hakemle dalaşmaya başlar. Ayakları çalışmayanın çenesi çalışır. Burada da böyle; siyasi iktidar kaybettiğini görüyor, bunun üzerine hakarete varan sözlerle tavır geliştirmeye çalışıyorlar. Bu onların siyaset anlayışı" yanıtını verdi. 

"1 METRE TÜNELLERİ YOK, AYIP EDİYORLAR!"

İzmir'de AK Parti ve CHP arasında yaşanan "Raylı sistem" tartışmalarını da yorumlayan Aydın, "Yeni bir adet oldu, İletişim Başkanlığı oturup haberlerle ilgili algı mıdır - değil midir açıklaması yapıyor. Bunlar faşizmin unsurları. İzmir'de bir metre tünelleri yok. İZBAN'dan örnek veriyorlar, İZBAN, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Devlet Demiryolları'nın ortak iştirakidir ve kaç yıl önce yapılmıştır. 2009 yılında seferlerine başladı, onunla mı övünüyorlar! İzmir - İstanbul otoyolunun toplam rakamını İzmir'e yatırım olarak sayıp bunu İzmir'e yatırım diye anlatıyorlarsa ayıp ediyorlar" dedi. 

"CAMİYİ, HASTANEYİ YAPAMAYANLAR METRO SORUYOR"

 AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal'ın geçtiğimiz aylarda ortaya attığı "Narlıdere metrosu çalışmaları durdu" iddiasının ardından Başkan Tunç Soyer'in canlı bağlantı ile şantiyeye bağlandığını hatırlatan Aydın, "Narlıdere metrosu bittiği zaman Özgür Hızal'ı açılış törenine bekleriz. Hatırlarsanız  bir mecliste 'Orada çalışma yok' dedi. Sayın Tunç Başkan da verilebilecek en güzel cevabı verip canlı bağlantı ile orada 300 küsur işçinin çalıştığını gösterdi. Artık durak levhaları bile takılmış durumda. Bu büyük bir yatırım ve kendilerinin sebep olduğu ekonomik kriz ortamında yapıyoruz bu yatırımı. Bakın Şehir Hastanesi'nin açılışını 4. defa ertelediler. Adliyenin yanındaki büyük cami inşaatı durmuş durumda. Hiçbir şey yapılmıyor şu an orada. Bir camiyi, hastaneyi yapamayanlar bize metro inşaatı ne oldu diye soruyorlarsa, açılış törenine kendilerini bekleriz" ifadelerini kullandı. 

"CEZAEVİ ALANININ YÜZDE 15'İNİ YEŞİL ALAN YAPIYORLAR"

Buca cezaevi arazisine ilişkin açıklamada bulunan Murat Aydın, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın "Görsel" salvosunu eleştirdi. Aydın, "Atilla Kaya da görsel koysun ve 'Biz buraya şunu yapacağız' desin. O alanda ayırdıkları yeşil alan, arsanın yüzde 15'i. Planlama denilen şey, bir bilgi. Okul, sosyal tesis bunlar bina değil mi? 70 bin metrekare konut ve ticaret alanı inşaatı yapıyorlar. Okul hariç... Bu planda 70 bin metrekare değil 20 bin metrekare inşaat alanı var desin bir plancı, ben o zaman çıkıp özür dileyeyim. Ben 3 yıldır imar komisyonunda çalışıyorum, Özgür Bey de imar komisyonunda çalışıyor. 'Biz bu alanın yüzde 15'inden fazlasını yeşil alan yapıyoruz' diyebiliyorlar mı" diye sordu. 

"KANUNA KARŞI HİLE YAPIYORLAR"

Aydın konuya ilişkin açıklamasını şöyle sürdürdü:

Bizim ortaya koyduğumuz görseller tasarım görseller, o binayı öyle yapmaz da başka türlü yapar. O plan 15 kat veriyor. Orayı rezerv alan yapmışlar, başka yerde afet, kentsel dönüşüm yapılacaktır, insanları geçici olarak oraya taşırsın, budur rezerv alan. Orada rezerv alan kuralının kendilerine tanıdığı imkanı kullanmaya çalışıyorlar. Yani kanuna karşı hile yapıyorlar. Rezerv alan ilan etme yetkisini kanun belli bir amaç için vermiş. Bu amacı alıp, rant için kullanıyorlar. 

