Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Milletvekili aday adaylığı için CHP İzmir İl Başkan Yardımcılığından istifa eden Şener Akdemir, gündemi değerlendirdi. Geçtiğimiz seçimlerde de milletvekili adayı olan Akdemir, neden istifa genelgesinde belirtilen son güne dek beklediğini anlatarak, CHP İzmir'de tartışılan konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. 


"UZLAŞI ADAYINA DESTEK OLMAK İÇİN BEKLEDİM"
Milletvekili aday adayı olmaya karar verdikten sonra, "Yeni il başkanı" belirlenme sürecinde, il yöneticisi arkadaşlarına destek olmak amacıyla istifa tarihini ertelediğini anlatan Akdemir, "Genelge geldiği zaman kafamda şekillenmeye başlanmıştı. Biliyorsunuz İl Başkanımız Sayın Deniz Yücel'in de milletvekili aday adayı olmak için istifası söz konusuydu ve yeni il başkanı belirlenme süreci gündemdeydi. İl yönetimindeki arkadaşlarımızla, il yönetimi içinde uzlaşı sağlanması ve il yönetiminden bir arkadaşımızın Genel Merkezimize uzlaşı adayı olarak tavsiye edilmesine yönelik bir karar alınmıştı. Bu doğrultuda yönetimdeki arkadaşlarıma destek olmak amacıyla son güne kadar bekledim ve istifa genelgesini kapsayan son gün istifa ettim" dedi. 


"KRİZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
CHP İzmir'in yeni il başkanı belirlenmesine yönelik işleyen sürecin olağan olduğunu kaydeden Akdemir, "Yeni il başkanı belirlenmesine yönelik öncelikle şunu belirtmek isterim ki bir kriz söz konusu değil. Cumhuriyet tarihin en kritik seçimine giderken İzmir örgütünün başındaki insanın belirlenmesi önemli bir konu. Partimiz iktidar olacak, iktidarın İzmir İl Başkanının belirlenmesi için de hem örgüt hem de Genel Merkezimiz ince eleyip sık dokuyacaktır elbette. Bu normal bir süreç. 100 yıllık bir partiyiz, bunlar bizim için sorun olmaz" ifadelerini kullandı. 


"GENEL MERKEZİN TAKDİRİNİ TARTIŞMAYIZ"
Yeni il başkanının yönetim içinden mi yoksa dışarıda mı olması gerektiğine dair soruyu yanıtlayan Akdemir, "Benim şahsi düşüncemin bir önemi yok ama ben tabi ki yeni il başkanının içeriden yani il yönetiminden bir arkadaşımızın olmasını isterim. Nedenine gelince 3 yıldır görev yapan bir yönetim kurulunun kendi içinden bir başkan seçme talebi doğaldır. Şu an Çağdaş (Kaya) arkadaşımız il başkanlığı noktasında çalışma yapıyor ve 3 yıldır birbirini iyi tanıyan bir örgütten söz ediyoruz. Bu seçimde birbirini tanıyan, örgütlü bir yapının önemli olduğunu düşünüyorum. Dışarıdan atama noktasında ben gelecek olan il başkanının örgütle sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. İlçe başkanlarımızla ve il yöneticilerimizle görüşüyoruz, büyük çoğunluk yönetimin içinden olmasını istiyor, birçok belediye başkanımız da yönetimin içinden olmasını istiyor. Çünkü 3 yıllık süreçte gerçekten çok önemli saha, dernek, STK, kanaat önderleri, üye çalışmaları yapıldı. Ve İzmir'de yönetimle, belediyelerle, örgütlerle büyük bir uyum yakalandı, bu uyumun, bu sinerjinin devam etmesi seçimler için önemli diye düşünüyorum. Tabi ki dışarıdan olursa sorun olmaz, bizim örgütümüz Genel Merkezin, Genel Başkanımızın, Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcımızın takdirini tartışacak bir örgüt değil. Zaten şu anda da tartışmalı bir süreç yok, istişare var diyebiliriz" diye konuştu. 


