CHP İzmir’de son yıllardaki il kongreleri çok gergin ve tartışmalı geçiyor. 2020 yılının başında yapılması planlanan kongrede uzlaşı adayının olup olmayacağı ile ilgili şimdiden bir şey söylemek gerçekten çok zor.

CHP’de fotoğrafı şu şekilde özetlemek mümkün. Bir tarafta CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan. Bir tarafta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu. Bir tarafta İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı Aziz Kocaoğlu. Ve bu ekiplerden bağımsız eden bir grup.

Tuncay Özkan’ın yıllardır kent siyasetine hakim olmaya çalıştığı bilinen bir gerçek. Özkan, ilçe ve il kongresine direkt olarak müdahil olacaktır. İstediği isimlerin seçilmesi için gereğini yapmaktan asla geri durmayacaktır. Ekipçiliğe ve ekibindeki isimlere önem veren Özkan’ın kongre sürecine karışmayacağını düşünmek mümkün değil!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, örgüt işlerine karışmıyor gibi gözüküyor. Ancak oturduğu koltuk karışmamasına engel! Birlikte en az iki yıl çalışacağı isimle ilgili bir değerlendirme yapacaktır. Soyer’in İzmir’deki siyasi ayağı eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu. Nalbantoğlu, siyaseti iyi bilen bir isim! Nalbantoğlu, örgüt sahasını Özkan’a bırakacağını düşünmüyorum. Nalbantoğlu’nun örgüt içerisindeki “özgül” ağırlığı süreçte etkin rol oylanacağını bizlere gösteriyor.

 İşin özü! İlçe kongreleri de dahil olmak üzere parti için bir “güç” savaşının yaşanması kaçınılmaz.

 Olası güç savaşının öncüsü CHP Karşıyaka’da gördük. Özkan’a yakın siyaset yapan CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım’ı düşürmek için bir hamle yapıldı. “Operasyon” başarılı olmasa da araya girenler, yaşananlar bizim için önemli bir veri oldu.

İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun özellikle il kongresi sürecine müdahil olacağını düşünenlerdenim. Ayrıca Kocaoğlu bazı ilçelerde yaşanacak olası yarışta “taraf” olacaktır! Kocaoğlu, yaşananları izleyip hamlesini ona göre atacaktır.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Kocaoğlu’nun önerisi ve gövdesini taşın altına koymasıyla 2018’in Ocak ayında yapılan kongreyi kazanmayı bilmişti. Yücel, belediye başkan adaylarının belirlenme sürecinde Kocaoğlu ile “ayrı” düştü. Bir anlamda yol arkadaşlıkları bitti. Yücel, o süreçte Soyer’le uyumlu çalıştı. Son süreçte ise Özkan’la “fikir birliği” yaparak Buca adayının değişmesi noktasında istediğini aldı.

Daha önceleri Özkan’la Yücel’ien yıldızları hiç barışmazken, Buca’daki aday belirleme sürecinde iki isim aynı çizgiye geldi, hatta arkadaş oldu! Yücel, Karşıyaka’daki operasyon sırasında da Özkan’la birlikte hareket etti. Tüm bunlar bu iki ismin “kader birliği” yaptığı görüntüsünü bize veriyor.

 “Görüntü bu” ancak siyasette kartlar her an farklı şekilde dağıtılabiliyor.

Yücel, kongrede devam etmek isteyecektir. Bunun için örgütün bir kısmıyla ortak hareket eden Özkan’ın ya da Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in desteğini alması gerekiyor!

Daha önce “desteksiz” şekilde kongreye giren isimlerin hangi sonuçla karşılaştığı herkesin malumu!

Önümüzdeki süreçte kim kimle nasıl “ittifak” kuracak belli değil! Gerçekten karmaşık bir durum var!

Mevcut belediye başkanlarının örgüt üzerinde geçmiş dönemki gibi hakimiyet kurması da pek mümkün görünmüyor. Onun için ilçe kongreleri büyük önem arz ediyor. İl delegesi yazılacak her isim değerli. Özellikle Konak, Karşıyaka, Bornova, Buca, Karabağlar delegasyonu süreçte belirleyici olacaktır.

Başta da ifade ettim. “İl kongresinde uzlaşı olur mu?” sorusuna şimdiden net bir cevap vermek mümkün değil. Bugün itibariyle bu sorunun cevabı: Zor!

Çok fazla bilinmeyen var. Onun için de ilçe kongrelerinde yaşananları ve sonuçlarını görmek gerekiyor!