GÜNDEME BAKIŞ- Belediye-İş İzmir Şubeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım ayı işçi maaşlarını eksik ödediğini belirterek sert bir açıklama yaptı. Açıklamada belediye yönetimi “ciddiyete, sorumluluğa ve hakkaniyete” davet edilirken, işçilere yönelik bu uygulamanın kabul edilemez olduğu vurgulandı.
İŞVERENİN EN TEMEL GÖREVİ MAAŞI TAM VE ZAMANINDA ÖDEMEKTİR
Belediye-İş, maaşların eksik yatırılmasının yalnızca hukuki değil, ahlaki ve insani bir sorun olduğunu belirtti. Belediyenin günlük işleyişini omuzlayan emekçilerin tek gelirinin alın teri olduğu vurgulandı:
“Kasım maaşının eksik ödenmesi işçiyi ve ailesini açlığa, borca, yoksulluğa ve çaresizliğe itmek demektir.”
FEDAKÂRLIĞIN EN BÜYÜĞÜNÜ YILLARDIR İŞÇİLER YAPIYOR
Açıklamada fazla mesai ücretleri ve ikramiyelerin hâlâ ödenmediği hatırlatıldı. Belediye-İş, işçilerin tüm zorluklara rağmen işi aksatmadığını belirterek şöyle dedi:
“‘Kaynak bulacağız’ dediniz ama sonuç değişmedi. Alın terinden başka geliri olmayan bir emekçi daha ne kadar fedakârlık yapabilir?”
“EV SAHİBİNE KİRA YARIM ÖDENECEK Mİ DİYELİM?”
Belediye-İş İzmir Şubeleri, eksik maaş uygulamasının emekçiyi çıkmaza sürüklediğini belirtti ve belediye yönetimine şu soruları yöneltti:
“Ev sahibine ‘Kiranın yarısını ödeyeyim’ mi diyelim? Bankaya ‘Asgari borcun yarısını yatıracağım’ mı diyelim? Markete ‘Bir ekmek eksik verin’ mi diyelim?”
Belediye İş Şubeleri tarafından yapılan açıklamanın tamamı;
"İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi, Kasım ayı işçi maaşlarını eksik ödemiştir. Oysa bir işverenin emekçilerine karşı en temel görevi; ücretlerini tam ve zamanında ödemektir. Bu, sadece hukuki bir yükümlülük değil; aynı zamanda ahlaki, vicdani ve insani bir zorunluluktur.
Bu kentin her gününü emeğiyle var eden, İzmir’i yaşanabilir bir şehir yapan, şehre nefes aldıran, hizmeti bir an olsun aksatmayanlar belediye emekçileridir. Bu emekçilerin tek gelir kaynağı ise alın terlerinin karşılığı olan maaşlarıdır. Bu nedenle Kasım maaşının eksik ödenmesi işçiyi ve ailesini açlığa, borca, yoksulluğa ve çaresizliğe itmek demektir.
Fedakârlık mı diyorsunuz?
Bu kent için fedakârlığın en büyüğünü yıllardır belediye emekçileri yapıyor.
Gece-gündüz, bayram-seyran demeden çalışan işçilerin fazla mesai ücretlerini ve ikramiyelerini ödemediniz.
“Çözeceğiz”, “İktidar sıkıştırıyor”, “Kaynak bulacağız” dediniz; dediniz ama sonuç değişmedi.
Tüm zorluklara rağmen yine de “Burası bizim belediyemiz, bizim evimiz” dedik. Aldığımız maaşla ailemizi borç harç ayakta tuttuk..
Peki soruyoruz: Alın terinden başka geliri olmayan bir emekçi daha ne kadar fedakârlık yapabilir?
SABRIMIZI ZORLAMAYIN
Değerli Arkadaşlar,
Şimdi de İzmir Büyükşehir Yönetimi Kasım maaşını eksik ödemiştir.
O halde biz kime ne diyelim?
Ev sahibine “Kiranın yarısını ödeyeyim” mi diyelim?
Bankaya “Asgari borcun yarısını yatıracağım” mı diyelim?
Markete “İki ekmek yerine bir ekmek verin” mi diyelim?
İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimini ciddiyete, sorumluluğa ve hakkaniyete davet ediyoruz.
Bu kentin yükünü sırtlayan emekçilere ücretlerini tam ve zamanında ödemek hem yasal hem insani görevinizdir. Biz sizden fazlasını değil, yalnızca görevinizi yerine getirmenizi istiyoruz.
Maaşların eksik ödenmesi gibi bir uygulamadan derhâl vazgeçin.
Aksi halde bilin ki her sabrın bir sınırı vardır.
Emekçinin sabrını zorlamayın.
Değerli Arkadaşlar,
Belediye yönetimine çağrımız nettir:
Eğer gerçekten “sosyal, demokrat, halkçı” bir yönetimiz diyorsanız, bunun gereğini yapın.
Bu anlayışın altını doldurun.
Önceliği emekçiye, alın terine, emeğin kutsallığına verin.
Belediye emekçilerinin ücretlerini eksiksiz ve zamanında ödeyin.
Fedakârlık istiyorsanız, yıllardır belediyeyle iş yapan ve ödemelerini tam ve zamanında alan taşeron firmalardan isteyin; emekçiden değil.
CHP'li GÜÇ'E SERT ÇIKIŞ!
Son bir sözümüz de “ülkedeki haksızlıklara, hukuksuzluklara” karşı iktidara talip olan partinin il başkanına. İzmir’de işçiler emeklerinin karşılığı olan maaşları bile tam alamıyorsa, sizin göreviniz “müdahil olamam” “gidin sendikanıza baskı yapın” demek değildir. Sizin göreviniz yapıcı bir şekilde bu sorunu çözmesi için belediye yönetimi ile görüşmektir. Emekten yana tavır koymaktır." ifadeleri kullanıldı.