"KEMAL KILIÇDAROĞLU SAYESİNDE İNSANLAR SOKAKLARA DÖKÜLMÜYOR"
2023 seçimlerinin neden kritik olduğunu anlatan Akdemir, "AK Parti gidiyor, Cumhuriyetimiz 100. yılına giriyor ve son 20 yıldır AKP yönetiminde bulunan Cumhuriyetimiz birçok değerini yitirdi, bilinçli olarak AKP, Cumhuriyet değerlerini yok etmeye çalıştı. Rejim değiştirildi ülkemizde, şu anda otoriter ve totoliter sistem arasında bir yönetim tarzı var. Padişahın bile partisi yoktu. Bu kadar gücün tek kişinin elinde toplandığı bu sistem devam ederse hem ekonomi hem adalet hem de sosyal açıdan ülkemiz çok daha kötüye gidecek. Karanlık bir dönemden geçiyoruz ve inanın bu dönemde insanların sokağa dökülmemesinin tek sebebi CHP'nin ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun insanlara verdiği umuttur. Bu umut insanları seçim sürecine kadar evlerinde tutuyor" açıklamasında bulundu. 


"VATANDAŞIN DERDİ EKONOMİ"
CHP İzmir İl Başkanlığı olarak yapılan saha çalışmalarındaki gözlemlerini aktaran Şener Akdemir, "İzmir'e konuk 20 milletvekilimiz geldi, 10 da İzmir milletvekilimiz bu çalışmaya katıldı ve 30 milletvekilimizle 8 ilçede saha çalışması yaptık. Geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan insanlarımızı ziyaret ettik, 2 gün içinde İzmir'de 195 köye ve 41 mahalleye giderek, orada yaşayan köylünün, esnafın derdini dinledik. Çiftçi artık üretemiyor, geçinemiyor, ürettiğini ise maliyetlerini karşılayacak fiyata satamıyor. Ülkemizin tarımsal alanlarında da, merkezinde de, tüm illerinde de en büyük sıkıntısı geçim zorluğu, gelecek kaygısı. Adaletle ilgili ciddi endişeler var, 5 iş insanı var ve bunlar devletten en büyük ihaleleri alıyor, yandaş olmayan kuru ekmeğe muhtaç ediliyor. Ülkemizde gelir adaletsizliği olduğu gibi, adli sisteminde de büyük sıkıntılar var. Altı yaşında bir kız çocuğu evlendiriliyor ve bu vahşete devlet sessiz kalıyor. Ekrem İmamoğlu’na verilen cezanın, devletin adli sisteminin ne hale getirildiğinin en büyük kanıtı. Birçok suçluya uygulanan ceza indirimleri Sayın İmamoğlu’na uygulanmadı. Maalesef Türkiye’de artık sosyal medya yargısı var. Verilen bir kararın haksız olduğuna inanlar sosyal medya paylaşımları ile kamuoyu oluşturuyor, basın bunu haber yapıyor ve karar değiştiriliyor. Böyle bir hukuk sistemi, böyle bir adli sistem olur mu? " dedi. 


"İZMİR'DE YÜZDE 50 VE ÜZERİ OY ALACAĞIZ"
CHP İzmir önceki dönem İl Başkanı Deniz Yücel'in açıkladığı anket sonuçlarının sahadaki gözlemleriyle bire bir örtüştüğünü kaydeden Akdemir, "Deniz Başkanımız CHP'nin oyunun yüzde 45'lere çıktığını, AKP'nin oyunun ise yüzde 21-22 bandında olduğunu açıkladı. Bu oranlar saha çalışmalarımızdaki gözlemlerimizle de birebir örtüşüyor. Ben hatta partimizin İzmir'de yüzde 50 ve üzerinde oy alacağını düşünüyorum. Henüz daha milletvekili adayları belli değil, seçim tarihi net değil ve oy oranımız anketlerde yüzde 45'lerde, seçim kampanyaları başladığında, adaylarımız belirlendiğinde bu oran aratacak. AKP'nin oyu ise yüzde 20'lerin altında olacak. Böylelikle milletvekili sayılarımızın da artacağına, inanıyorum. Her iki bölgeden de 9’ar milletvekilini görmemiz mümkün" diye konuştu. 


