Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir İl Danışma Kurulu, Mustafa Necati Bey Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. “Parti Programı” gündem maddesiyle toplanan danışma kurulunun basına kapalı bölümünde CHP üyeleri talep ve görüşlerini dile getirdi.

Whatsapp Görsel 2024 11 30 Saat 13.58.11 212Dd64F

ENGİN: “BU ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMİN BİLDİRGESİ OLSUN”

Önceki Dönem Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin ise konuşmasında, "İnternetin olmadığı bir dönemden kalma programımız var. Kurultayı yapmamız gerekiyor. Ben bunu başarabileceğimize inanıyorum. Başaramazsak kimseyi suçlamayacağız. Önümüzdeki aylarda yeni somut öneriler sunmalıyız. Sosyal demokrat bir partiyiz. Kuruluş mücadelemize atıf yapan mücadelemiz var. Bugün savunduğumuz hukuk normları, kadın hakları, çevre sorunları, parlamenter demokrasinin tamamı batıdan alındı. Bizim bu yüzyılın da belası olan otoriter anlayışla mücadele etmemiz gerekiyor. Bugün Türkiye'de kapitalizmin en dip noktası görünüyor. Derinleşen ekonomik krizin kaynağı batıda. Biz hala dincilikle, Alevilikle, dindarlıkla değerlendiriyoruz. Bizim bu programı fırsat bilip toplumun karşısına çıkmamız gerekiyor. Evet diğer partilerle ittifak yaptık. Önümüzdeki seçimde de yapabiliriz. Ama biz tek başımıza kapsayıcı ve kurucu değerlerle hareket etmeliyiz. Bu aynı zamanda önümüzdeki seçimin bildirgesi olsun" dedi.

ÇELİK: “GENEL BAŞKAN YARDIMCISININ BEYANATI BİZİ BAĞLIYOR”

Önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı Devrim Barış Çelik, “Toplumun karşısına çıkıldığında konuşulacak şeyleri belirleyen Tüzük değildir. Tüzük bizim iç işleyişimizi düzenliyor. Ama diğer konuları parti programı belirler. Ne yazık ki bizim parti programımız konjonktürel olarak çok geç kalınan zamanlarda yapılıyor. Bir önceki parti programımız galiba 2008 ya da 2009 olması lazım. Dolayısıyla parti programının içinde yer alan metinler de o dönemin siyasi yaklaşımını ortaya koyuyor. Şimdi bizi toplum karşısında bağlayan 3 tane metnimiz vardı. Bir tanesi ve en önceliklisi parti programı. Çünkü parti programı bir Kurultay sonucu ortaya çıkan ve bir genel iradenin sonucudur. Çünkü siz sadece üye olsanız bile mahallede delege belirlersiniz, o delege ilçe kongre delegesini seçer, o da aynı zamanda il delegesini seçer, il Delegesi de Kurultay Delegesini seçer. Kurultay'ın iradesi de topyekûn bizim bir irademizdir. Şimdi parti programından sonra bizim bir bağlayıcı metnimiz daha var. Ama o kurullardan geçmeyen seçim beyannameleridir. Sahaya çıkıp çalıştığımızda seçim beyannamelerimizde yer alan metinleri kullanırız. Bizi bağlayan bir konu daha var. O çok bilinmez. Bu Tüzük Kurultayı ile birlikte bir aşama daha kaydetti. CHP Genel Başkanının demeçleri ve onun yayınladığı metinlerdir. Ama bu kurultayla Tüzük Komisyonu'nun ve Öneriler İstikameti’nde demeç verme yetkisi aynı zamanda genel başkan yardımcılarına da verildi. Artık bundan sonra bizim bağlayıcı metinlerimiz arasına genel başkan yardımcılarımız da katıldı. Dolayısıyla artık ekranlarda kamuoyu önünde konuşurken çok özenli ve titiz davranmak zorundayız. Çünkü ben sıradan bir üye olarak genel başkan yardımcımın verdiği beyanat beni bağlar hale geldi” ifadelerini kullandı.

