Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, parti içi konularla ilgili ilk defa çarpıcı açıklamalarda bulundu. Saha çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini kaydeden Yücel, meclis üyelerinin de saha çalışmalarında yer aldığını belirterek, “Meclis üyeliği görevini ben de 4 sene yaptım, yerel siyasette çok önemli bir görev ama neticede sizi oraya taşıyan siyasi irade, siyasi parti ve o siyasi partinin hayata, dünyaya, Türkiye’ye bakış açısı ve bir takım çözüm önerileri var. Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var, genel seçim var. Meclis üyelerimizin de bu süreçte çalışmaların içinde daha fazla yer almaları anlamında ilçe başkanlarımızla bir görüşmemiz oldu. Zaten biz Büyükşehir Meclis Üyelerimizle bu yönde bir çalışma başlattık. Geçmişte 2015 seçimlerinde böyle bir çalışma yapılmıştı, ben de o dönem meclis üyesiydim, bu dönem de benzer bir çalışma yaptık. Meclis üyelerimiz özellikle dış ilçelerde köylere giderek vatandaşımızla bir araya geliyorlar. Hem yerel yönetimden hem Büyükşehir’imizden hem ilçe belediyelerimizden beklentilerin çözülmesi noktasında çalışıyorlar. Hem de biz il başkanlığı olarak ve ilçe başkanlıkları olarak çalışmalar yapıyoruz, bunun samimi ve gerçekçi olması için bu ilişkinin süreklilik arz etmesi gerekiyor. Genel merkezimizin görevlendirmesiyle 30 milletvekilimizle 2 günlük yaptığımız çalışmanın amacı da budur, bunun ardından da meclis üyelerimiz aynı bölgede çalışma yaptı. Bu bize hem bilgi akışı sağlıyor hem de yapılan çalışmayı çek etme imkanı sağlıyor. Vatandaşa geri dönüş yapma imkanı sağlıyor” ifadelerini kullandı.  

“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZLA HİÇBİR SORUNUMUZ YOK” 

Zaman zaman gündeme gelen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile arasının açık olduğuna ilişkin iddiaları yanıtlayan İl Başkanı Yücel, “Belli periyodlarla bu soruluyor, televizyon programlarında, röportajlarda... Bu neden soruluyor; gazetecilik görevini yapan arkadaşlarımızı tenzih ediyorum ama bazı kişiler, gruplar sorun çıkmasını istiyorlar, öyle olduğuna inanmak istiyorlar. Bizim hiçbir sorunumuz yok, Büyükşehir Belediye Başkanımızla gayet uyumlu çalışıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinde bir kavga çıkarma, parti içinde sorun çıkarma kapsamında böyle bir yöntem izleyen, siyasi anlayışı olan bir yapı var. Ben çok fazla tartışma programı izlemiyorum ama arada açıyorum televizyonu, ‘Cumhurbaşkanı adayı kim olacak, Ekrem İmamoğlu mu olacak, Mansur Yavaş mı olacak, Kemal Kılıçdaroğlu mu olacak’ belli kanallarda hep bu konuşuluyor. Bu tartışma bilinçli ve kasıtlı yapılan bir tartışma yani Türkiye’nin o kadar çok sorunu varken, daha seçim tarihi belli değilken ya da seçimler zamanında yapılacaksa henüz 1 buçuk yıl varken bunun tartışılması Cumhuriyet Halk Partisi içinde ya da Millet İttifakı içinde tartışma, kavga çıkartma amacıyla yapılan benzer şeyler. Lokalde ve yerelde İzmir’de de yapılıyor, bazen ilçelerde yapılıyor. Biri ortaya bir şey atıyor, ‘Aman Cumhuriyet Halk Partisi’ni bir karıştırayım, benim attığımın arkasına herkes takılmasa da 2 kişi takılır’ gibi durumlar geçmişte yaşanmış, bundan sonuç aldıkları da olmuş ama biz bunlara gözümüzü, kulağımızı kapatıyoruz, biz işimize bakıyoruz. Bu kasıtlı yaratılmaya çalışan gündemlerle ilgilenmiyoruz, Büyükşehir Belediye Başkanımız bizim için kıymetlidir. Onun başarısı Cumhuriyet Halk Partisi’nin başarısıdır. Biz her zaman her yerde Tunç Başkanımızın yanındayız, bu ilçe örgütlerimiz, il örgütümüz, Genel Merkezimiz için de geçerlidir” diye konuştu. 