"REZERV ALANI BİLDİRMENİN KURALLARI VARDIR"

Yargıdan dönebilir. Bakanlığın rezerv alan ilan ettiğini Bakanlık Büyükşehir Belediyesi'ne bildirmiş mi? Bildirmemiş. Hala bildirmiş değil. O belgede 'Bu alanla ilgili planlama yönünden sizin görüşünüz nedir' yazıyor, görüş soruyor. Rezerv alan olarak ilan etmenin kuralları bellidir. Bilmiyor gibi yapmasınlar, ayıp ediyorlar. Bizim aklımız ve bilgimizle alay etmektir bu. Bir yer nasıl rezerv alan ilan edilir, bu Büyükşehir Belediyesi'ne nasıl bildirilir, bugüne kadar nasıl bildirilmiştir hepsini biliyorlar. Büyükşehir Belediyesine rezerv alan bildirmenin 2 nedeni vardı. Birincisi; yasada dediği gibi; tebliğden itibaren 30 gün içinde buna dava açması için, gerekirse itiraz etmesi için; ikincisi kendi yapacağı planları buna uygun yapması için bildirilir. Bildirmemişler. 

"GEÇİRTMEZLER ÜSKÜDAR'I O KADAR KOLAY"

Ne zaman biz Buca ile ilgili planı meclis gündemine getirdik, o zaman Özgür (Hızal) Bey mecliste kalkıp söyledi 'Burası rezerv alan' diye. Bu nedir? Bu atı alanın Üsküdar'ı geçme hikayesidir. Getirttirmezler Üsküdar'ı o kadar kolay işte, geçemezler. Yaptıkları hukuksuzdur. Yaptıkları açıkça kanuna karşı hiledir. 

"MELİH GÖKÇEK SİYASETİ YAPIYORLAR"

Çıkıyorlar, 'Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 20 küsur yıl önceki planını kaldırdık' diyorlar, 'ne koydunuz yerine' diyoruz, cevap yok. '70 bin metrekare konut ve ticaret alanı getiriyorsunuz, doğru mu' diyoruz, 'biz orada yeşil alan yapıyoruz' diyorlar. 'Alanın yüzde kaçını yeşil alan yapıyorsunuz' diyoruz, 'biz orada okul yapıyoruz' diyorlar. Bu AK Parti'nin siyasi söylem yöntemi zaten. Siz Buca Cezaevi alanı yeşil alan olmalı diyorsunuz, onlar Portakal Vadisi ne oldu diyor, iyi de Buca Cezaevi alanında yüzde 15'ni yeşil alan yapıyorsunuz diyoruz, 'eski tren yolunu verdik' diyorlar. Karşınızda duvar var, sizi duymuyor. Bunu Melih Gökçek çok yapardı, siz ne söylerseniz söyleyin Melih Gökçek kendi bildiğini anlatır. Onun siyaset tarzını kullanıyorlar. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu ile çıktı yayına, rakamlarla, belgelerle her şeyi tek tek ortaya koyunca söyleyecek söz bulamadı. 

"KAÇAK SATTIKLARINI SÖYLEMİYORLAR"

O arsayı 9 Eylül 2022 günü sattılar, bizim kurtuluşumuzu kutladığımız gün İzmir halkının malını sattılar. Kaça sattıklarını, hangi yöntemle sattıklarını söylemiyorlar. Üzerine 70 bin metrekare inşaat öngörüyorlar. 

"BİZE SUS PAYI VERMEK İSTİYORLAR"

AK Parti kanadından gelen "Buca'da 38 milyonluk bir arazi satışa çıkartıldı, burası ticari alan, burayı neden yeşillendirmeyip, satıyorsunuz" eleştirilerini yanıtlayan Aydın, "Belediyenin kendi elindeki konut imarlı bir yeri satmasıyla kamusal kullanıma ait bir alanın satılıp konut haline dönüştürülmesi aynı şey mi? Değil. Elma ile armudu karıştırmayın diyoruz ya, bu elma ile armut bile değil, elma ile duvar. Kuşa bak, cambaza bak hikayesi. Yıllardır eski demiryolu arazisinin yeşil alan olarak verilmesini istiyoruz, yıllardır yapmadılar, ne oldu birden bire yaptılar. Bize sus payı vermek istiyorlar, burayı yeşil alan olarak verdik diyorlar. Sorun sadece yeşil alan değil, sorun bu halkın, kamunun mallarını rant uğruna oraya buraya satmanızdır" dedi. 

"BİZ İNSANLAR ÇAYIRDA YAŞASIN DEMİYORUZ"

Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın, "Tamam, Buca'yı yeşil alan yapalım ama TRT kent binasının arkasındaki alanı, Basmane Çukuru'nu da yeşil alan yapalım" açıklamasını da değerlendiren Aydın, "Bütün Buca'yı yeşil alan yapalım o zaman. Yani tartışmayı bu zeminde sürdürmemizin bir anlamı yok ki... Efendim burayı yeşil alan yapmıyorsak başka yerleri de yapmayalım, burayı yeşil alan yapıyorsak her yeri yeşil alan yapalım. Şehirciliği böyle mi tartışacağız. Bu zeminde mi tartışacağız. Biz İzmir'in tamamı yeşil alan olsun, insanlar çayırlarda yaşasın demiyoruz ki... Şehircilik bilimi denilen bir şey var" ifadelerini kullandı.