"TARİHİMİZİ DEĞİŞTİRECEK KADROLARIN İÇİNDE OLMAK İSTİYORUM"
Neden milletvekili olmak istediğini anlatan Akdemir, "Sadece İzmir bazlı bakmamak lazım, konuşmamın başında belirttiğim gibi, Türkiye'nin her yerindeki sorun aynı. Vatandaş adalet istiyor, geçinebilmek istiyor, insanca yaşam istiyor. Bu noktada Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkan Yardımcılarımız, Parti Meclisimiz sorunları çözecek birçok politika oluşturdu. Ben milletvekili olarak Genel Başkanımızın Türkiye'yi karanlıktan aydınlığa çıkardığı bu tarihi süreçte kendisine destek vermek istiyorum. Kılıçdaroğlu'nun açtığı yolda yürüyorum. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağımız ve ikinci yüzyıl kadrosunda olma hedefim var.  Bunun yanı sıra ben CHP'nin kurultaylarında, kongrelerinde büyüdüm. Rahmetli Aydın Erten ve Bülent Baratalı’nın yarıştığı 8 Mart 1998 tarihli İzmir İl Kongresi’nde vardım. Partili bir ailenin çocuğuyum. CHP'yi iyi tanıyorum ve ülkemiz için neler yapılması gerektiğini biliyorum. Eğitim konusunda kendimi çok yönlü yetiştirdim. Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler,  yerel yönetimler, Avrupa ve Çin ekonomileri, sürdürülebilir enerji, adalet bölümlerinden mezun oldum. Çalıştığım yerlerdeki görevim 2 devletin ilişkilerinin kilit noktasındaydı. Türkiye'ye katkı sağlama, ezilen ve haksızlığa maruz kalan tüm kitlelere insan onuruna yaraşır bir yaşamı tesis etmek için politikalar üretme noktasında kendime güveniyorum. Yüz yıl önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadroları tarihin akışını ve dünya tarihini değiştirdi. Ben de Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında tarihin akışını değiştirecek kadroların içinde olmak istiyorum" dedi. 


"ÖRGÜT VİCDANIYLA HAREKET ETTİK"
"İkinci Bölge Örgütlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevini yaparken ikinci bölgede bazı ilçelerde zaman zaman sıkıntılar yaşandı, ilçe başkanları görevden alındı. Bununla ilgili şu anda ne düşünüyorsunuz" sorusunu yanıtlayan Akdemir, "İlçelerde Genel Başkanımızı ilçe başkanımız temsil ediyor. Tabi ki doğru gitmeyen bir şey tespit edersek, bunu düzeltmek için uğraşıyoruz. Hemen görevden alma, istifasını isteme gibi bir durum olmuyor. Uyarılar oluyor, durum tekrar gözleniyor. Bir takım sıkıntılar yaşandı doğru ama il başkanlığı olarak herhangi bir hata yapıldığını düşünmüyorum. Atılan her adım İl Başkanımız Deniz Yücel öncülüğünde tüm yönetimin birlikte aldığı kararlardı. Partimizin kurumsal kimliği ve örgüt vicdanı doğrultusunda hareket ettik" ifadelerini kullandı. 


"30 MİLLETVEKİLİ İLE 195 KÖY 41 MAHALLEYİ ZİYARET ETTİK"
Şener Akdemir, "İl yönetiminde görev yaptığınız 3 yıl boyunca sizi en çok mutlu eden çalışmalar neler oldu" sorusunu da yanıtlayarak, "3 yılda 30 milletvekilimizle 195 köy, 41 mahalle ziyareti yaptık ve bu ziyaretin ardından, veriler raporlaştırıldı. İl Başkan Yardımcılarımız Yasin Ergül ve Fulya Alçay ile birlikte yoğun şekilde çalıştık bu program ve sonrasındaki raporlamalar için. Tüm il başkanlığı olarak yoğun emek sarf ettiğimiz bir çalışmaydı. Geriye dönüp baktığımda bu çalışma bana gurur veriyor. Bunun yanı sıra yerel yönetimler masamızın organize ettiği meclis üyeleri kampımız, çok ses getiren ve faydalı bir çalışmaydı. Deniz Başkanımızın öncülüğünde birçok çalışma yaptık aslında, bu kapsamda kurul arkadaşım Özkan Tice’yle birlikte organize ettiğimiz din adamları buluşmasını da sayabilirim" dedi.  