ÇELİK: "PARTİ VE TÜZÜK PROGRAMI DETAYCI HALE GELDİ"

Yapılan sunumlardaki detaycılık dolayısıyla söz alan Çelik,  "Bu programda da bu detaycılığa girmeyelim. Tüzük ve parti programı dahil bütün metinler kazuistik yani detaycı hale geldi. Burada benim önerim genel çerçeveyi çizmesidir program metninin. Bu süreç yürütülürken dikkate alınması gereken iki tavır var. Biri siyasa, diğeri siyaset. Siyasa somut ve pratiktir. 
Siyaset soyut ve geneldir, prensipleri içerir. Örneğin 'yurtta sulh cihanda sulh' bir siyasettir, prensiptir, çerçeveyi çizer. Ama dış politikada farklı konularda bu prensipler dışında da Kıbrıs'ta olduğu gibi bir siyasa ortaya koyulabilir.  Bu nedenle programımız genel ilkeleri ortaya koysun. Detaylar ise parti kurullarının onayıyla 'politika notları' ile duyuralım. Bu gelenek bu partide var. Deniz (Baykal) bey döneminde başladı Kemal (Kılıçdaroğlu) bey döneminde devam etti. Sencer Ayata hoca sonrası Fethi hoca bunları düzenli yayınladı ama kamuoyu da partililer de bunları bilmiyor. Üyeye atılan SMS'lerin altına genel başkanın konuşmasının yayınlandığı uydu frekansları vermek yerine sanki üye televizyonu açmayı bilmiyor mu, bu politika notlarını yayınlayalım. Üye de isterse o linke tıklasın ve okusun" dedi. 

"PROGRAMDA DİL UYUMU SORUNU OLUŞMASIN"

Çelik sözlerini şöyle sonlandırdı: 
Geçmişte beraber Doğu Masasında mesai yaptık, çalışma titizliğini bildiğim için sayın genel başkan yardımcımız Özgür Karabat iletir diye düşünüyorum. Ben de ayrıca yazılı gönderirim. Program bölümleri alanının uzmanı ayrı ekipler tarafından yazılıyor, programda bir dil uyumu sorunu oluşuyor. Bir yayın kurulu ve editör heyetinin elinden çıksın metinler ki yeknesakbir dil kullanılmış olsun.
 

SINDIR: “KİMSE KENDİSİNİ AYRI TUTAMAZ”

Toplantıda söz alan Önceki Dönem İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, "Ben belediye başkanlarımızın burada olmasını arzu ederdim.   Parti programından haberdar olmayan binlerce üyemiz var. Bu program parti politikamızın metni. Bu program bizim sözlerimiz, davranışlarımız bu programa uygun olmalı. Kimse kendi yorumuyla siyasi görüşünü uygulayamaz. Kendisini ayrı tutamaz. Doğrusu veya yanlışı ama uyulması gerekeni program belirtiyor. Programımızın başlığı Halkçılık. Program kurultay kararı ile sonlanacak olan metin. Başlığı programın içeriği ile uyumlu olmalı. Parti Genel Merkezimiz, Genel Başkanımız ve Parti Meclisimiz böyle bir yaklaşımı kabul etmek, benimsemek doğru olur. Başlık halkçılık olacaksa bu çalışmaların o temel üzerine oturtulmalı" dedi.

AYDIN: “BELEDİYE BAŞKANLARINA DOKULUNMAZLIK TALEBİ”

Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili ve İl Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Aydın, "Milletvekili seçimlerinde barajın yüzde 3'e indirilmesi gerekiyor. Vekiller ve seçmenler arasındaki ilişki kopuk. Seçim bölgelerinin küçültülmesi gerekir. Belediye meclis üyelerinden yüzde 10 oyunuzu çöpe attıktan sonra seçime dahil oluyorsunuz. Özgür seçim sisteminin güvencelerinin oluşturulması gerekecek. Türkiye yerel yönetimleri yok sayan rejim ile karşı karşıya. Yönetimlerin gelir kaynaklarını arttırıcı denetim mekanizmalarını oluşturmak gerekiyor. CHP yerel yönetim reformu için değerlendirmeleri yapmalı. Göreve seçilenlerin idari kararla görevden alınmasını sağlayan tüm hükümler kaldırılmalı. Vekil dokunulmazlığına benzer şekilde düzenlenmeli" ifadelerine yer verdi.

