Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, afet bölgesinde yaptığı çalışmaların ardından basın mensuplarıyla bir araya gelerek, sürece ilişkin değerlendirmede bulundu. Aslanoğlu, büyük bir organizasyon eksikliği olduğunu kaydetti.
“ORADA YAŞANAN DEPREMİN İZMİR DEPREMİ İLE KIYASLANIR BİR YANI YOK”
Başkan Şenol Aslanoğlu, depremde zarar gören bölgelerin toparlanmasının oldukça uzun bir süre alacağını kaydederek, AFAD’ın da yetersiz kaldığını belirtti. Aslanoğlu, bölgenin yapılandırılması, toplanması 2-3 yıl değil çok uzun vadeli bir süreç ve ekonomik boyutu da çok büyük. İzmir depremine benzemiyor onun ile kıyaslanır bir tarafı yok. Koordinasyonun eksikliğini hiçbir şey haklı çıkarmıyor, acil durum planlarının olmamasının hiçbir şey haklı çıkarmıyor, bir iş yerinde bile tek tek düşünürsünüz başınıza gelebilecek her şeyi, iş yerinize bir yangın çıkarsa ne yapacaksınız, kiminle nasıl iletişim kuracaksınız? Diye düşünürsünüz devletin ve AFAD’ın da işi budur bu senaryoları her türlü çalışmanız lazım bir şehirde deprem olursa ne yaparsınız, 3 ilde deprem olursa ne yaparsınız, 40 ilde olursa ne yaparsınız. Elektrik gider bunların düşünülmesi lazım. Benim gördüğüm tabloda ise böyle değildi. Oraya gittik ve bazı arama kurtarama ekipleri havaalanında bekliyor, böyle şey olur mu acil durumlarda o uçak havalandığında sizin orada kim alacak, nasıl alacak o ekipleri planlamış olmanız lazım. Acil bir durum ve 1 dakika bile önemlidir onlar orada neyi bekliyor ki?” diye sordu.
"AFAD'IN ORGANİZASYON KABİLİYETİ YOK"
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat'ın yeğeninin canlı çıkartıldığı enkazdan çok sayıda vefat eden vatandaşın çıktığını anlatan Aslanoğlu, "Şırnak Valisi geldi, bağırdı, çağırdı, gitti. Biz 3,5 saat enkaz başında bekledik. İş makinesi operatörleri arama kurtarma değildir, sadece makineyi kullanırlar, onlara neyi kaldıracağını, hangi hızla çalışacağını anlatmanız gerekir. Kısacası, bir düzen, organizasyon olsaydı çok daha fazla canlı çıkartılabilirdi. Biz kapasitemizin tamamını kullansaydık ne olurdu, biz kapasitemizin ne kadarını kullanabildik. Bu işi iyi bilen ekiplerimiz AFAD, organizasyon konusunda iyi değil. AFAD'ın kendini her gün acil duruma müdahaleye hazırlaması gerekiyor. Yeterli çalışmanın olmadığı açık" dedi.
Aslanoğlu, okullara ara verilmesinin de yanlış olduğunu anlatarak, "Hükümet uzun süredir liyakati esas almıyor. Buralara gelen arkadaşların cv'lerine bir bakın. Birçoğunun eğitimi de buna uygun değil" açıklamasında bulundu.
"KURUM VE KURULUŞLARI ZİYARET EDİYORUZ"
"Depremde İzmir, İzmir'e yakışır şekilde dayanışma ruhunu gösterdi" diyen Aslanoğlu, "İzmir bu işi tüm kurum ve kuruluşlarıyla doğru, zamanında, en az eksikle yaptı. İzmir depremindeki tecrübelerimiz şehre ciddi tecrübe kazandırmış. Tüm şehirdeki Maraş depremine destek olan, elinden geleni ortaya koyan tüm kurumları ziyaret ediyoruz. Tüm İzmirliler adına teşekkür ediyoruz. Ellerinden gelen çalışmayı hepsi sürdürdü. Bunda herhangi bir ayrım da yapmıyoruz. Aynı kurum ve kuruluşlarla yapılan çalışmaları paylaşıyoruz. Herkes kendisinin ne yaptığını biliyor ama biz tüm şehrin ne yaptığını bilmeli diye düşünüyoruz. Birlikte ne yapabiliriz diye soruyoruz, bakıyoruz. Deprem bölgesinde çok daha fazla yapılabilecek işler var. Vatandaşların, tüm kurum, kuruluşların çok daha büyük katkı sunması gerekiyor. Akıl soruyoruz, fikir alıyoruz, bizim yerel yönetimlerin yapabilecekleri noktasında önerilerini alıyoruz. Bu tip afetler yaşamamak için, yaşadıktan sonra acil çözümler noktasında nasıl sistem oluşturulabilir. Yarının konusunu da konuşuyoruz, akıl alıyoruz" açıklamasında bulundu.