“VİCDANEN ÇOK RAHATIZ” 

CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından disiplin süreçleriyle ilgili yapılan eleştirilerin hatırlatılması üzerine konuşan Başkan Yücel, “Partiyi yönetiyorsanız tüzük kurallarına göre yönetiyorsunuz. Bazen arkadaşlar ‘siyaset gönüllülük işidir, gönüllülük esasıdır’ der, öyle bir şey yok. Bir siyasi partiye, ideolojiye, anlayışa gönül verebilirsiniz ama bir partiye üye olduktan sonra o partinin birtakım kuralları vardır, o kurallara uymanız gerekir. Bu kurumsal yapısı olan her yerde böyledir, devlet mekanizmasında da böyledir, hukuk düzeni bunun için vardır. Bizim disiplin süreci işlettiğimiz olayların hiçbiri siyasi değildir. Ben özellikle 20 yıllık bir hukukçu olarak, hukukçu bakış açısıyla her zaman incelerim. Tabi bu Deniz Yücel’in tek başına verebileceği bir karar değil, yönetim kurulumuz 30 kişi, herkes görüşlerini ifade eder. Disiplin süreci başlayacaksa bu şekilde başlar. İl disiplin kurulu bağımsız bir organdır. Disiplin kovuşturmasını yapma, ceza verme ya da vermeme yetkisi il disiplin kurulundadır. Disiplin kurulu bunu inceler bir karar verir, bir ceza verildiği takdirde ya da verilmese bile şikayetçi tarafın Yüksek Disiplin Kurulu’na itiraz hakkı vardır. Bu böyle işleyen bir süreç. Biz bu konuda vicdanen çok rahatsız. Hiçbir dosyamız bizim siyasi mantaliteyle açılan dosyalar değildir. Tabi herkesin, her yönetimin bir bakış açısı, yoğurt yiyişi, bir tarzı vardır. Biz bu konulara belki biraz daha fazla önem vermiş olabiliriz; belki başkaları geçmişte bizden daha fazla önem vermiş olabilir bilemiyorum ancak bir kurumu yönetiyorsanız disiplin çok normaldir. Şöyle olursa; herkes parti hukukuna, tüzük kurallarına riayet eder, uygun hareket eder, sosyal medya üzerinden parti içi meseleleri konuşmaz, eleştirmez, gelirler bize anlatırlar, ilçe başkanlarına anlatırlar, o zaman disipline gitmezler. Danışma kurulları bunun için yapılır, eleştirilerini dile getirirler. O yüzden çok takılmamak lazım, neticede bir kurum yönetiyorsunuz bunlar oluyor” açıklamasında bulundu.  

“KONGRELER YAPILACAK” 

Bayraklı, Kınık, Torbalı, Tire ilçelerinde kongrelerin yapılacağını kaydeden Yücel, “Kayyum heyetlerle devam etme gibi bir düşüncemiz yok. Çeşitli sebeplerle bazı ilçelerde kongre süreçleri biraz gecikmiş olabilir ama kongreler yapılacak. Bize ulaşan arkadaşlarımıza da bunu ifade ediyoruz. Önümüzdeki aylarda Ocak ayı içinde netleşir, Ocak sonu olabilir, Şubat başı olabilir bilemiyorum, en kısa süre içinde bu ilçelerde kongreler yapılır” dedi. “Atanan yönetimin kongreleri kaybedebilme ihtimali yüzünden kongreler yapılmıyor” iddialarını değerlendiren Yücel, “Bizim ya da Genel Merkezin yaptığı atamalarda geçici kurul 5 kişiden oluşuyor. Bu arkadaşlarımızın aday olma hakları var, aday olmaya da bilirler. Onlar seçilecek diye bir kural yok. Delege desteğini aldığını düşünen, kendine güvenen her arkadaşımız aday olabilir. Şimdi bazıları bu işlerle yaşıyorlar, bu işlerle yatıyorlar, kalkıyorlar. Biz bu işlerle ilgilenmiyoruz, bu işler kendi mecrasında yürüyecek ve gerçekleşecek işler. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’ne nasıl daha fazla oy kazandırabilir, kendi partililerimiz, kendi üyelerimiz, kendi seçmenimiz dışında farklı kesimlerde, geçmişte çeşitli sebeplerle uzak kaldığımız, kendimizi doğru anlatamadığımız, iletişim kuramadığımız kesimlerle nasıl iletişim kurabiliriz, onları nasıl kucaklayabiliriz diye düşünüyoruz. Bizim işimiz bu ama bazı arkadaşlar partinin başarısını artırmaya yönelik değil, varsa yoksa parti içi meselelerle ilgileniyorlar; ‘O neden seçildi, o neden disipline verildi’ gibi bir takım parti içi hesaplaşma ya da kendini bir yere taşıma birilerini bir yere taşımayla ilgileniyorlar, biz bunlarla ilgilenmiyoruz” diye konuştu.  

