Akdoğan, Dünya Su Günü dolayısıyla odada düzenlediği basın toplantısında kentin su raporunu açıkladı.

Su kaynaklarının iyi yönetilememesi nedeniyle 1,6 milyar kişinin su kısıtı çektiğini anlatan Akdoğan, 2030 yılında dünya nüfusunun yüzde 40'lık bölümünün su kısıtı ile karşı karşıya kalacağını dile getirdi.

İzmir'de su havzalarının, su kaynaklarının çok daha etkili biçimde korunmasına, temiz ve sağlıklı su ihtiyacını karşılamak üzere akılcı yatırımlara ve yeni su kaynaklarına acilen ihtiyaç olduğunu kaydeden Akdoğan, "İZSU verilerine göre 2022 yılında temin edilen suyun yaklaşık yüzde 54'ü yeraltı, yüzde 46'sı yüzeysel su kaynaklarından sağlanmıştır. İzmir'in su ihtiyacını karşılayan kaynakların miktar ve kalite olarak sürdürülebilirliğinin sağlanması, korunması büyük öneme sahiptir. Yüzeysel ve yeraltı su kaynaklarımızın bulunduğu bölgelerde alan kullanımına yönelik baskılar ve kirlilik tehdidinin yanında iklim değişikliğinin getireceği süreçlere de kentin hazır olması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

Arıtma tesisleri ve yatırımları ile başarılı olan İzmir'in kentin yoğun yapılaşmasına ve planlanamamasına yetişemeyen altyapı eksiklikleri ile de karşı karşıya olduğunu belirten Akdoğan, artan nüfus yoğunluğu dikkate alınarak altyapı tesislerinin revize edilmesi ve yeni tesislerin planlanması gerektiğini kaydetti

Akdoğan, kentin içme suyu kaynağı olan Tahtalı Baraj Havzasındaki kentleşme ve sanayi baskısının, mevzuat değişiklikleri ile koruma kapsamının yumuşatılmasına neden olurken yaşam kaynaklarının da bu baskılara feda edilmesinin önünü açacağını dile getirerek, "Verimli tarım arazilerimiz, su havzalarımız, ormanlarımız, korunması gereken doğal alanlarımız, mevcut ve açılması planlanan çevresel riski son derece yüksek olan tesislerin baskısı altındadır." dedi.