“21 Maddelik pakette büyük firmalar, finans kuruluşları ve vergi ötelemeleri dışında vatandaşın derdine somut çare olacak bir açıklama göremedik. Soruyorum hangi vatandaşımız bu açıklamada geleceğe ilişkin endişelerini giderecek bir yanıt buldu? Pakette virüsün getirdiği ekonomik krizden etkilenecek milyonlarca yurttaşın sabit borç giderleri, kredi, kredi kartı, kira, elektrik, su, doğalgaz borçlarına dair bir tek çözüm var mı? Corona virüsten kaynaklı işyerleri geçici süre kapanan ve işsiz kalan milyonlarca insanımıza, borçlarına ve istihdamlarına dair tek cümle duyamadık. Kamuda ve özel sektörde çalışan binlerce "Ücretli Öğretmene", günlük yevmiye ile çalışan yurttaşlarımızın geleceğine, istihdamlarına dair tek bir açıklama yapılmadı. Bir vatandaşımız sosyal medya hesabından “Coronaya karşı paket açıklandı, patrona para, yoksula dua, yaşlıya kolonya” içerikli bir paylaşım yapmış, pek de haksız sayılmaz. DAHA SALGININ BAŞINDA MASKE REÇETEYLE “Virüs salgının başlaması ile birlikte oluşan kaygı ile milyonlarca vatandaşımız marketlere koştu, evlere yiyecek stoku yapıldığına tanık olduk. Salgının ne kadar süreceği ve tedavisine ilişkin belirsizlik devam etmektedir. Bu belirsizlik bu tabloya yol açıyor. Tam bu noktada Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “Corona virüsü nedeniyle Türkiye'de tedbirler salgın başlamadan önce alındı. Temel gıda ürünlerinin üretim, stok ve tedarik zincirinde şuan için bir sıkıntı bulunmamaktadır. Önümüzdeki dönemde de herhangi bir olumsuz durum beklenmemektedir.” açıklaması geldi. Gıdadaki rakamları bilmiyoruz. Yapılan açıklamalar afaki ve güven vermekten uzak. Corona virüsü salgını nedeniyle uluslararası ticarette zorluklar yaşanacaktır. Bu durum ülkemizin hububat ürünleri stok miktarını daha önemli hale getirecektir. Piyasada manipülasyon ve gıda enflasyonuna yol açacak arz yetersizliği önemli bir tehlike olarak görülüyor. Virüsle mücadelede sağlık personeli için büyük önem taşıyan ve vatandaşlarımızın virüsten korunma yollarından biri olan maskelerin reçeteyle satılır hale gelmesi olası bir tehlike için çarpıcı bir örnektir. Türkiye’nin milyonlarca maskeyi depolamış olması lazımdı. Doktorlara bile yeterli maske dağıtılmadığına ilişkin bilgiler düşüyor medyaya. BAKANA ALTI SORU Sayın bakanın şu sorulara acil yanıt vermesi ve bu bilgileri kamuoyu ile paylaşması gerekmektedir. 1- Toprak Mahsulleri Ofisi depolarındaki buğday, arpa, mısır ve pirinç stokları ülkemizin kaç aylık ihtiyacını karşılayacak düzeydedir? 2- İthalat gerektiği takdirde kaç ayda ve tahminen hangi fiyattan tedarik mümkün olacaktır? İhracat kısıtlaması, stok kontrolü, fiyat denetimi gibi alanlarda uygulanmakta olan bir tedbirler nelerdir? 3- Virüsten etkilenen diğer ülkelerin aldığı tedbirler izlenmekte midir? Bu ülkelerin durumunun ülkemize yapılacak ithalatta etkisi ne olacaktır? 4- Yine Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle ülkemizde dezenfektan ihtiyacı artmıştır. Bunu karşılamak üzere yeterli etanol üretiminin yapılamadığı ve dışa bağımlılığın arttığı iddia edilmektedir. Bu kapsamda ülkemizde Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. ve özel sektörün elindeki etanol stokları tam olarak bilinmekte midir? 5- Artan talebi karşılayacak üretim yok ise, temin etme yolunda hangi önlemler alınmıştır? 6- Etanol arzının yetersiz kalması halinde aşırı fiyat artışlarına karşı hangi önlemler alınacaktır?” CHP olarak tarımda üretimin tekrar artırılması, ithalat bağımlılığından kurtulmamız gerektiğini her platformda gündeme getirdik. Tarım konusunda ciddi politikalar ortaya koyduk. Şeker fabrikalarının satışına karşı çıktık ama hükümet dinlemek yerine ben yaptım oldu tavrına devam etti. Yaşadığımız krizden ders alarak, yanlış tarım politikalarından vazgeçilmelidir.” CHP’li Arslan, virüs tehlikesi ile mücadelede herkese büyük görev düştüğünü belirterek “En büyük görevse kamu görevi yapanlara aittir, çünkü alacakları her karar milyonlarca insanın hayatını etkileyecektir. Türkiye’nin bu süreci yine de el birliği ile aşacağına inancım tamdır.” dedi.