"KONTEYNER KENTLER KURULACAK"
Aslanoğlu, bölgedeki en büyük ihtiyacın konteyner olduğunu belirterek, "Bugüne kadar; 8. gün; yani dün itibariyle Büyükşehir Belediyemiz 3 uçak, 2 gemi, 1 otobüs, 147 tır, 119 kamyon, 487 bin 872 battaniye, 8 bin yorgan, 848 bin giyim malzemesi, 18 bin hijyen paketi, 123 bin 500 gıda paketi 32 bin 500 bebek maması, 850 çadır, 172 ton yakacak, 65 jeneratör gönderdi bölgeye. 700'ün üzerinde Büyükşehir personeli bölgede. Hatay, Adıyaman, Maraş ve Osmaniye'de çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Üst düzey bürokratlarımız görevlendirildi. İçme suyundan, kanalizasyona, veterinerden, çocuk psikoloğuna kadar kadro orada büyüyor. Bir konteyner projesi geliştirildi, oda başkanları ile birlikte. Eğer herhangi bir yardım malzemesi üzerinde poz veriliyorsa bu kötüdür, ayıptır. Odalar çok güzel bir proje yürüttü. İTO inşaat komitesi İsmail Kahraman, Ayhan, Efe kardeşimiz proje geliştirdi. Bir tırda 2 konteyner gidebilirken, şimdi 18 konteyner gidiyor ve 5 kişi monte edebiliyor. İzmirli dayanışma içinde olacak, biz de elimizden geldiğince katkı koyacağız. Binlerce konteyner kentleri oluşturulacak. Katkı koyan herkese teşekkür ediyoruz. Çadır geçici bir çözümken, konteynerler doğru çözüm olacak. İzmirlilerin bu dayanışmaya katkı koymasını bekliyoruz. Yakın zamanda 1 kira 1 yuva portalında konteyner de açılacak. Çok ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.
"İZMİR'İN YAPI STOKU İYİ DEĞİL"
Kentsel dönüşümün başlaması gerektiğine vurgu yapan Aslanoğlu, "İlçe belediyeleri yardım malzemesi götürdü, aş evleri, sahra mutfakları kurdular. İş makinesi ve donanımı gönderdiler. Hala orada hizmet veriyorlar. Bölgedeler ve yaralara merhem olmaya çalışıyorlar. Hala kurtarılmayı bekleyen enkaz altında binlerce insan var. Bölgede birçok yerel yönetim var ama televizyona çıkan İzmir yerel yönetimini konuşuyor. İktidar milletvekilleri İzmir'le ilgili konuşuyor. Abesle iştigal. Kentsel dönüşüm İzmir'in en büyük ihtiyaçlarından biri, yapı stoğu iyi değil. Gecekondu sorunu Ankara, İstanbul'a benzer değil. Kolayca çözebileceğiniz bir mesele değil, bitişik nizam, 3-4 katlı gecekondularımız var. Bunları yerinde dönüşümle dönüştürmek için vatandaşın iknası gerekiyor. Ziyaretlerimizde bunu da konuşuyoruz. Dönüşümü başarmalıyız, vatandaşı ikna etmeliyiz. İnsanları alıp şehrin uç noktasına atmak bizim düşünebileceğimiz bir şey değil, yerinde dönüşüm lazım, bunun için de vatandaşın ikna edilmesi lazım" diye konuştu.
"İZMİR'İN YARDIMLARI ADRESİNE ULAŞTI"
İzmir'den gönderilen yardımların adrese ulaştığını dile getiren Aslanoğlu, "Bizim tüm bölgelerde koordinatörümüz vardı, örgütlerimizin gönderdiği yardımlar koordinasyon içindeydi. Belediyelerimizin de bölgede koordinatörü vardı. Böyle bir sorun yaşamadık. Giden yardımların problemli olması... Depremzedeye yardım götürmek AFAD'ın ilk yapacağı iş değil mi, Nurdağı'nda tırdan dağıtım yapıyorlardı. Bu mümkün değil! Bir noktaya götürürsünüz. Yağma düzeni gibi tırın üstünden birilerine bir şey dağıtmak... Hatay'a kilometrelerce tır kuyruğu vardı. 4. gün Adana'ya kadar konvoydu. Ben bunların çoğunun planlandığını düşünmüyorum, bugün de planlandığını düşünmüyorum. Bölgeye yardıma giden insan kendi parasıyla bile dönemiyor. Uçak kaldırmayı beceremiyoruz. 2 liman kenti arasında yardımların deniz yoluyla ulaştırılması konusu hala zayıf" dedi.