“UMUDUNUZU KAYBETMEYİN” 

2023 yılı için umutlu olduğunu aktaran Yücel, “2023’e umutla bakıyorum, 2023’te Türkiye’de yaşadığımız birçok sorunun çözülmesi noktasında önemli bir mesafenin kat edileceğine inanıyorum. Hem benim hayat felsefemdir hem de Genel Başkanımız sıklıkla ifade eder; Ne yaşarsak yaşayalım umutsuz olmayacağız, umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Hayatta çözülemeyecek hiçbir sorun yok. Erken ya da baskın seçim olmasa seçim zamanında olsa bile biz çalışıyoruz, insanlara kendimizi anlatıyoruz. Türkiye’deki sorunların devam ediyor olması bizi mutlu etmiyor. Keşke Sayın Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi, İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in ifade ettiği gibi siyasi parti liderleri bir masa etrafında buluşsa ve Türkiye’nin sorunlarını konuşsalar. Bu sorunların çözümü için ortak kararlar silsilesi alınarak uygulamaya konulsa ama mevcut iktidar bunu kabul etmiyor” açıklamasında bulundu.  

“BEN BU GÖREVİ BİR ŞEY OLMAK İÇİN YAPMIYORUM” 

“İstifa ederek, milletvekili adayı olacak mısınız” sorusunu yanıtlayan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Ben bir görev aldıysam o görevi hakkıyla, layıkıyla yerine getirmek benim önceliğim. Ben bu görevi milletvekili, belediye başkanı ya da başka bir şey olmak için yapmıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı benim belki de çocuklarıma bırakacağım en büyük ve en onurlu miras benim için. O yüzden ‘istifa edeyim, milletvekili adayı olayım’ gibi işlere kafa yormuyorum. Önümüzdeki günler ne getirir ne götürür bilmem, benim önceliğim ve çalışma arkadaşlarımızın önceliği partimizin başarısını artırmak, kendimizi doğru anlatmak, bugüne kadar diyalog kuramadığımız kesimlerle diyalog kurmak, belediye başkanlarımızın başarılı olmasını sağlamak. Bizim görevimiz bu. Biz bu görevleri kendimiz ya da birileri için yapmıyoruz” ifadelerini kullandı.  

AK PARTİLİ DAĞ’A: KÜFÜR VE HAKARET ALIŞKANLIK HALİNE GELMİŞ 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ile sosyal medya üzerinden yapılan tartışmaların hatırlatılması üzerine konuşan Yücel, “Bazı arkadaşlar bir alışkanlık yaratmışlar, küfür ve hakaret dilini kullanarak ya Genel Başkanımıza ya Cumhuriyet Halk Partisi’ne ya da Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’e hakaret, küfür, iftira gibi siyasetin içinde olmaması gerektiğini düşündüğümüz üsluplarla sataşma ya da saldırıda bulunuyorlar. Bizim yaptığımız bununla ilgili yanıt vermektir. Onun dışında Sayın Hamza Dağ ile ya da başka milletvekilleriyle karşı karşıya gelme ya da çatışma gibi bir düşüncemiz, irademiz söz konusu değildir. Bizim siyaset anlayışımız zaten bu değil ama siz her fırsatta hakaret ederseniz, iftira atarsanız, çamur atarsanız bizim de ona yanıt vermek en doğal hakkımız” dedi.  

“BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ” 

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, 2022 yılı temennilerini dile getirerek, “2021 Türkiye için zor geçti. 2022’de ben diliyorum ki; insanlarımız daha mutlu daha huzurlu olsun. Bu dilek olarak kalıyor ne yazık ki. Doları düşürdüler ama dün 12’lerdeydi, bugün 13’lerde, yılbaşından sonra daha da artacağı söyleniyor. Hayat pahalılığı devam ediyor. Asgari ücret arttı ama şu anki asgari ücretin alım gücü 2022’de uygulanacak 4 bin 253 liralık asgari ücretten daha yüksek. Dolar arttı sonra düştü, akaryakıt da arttı ama dolar düşünce akaryakıt düşmedi. Çok fazla sorun var, insanlarımız bir şekilde hayata tutunmak zorunda, kimse umudunu kaybetmesin, bu vatan bizim, bu ülke bizim, bu ülkenin kaynakları ve zenginlikleri 84 milyon insanımıza yetecek kadar var. Biz bu düzeni değiştireceğiz. 2022 yılının tüm toplum için, milletimiz, ülkemiz, devletimiz ve insanlık için hayırlı olmasını barış içinde bir yıl geçirmemizi temenni ediyorum” açıklamasında bulundu.