Hale Halime ERDOĞAN/ GÜNDEME BAKIŞ -  CHP Halkla İlişkiler ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Balçova Nefes Restoran’da basın toplantısında gerçekleştirdi. İl Başkanı Şenol Aslanoğlu koordinesinde ve ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya il başkan yardımcıları Asena Karcıer ile Ahmet Doğukan Gül eşlik etti.

“TEK PARTİLİ DÖNEMİ YAŞIYORUZ”

Siyasi konjonktüre ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bulut, “Bu sabaha kayyumla uyandık, 1 aydır neyle uyanacağımızın merakındayız. Bende refleks oldu sabah 7’de mesajlara bakıyorum bugün ne oldu diye. Bir defa bir şey olmamıştı sabah o gün de öyle saatlerinde oldu. Türkiye açısından karanlık bir dönemdeyiz. Demokrasi, Türkiye darbeler gördü ama bugün yaşananlar darbe dönemini aratmıyor. Türkiye’nin kuruluş tarihinde demokrasi mücadeleleri oldu ama bugün kuruluş tarihindeki demokrasiyi fark ettiren bir durum yok. Tek partili dönemi yaşıyor, demokrat parti döneminde yaşananları görüyoruz” dedi.

Cumhur İttifakına yönelik sert eleştirilerde bulunan Bulut’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“CHP’Yİ KARIŞTIRARAK MUHALEFETİ ETKİSİZ HALE GETİRMEK İSTİYORLAR”

Yargı konusunda hep hikayeler anlattı 23 yıllık iktidar. Yaşadıkları haksızlıklardan bahsediyorlardı, o dönemi arıyoruz. Her canlı ölümü tadacak derler ya her kesim şu anda yargı huzursuzluğu içinde. Siyasi olmayanlar bile paylaşımlarından endişe duyar hale geldi. Yaşananların hiçbiri yeni değil, geçmiş hikayeler ve suç üretilen olaylara. Hükümet neden tüm tuşlara bir anda bastı? Operasyonların, bilinçli, organize, kasıtlı kötülüğün hepsi iktidarın, iktidarını devam ettirme çabasından başka şey değil. Ömrü sandıkta bitecek iktidar sandığa gitmeden oylarımı nasıl yükseltirim, CHP’nin oylarını nasıl düşürürüm derdinde. CHP’nin için karıştırarak muhalefeti etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Suriye ve Kürt meselesinden istediği sonuçları alamayınca bir anda tüm tuşlara bastı.

“OYLARI KALICI HALE GETİRMEYİ HEDEFLEDİK”

Biz Türkiye’de birinci parti oldu isek bunun sorumluluğunda olmalıyız diyerek göreve başladık ve normalleşme sürecindeydik. Yapmak istediğimiz, bugünkü kötülüğü tahmin edemedik, kutuplaşma hasarını aşağı çekmekti. Başka partilerden aldığımız oyları kalıcı hale getirme sürecindeydik. İktidar da aynı şekilde karşılık verdi, bu normalleşme vatandaşın hayrınaydı, toplumun beklentileri de olumluydu. CHP 31 Mart’tan sonra oylarını artırmaya devam etti. Parti içinde tüzük tartışmaları olduğu dönemde, oylarımız sabitlendiği anda iktidar çark değiştirdi, eski moduna geri döndü. Kutuplaştıralım, muhafazakâr kesimin duygularına tekrar hitap edelim dediler. Bu da yetmedi daha da sertleştiler. CHP kurultay sürecinde çok az aşağı düşüşü tekrar yukarı çıkardık.

“TEĞMENLER ÖNCE ÖVDÜLER, SONRA DARBECİ DEDİLER”

Teğmenler konusu ilk ortaya çıktığında bunu övdüler. Ardından politika değiştirerek darbeci dediler. Süreçte toplumun tüm kesimlerine dokundular, siyasi akıl açısından bakıldığında bu kadar da olmaz dersiniz. Bahçeli kendi konuşma yaptığı kürsüye Öcalan’ı davet etti. Bırakın sokağa çıkmayı, salıvermeyi TBMM’nin salonunda MHP’nin konuşma yaptığı salona, kendi konuştuğu kürsüye davet etti. Türkiye siyasi tarihinde ne olmaz deseniz, en çok işaretlenecek olan muhtemelen Bahçeli’nin böyle bir konuşma yapmasıydı. Ardından kayyumları devam ettirdiler. Üçüncü defa kayyum atanan yerler vardı, buna rağmen aynı parti o belediyeyi alıyordu. Ahmet Türk en çarpıcı örnektir. Bahçeli her zaman Türk’le ilgili iyi bahseder, bir heyet oluştuğunda hemen Türk konur ama Türk’e kayyum atandı.

“AHMET ÖZER’İN SUÇU NE?”

Ahmet Özer’in suçu ne, kendisi bile bilmiyor! Özer AK Parti çağrısıyla gelmiş meclise, Kürt meselesi üzerine kitaplar yazmış bir profesör. Terör örgütüyle ilinti olan hiçbir şeyi olmayan bir kişi. Seçilmeden önce sicil kağıdını almış. Bir tehlike varsa o devletin görevi önce onu söylemek. Ben muhalefet partisiyim ben bilemem, Türkiye’nin birliğine zarar verecek bir durum varsa bize bir evrak verirsiniz biz aday yapmayız. Ancak onlar da biliyor Özer’in terörle ilgisi olmadığını. Rıza Akpolat’la ilgili soruşturmanın da bir gerekçesi yok, CHP belediyeciliğine burulan kötülük damgası.

“BELEDİYELERİN MEMNUNİYET ORANI YÜZDE 10 ARTTI”

CHP’li belediyelerin memnuniyeti seçim dönemine göre yüzde 10 artmış durumda. Belediyeler ne kadar başarılı ise onlar o kadar oy kaybına uğruyor. Ayşe Barım için tekelleşme var dediler. Tüm sanatçılar, gazeteciler sana mı hizmet edecek? Ümit Özdağ, bir partinin genel başkanı tutuklandı. Bu sadece darbede olur! Bugün devlet aklı yok olmuş durumda.

“KURULTAYIMIZ TEMİZ VE ONURLUDUR”

Parti kurultayı üzerine şaibe… Bu sadece CHP’ye yapılmış büyük bir hakaret, ayıp olmanın ötesinde demokrasi açısından çok kıymetli bir olayın, bir liderin delegeler tarafından değiştirilebileceğinin bir göstergesidir. 30 sene partinin başında kalmış İnönü bile istifa etti, yarışa girmedi, o tarihten bu yana demokrasi açısından çok kıymetli bir süreç yaşandı. Bu bizim iç meselemizdir, bu kurultay temiz, onurlu bir kurultaydır. Suç oluşturmaya, kriminal tipleri buluşturmaya çalışıyorlar. Bir an önce kendilerini gelmeleri lazım. Kurucu bir partinin böyle tartışma içine sokulması ayıptır.