"AK PARTİLİ SÜREKLİ'NİN SAHADA KARŞILIĞI YOK"
AK Parti'nin İzmir'de sahada olmadığını aktaran Akdemir, "Ben karınca modelini basından duydum, sahada Kerem Ali Sürekli'nin bir karşılığı yok. Sahaya çıktığını iddia ettiği basın bültenlerinde bakarsanız 1 - 2 dükkan göreceksiniz ve bunlar da kendi üyeleri. Sürekli, biliyorsunuz milletvekili olmak istiyor, bu kapsamda da kendi genel merkezine 'Bakın ben sahadayım' mesajı gönderiyor. Bunun dışında bir şey yaptığını görmedim. Biz sürekli sahadaydık ve biz sahada vatandaşa sadece 'Merhaba' diyerek yan dükkâna geçmiyoruz. Partimizi anlatıyoruz, kendimizi anlatıyoruz, sorunlarını dinliyoruz, gittiğimiz yerlerde 'AK Parti sizi ziyaret ediyor mu' diye soruyoruz. Yoklar. İzmirliler AK Parti İzmir İl Başkanının adını bilmiyor" diye konuştu. 


"YÜCEL 'İLLA YÖNETİM İÇİNDEN OLSUN' DEMEZ"
Akdemir, "Deniz Yücel yönetiminin arkasında durmadı" eleştirilerini ise, "Ben böyle bir şeyi hiç duymadım, ilk defa sizden duyuyorum. Ben herhangi bir il yöneticimizin böyle bir şey söylediğini duymadım, söyleyeceğini de sanmıyorum. Şöyle bir parantez açmalıyız bence burada, ben yeni il başkanının yönetim içinden olmasını isterim, Deniz Başkan da yönetimin içinden ister. Bunlar bizim isteğimiz ancak önümüzde kritik bir seçim süreci var ve bizim Türkiye'yi yönetebilecek kadrolarımız var. Başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, onun MYK'sı... Bizim isteklerimizden ziyade Genel Merkez yöneticilerimizin ne istediğidir asıl olan. Deniz Başkanın çıkıp da 'İlla il yönetiminin içinden olacak' demesi İzmir'de tartışma yaratır, adamcılık olur. Bunu söylemez, bunu söylemesini beklemek de hata olur. Bizim partimiz 100 yıllık bir parti, çok il başkanı, çok il yöneticisi geldi geçti, koltuklar geçici, partimiz kalıcıdır." yanıtını verdi. 


“KEMAL KILIÇDAROĞLU ÇOK İYİ BİR SATRANÇ USTASI”
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının Kemal Kılıçdaroğlu olması bir gereklilik diyen Akdemir, “Halime hanım satranç bilir misiniz bilmiyorum ancak şunu net bir şekilde ifade edeyim; Kemal Kılıçdaroğlu çok çok iyi bir satranç ustası. Satranç bir zekâ ve tecrübe oyunudur. İktidar olmadan, iktidara istediği her şeyi yaptıran bir liderimiz var. Kyk borçlarının silinmesi, EYT sorunun çözülmesi, 3600 ek gösterge, emeklilere ikramiye, daha niceleri. Şu an halkın hak ve taleplerini karşılayan kişi Tayyip Erdoğan değil, Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Yani Genel Başkanımız Tayyip Erdoğan'a merdiven matı dediğimiz hamleleri yapıyor. Satranç ustası olmak böyle bir şey. Genel Başkanımız her hamlesinde Tayyip Erdoğan'a şah çekiyor, mat zamanı seçim günü. Erdoğan'ı seçim günü devirecek” düşüncelerini paylaştı.


"YÜCEL'DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM"
Yücel ile çalışmanın çok zor olduğunu ancak çok da öğretici olduğunu belirten Akdemir, "Deniz Yücel, İzmir'de milletvekilliğini en çok hak eden isimlerden biri bana göre. Ben kendisine yakın çalıştım, son 1,5 yılda konuşmadan sadece bakışlarımızla bile anlaşabiliyorduk. Keşke seçim olmasaydı ve biz biraz daha birlikte çalışabilseydik. Deniz Başkanla çalışmak öğretici, ben ondan çok şey öğrendim. Ortak zevklerimiz de var, okumayı çok sever, ben de çok severim. İkimizde de öğrenme açlığı var. Bir de Deniz Başkanla çalışmak çok zor, çünkü çok titiz, çok detaycı, ayrıntılı çalışıyor. Kendisinin genel merkez düzeyinde de yönetim kadrolarında olacağına inanıyorum" dedi.