"TUNÇ BAŞKAN VALİYE 'TALİMATLA, EMNİYETLE GİR' DEMEDİ Kİ..."
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger arasında yaşanan "Hilton" polemiğini değerlendiren Aslanoğlu, "Tunç Başkan Valilikten Hilton'un halka açılması noktasında öncü olmasını istemiş, bunun için emir versin, talimat versin, emniyetle girsin dememiş ki, konu bu değil. Holdinge ait mal var, ortağı Büyükşehir ama çok küçük hissesi var. Sadece orası için değil turistik tesis açılabilecek tüm alanların depremzedelere açılmasını istiyoruz. Hilton binası neden daha çok gündeme geliyor; daha önce örneği var, depremde açılmıştı tekrar açılabilir. Biz de seslenelim ilgili holdinge, büyük bir yıkım var, ellerindeki imkanı vatandaşlara açsınlar. Minnettar kalırız" açıklamasında bulundu.
"VALİLİK HERKESE EŞİT OLACAK BİZ DE VALİLİĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ"
Aslanoğlu AK Parti'ye yönelik eleştirilerde bulunarak, "AK Parti İzmir İl Başkanına söyledik, tekrar söyleyelim; siz devlet değilsiniz, hükümetsiniz, kendinizi devlet yerine koymaktan vazgeçin. Dün Vali ziyaretimde söyledim, Vali AK Partililerin, MHP'lilerin valisi değil, CHP'lilerinde de valisi... Valilik herkese eşit olacak, biz de valiliğimize sahip çıkacağız. Devletin yaptığı yardımları anlatırken, bunların hiçbirinde başka anlam gütmenin anlamı yok. Devletin kurumları, belediyeler de devletin kurumlarıdır. Onların bir şey yapmasını engellemek devletin çivisini çıkarma işidir. AFAD devletin kurumudur, CHP'lilerin de AFAD'dıdır ama siz kötü yönetiyorsunuz, beceriksizliklerini herkes gördü, hükümetsiniz ama hükmedemiyorsunuz, 10 günde hala çadır götürmediğiniz binlerce insan var" ifadelerini kullandı.
"ENGELLEMEYİN!"
CHP'li belediyelerin engellendiğine ilişkin soruya, "Halka sorun" yanıtını veren, "İzmir Valisi, İzmir İl Emniyet Müdürü ile görüştüm. Kurumlarla görüştüğüm gibi, partilerle görüşebilmek lazım. AK Parti de bu ülkenin partisi, benim görüşeceğim insanlar, keşke bunu hep beraber depremde neler olduğunu onlarla da konuşuyor olabilsek, iyilikte yarışabilsek. Ben 500 tırla yardım ediyorum, AK Parti daha fazla etsin. Güzel bir şey. Söylediğimiz tek şey var; engellemeyin! Hatay'a giden 170 kilometre tır var, bana dağıtabilir misin dediler, dağıtırım dedim, yok sen onu AFAD'a teslim edeceksin dediler. O zaman siz yapın" çıkışında bulundu.
“SEÇİMİN YAPILMASINDA BİR ENGEL YOK”
"Üniversitelerin uzaktan eğitime dönmesi külliyen yanlış. Bu karardan dönüleceğini düşünüyorum" diyen Aslanoğlu, seçimlerin iptal olması olasılığına ilişkin ise “Demokratikleşme birlikte bir şeye karşı koyarak olur, basının da bu demokratikleşmeye katkı koyması gerekiyor. Anayasa metni çok açık sadece savaş döneminde seçim ötelenebilir. Mayıs’ı Cumhurbaşkanı istedi, resmi seçim Haziran ve Haziran’a da çok uzun zaman var, OHAL’de seçim yapılmasında hiçbir engel yok, daha önce de yapıldı yani seçimin yapılmasını engelleyecek bir durum yok” dedi.