CHP’de aylardır konuşulan parti içi yarış süreci cuma günü başlıyor.

Aslında, yaklaşık bir ay önce, henüz kongrelerden bile bahsedilmezken Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in “İl Başkanı Deniz Yücel adayım derse onu destekleriz” açıklamalarıyla tartışmanın fitili ateşlenmişti.

Bu sözlerin ardından herkes “Kim il başkanı olacak?” sorusunu sormaya başlamıştı. Yücel ismi üzerinde konuşulurken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Daha uyumlu bir il başkanıyla çalışmak istiyorum” şeklindeki sözleri kulislere düştü!

Şimdiye kadar Soyer’den, “Ben böyle bir şey söylemedim” gibisinden bir açıklamada gelmedi. Tam bu sırada da partinin ağabeyi konumundaki CHP İzmir eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’nun da tam desteğini alan son seçimlerde milletvekili adayı olan, partinin mutfağındaki isim Devrim Barış Çelik ismi il başkanlığı gündeme geldi.

En azından artık kongrede yarışacak iki adayı biliyorduk ve “uzlaşı adayı” olmayacağını o günlerden öğrendik.

Burada net konular şunlar!  Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Yücel’le çalışmak istemiyor! Örgütte bir güç elde etmek isteyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan Yücel’in devam etmesini istiyor.

Tüm kurgu da buradan başlıyor.  

Soyer’in ve Nalbantoğlu’nun desteklediği mavi liste platformu geçtiğimiz hafta 7 maddelik deklarasyon yayınladı. Parti içerisinde herkesin katıldığı bir metin kaleme alınmış. Ama altında imza yok! Fakat bunun kimden/kimlerden geldiğini bizim bildiğimiz gibi tüm partililer de biliyor.

Soyer ve Nalbantoğlu, “mavi liste hareketiyle” ikinci fitili ateşledi. Tavırlarını çok net bir şekilde somut olarak ortaya koydu.

Tüm ilçelerde ve mahallerde birlikte hareket edilecek isimlerle temas kuruldu, kuruluyor.

Bu cephede yaşananlar bu şekilde.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Soyer ve Nalbantoğlu’nun desteklediği, hatta içinde olduğu mavi listeyle ilgili bana kalırsa zehir zemberek bir açıklama yaptı.

Açıklamanın satır aralarını iyi okumak gerekiyor!

Yücel’in son değerlendirmeleriyle birlikte artık kılıçlar çekilmiş oluyor! İlçe kongrelerinde büyük bir yarış olacak. İlçe başkanın kimin olacağı kadar il kongresinde oy kullanacak isimler de bir o kadar önem arz edecek!

Yücel ve Özkan, tıpkı Nalbantoğlu, CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan gibi ilçe ilçe; mahalle mahalle çalışma yürütüyor. İlçedeki “güçlü” isimlerle temas kuruyorlar.

İşin aslı, CHP İzmir’de ayrışma çoktan gerçekleşti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son olarak, “Birden fazla aday yarışabilir ama kavga olmayacak” dedi. Görünürde kavga olmayacağını düşünüyorum ancak kapalı kapılar arkasındaki kavgayı da kimse önleyemeyecek!

Bu arada CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın Soyer-Nalbantoğlu ekibinden ayrı hareket edeceğini duydum. En azından Bornova’da Polat-Tuncay Özkan’la bir ittifak yapabilir gibi gözüküyor.

Kılıçdaroğlu, Soyer’in birlikte uyum içerisinde çalışacağını ön gördüğü isme karşı çıkmayacağını düşünenlerdenim. Kocaoğlu döneminde bunun aksi bir hareketini görmedik!  

Son cümle;

Bana kalırsa; bu süreçte Büyükşehir Belediye Başkanını ve ekibini “yok” sayanlar kaybedenler kulübünde yerini alacaktır!