SERTER: “GENEL BAŞKANIMIN MUHATABI RTE’DİR”

CHP İzmir eski Milletvekili Bedri Serter, “Bu programda ilk gündem maddemiz yarın erken genel seçim olsun istiyoruz. Her yerde bu konuşuyor. 2025 Kasım ayına bırakmayalım bunu yarın seçime gidelim. Yaptıklarına bakar mısınız? Cımbızla partimize kayyum atıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyum atıyorlar. Bu nereden çıktı anlamıyorum. Bugüne kadar böyle bir yürek yoktu. Çok affedersiniz ... bir tane savcı genel başkanımıza dava açıyor. Benim genel başkanımın muhatabı RTE'dir. Başkası değildir. Kabul etmiyorum ben. Onun avareleri bize saldırıyorlar. Tekirdağ, Eskişehir ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlarımız bizdeydi. Güzel çalışmalar yaptılar. Birbirlerinden güzel örneklemeler yaptılar. Onların yaptığı örneklemeleri de 2019’da kazanan belediye başkanlarımız devam ettirdi. Şimdiki belediye başkanlarımız da daha iyi hizmetler vermek mecburiyetinde. İzmir’de dahil. Yereldeki iktidarımız bize genel iktidarı getirecek. Bir anket sonucuna baktım. Yüzde 26 nereye oy vereceğini bilmiyor. İşte bizim hedefimiz o yüzde 26’lık kesim. Onları aldığımız, kendimizi anlattığımız zaman iktidar o kadar yakın ki hepiniz farkındasınız” diye konuştu.

SÖZÜPEK: "31 BELEDİYEDEN 29'UNU KAZANDIK"

Karabağlar İlçe Başkanı Bülent Sözüpek, "Parti içi demokrasinin, kolektif fikir üretme ve öz eleştiri mekanizmasının en temel formu olan danışma kurullarımızın birini, parti programı temalısını yapıyoruz. Sözlerime başlamadan önce, haksız, hukuksuz ve anti demokratik düzlemde Esenyurt'a atanan kayyumu kınıyor ve buna karşı direniş gösteren başta Esenyurt olmak üzere İstanbul Örgütümüze selamlarımızı yolluyoruz. Partimiz, çok uzun yıllar sonra, birinci parti konumuna erişti. Son Kurultayımızda gerçekleşen büyük değişimle birlikte seçmene verdiğimiz mesajla, 31 Mart 2024 seçimlerinde 200'ler olan Belediye sayımızı 420'ler seviyesine çıkardık ve yine kentimiz İzmir'de başta Büyükşehir olmak üzere 31 Belediyeden 29'unu kazanmayı başardık" dedi. 

"SORUNLAR CHP İKTİDARINDA ÇÖZÜLECEK"

Sözüpek, "Bu başarı başta Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel olmak üzere, seçilen Belediye Başkanımız ve cefakar, çalışkan ve fedakar örgütlerimizin emekleri sayesinde oldu. Şimdi 2028 yolunda, değişim mottosu ile parti tüzüğümüzü revize ettikten sonra, yol haritası olan parti programımızı güncelliyor ve yeniliyoruz. En temel sebep ve motivasyonumuz, günümüzün temel gereksinimlerine yanıt verecek, halkın sorunlarını doğru tespit edip çözüm üretecek, yeniliğin partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidara taşıyacak yol haritasını şekillendireceğiz. Bugünün; dahası, son yılların en büyük gündemi, can yakıcı sorunlarının başında gelen, ekonomik krizin, yoksulluğun, artan işsizliğin ve gittikçe düşen alım gücünün çözümü, artık açlık sınırının altında yaşayan emeklinin, asgari ücret tarifesinin açlık ve sefalet ücretine dönüştüğü, bu ücretin ülkede çalışan milyonlarca emekçinin ortalama ücret halini aldığı bir ortamda, ülkenin gerçek ve can yakıcı sorunlarına çare üretecek yol haritası olacak programımızı konuşacak ve önerilerimizi sunacağız. Ne yazık ki, ülkemizin en büyük sorunlarının başında ekonomi geliyor ancak, bu tek sorunumuz elbette değil. Bunun önünde, arkasında daha çok sorunumuz, CHP iktidarında çözüm bekliyor.  Bunları, kadın cinayetleri, çocuk hakları, hayvan hakları, doğa savunması, demokratik sorunlar, temel insan hakları, ekolojik sorunlar, iklim değişikliği, mülteci meselesi ve daha bir çok konu..." diye konuştu.