YEREL YÖNETİMLER

Büyükşehir’de gergin Meclis… Orman Müdürlüğünden tanker talebi

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül ayı olağan ikinci oturumu İzmir Büyüşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleşti. Toplantıda Seferihisar, Menderes ve Karabağlar’da çıkan orman yangınlarıyla ilgili İzmir Orman Bölge Müdürü Mehmet Erol açıklamalarda bulundu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden orman köylerinde yaşayan vatandaşlara yangınlara müdahale etmesi için tanker verilmesini talep etti. AK Partili Meclis üyelerinin meclisin terörü lanetleme kararı alınması yönündeki önerisi tartışma konusu oldu. Konuyla ilgili açıklama yapan Özuslu, “Belediyeler yasasında belediyelerin kanunda kendi siyasi konuları dışında karar vermesi halinde İçişleri Bakanlığı tarafından belediye meclisi feshedilir yazılıyor” diye konuştu.

Abone Ol

Halil İbrahim GÜLER/ GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 18 Ağustos tarihinde Seferihisar, Menderes ve Karabağlar’da çıkan orman yangınları konuşuldu. Meclis oturumundan önce İzmir Orman Bölge Müdürü Mehmet Erol, müdürlüğün faaliyetleri hakkında sunum yaptı.  Erol, “İzmir Büyükşehir Belediyesi bir meclisini orman yangının çıktığı alanda yapıp, toplumunda bir bilinç oluşturduğu için belediye meclisini kutluyorum. Bazı alan yıllara göre farklılıklar gösteriyor. Ortalama 931 hektar orman alan zayi gördü. Orman yangınları 11.00 ile 18.00 saatleri arasında çıkıyor. İzmir’de çıkan yangınlardan bildiğiniz üzere 3 köyü boşaltmıştık. Karşı ateş uygulama uygulamasıyla Karabağlar’da Orhanlı köyünü kurtarılmış oldu. 2019 yılında 935 yangına müdahale ettik. 18 Ağustos’ta 5 adet yangın vardı. Bir oradan oraya koşuyorduk. Bunlara müdahale ettiğimiz için güçlerimiz bölünmüş durumdaydı. Türkiye olarak yanan orman alanı karşın genel orman alanı oranı iyi durumdadır. Akdeniz coğrafyada bulunan ülkeleriyle kendimizi karşılaşıyoruz” dedi.

YANAN ALANDA 1 METRE KARESİ DAHİ FARKLI ALAN OLARAK KULLANILMIYOR
Sunumda, Sabuncubeli ve Çiçekli Köy yangınlarının öncesi ve sonrasının fotoğraflarını meclisle paylaşan Erol, “Bu alanlar hızlı bir şekilde ağaçlandırıldı. Bir metre karesi dahi farklı alan olarak kullanılmamaktır. Son yangınlar için ilk olarak alanındaki enkazı temizleyeceğiz. Ekonomik olarak ürün olarak değerlendirmeler yapacağız. Yanan alanların yarısını kestikten sonra homojen şekilde dağıtıp doğal ormanlaşma olacak. Kendini uyarlamış en iyi şekilde temsil edecek sorunsuz bir orman kuracağız. Geri kalan kısmı da toprakları işleyip, gene burada uygun fidanları dikeceğiz. Nisan ayı ile birlikte ağaçlandırma yapacağız. 2020 yılı içerisinde tamamen ormanlaştıracağız. Büyükşehir Belediyesi’nin bize desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bir ricam olacak. Daha önce orman köylerinde yaşayan gönüllü vatandaşlara tankerler dağıtılmıştı. Gönüllü köylüler, bize tanker verin biz de müdahale edelim diyorlar. Sizin burada desteğinizi istiyoruz. Mümkün olursa basınçlı su tankerleri ve traktör milliyle çalışan tankerler” diye konuştu.  

YANAN ALANLARA FİDAN DİKİYORUZ FAKAT 5 YILIN ARDINDAN GÖZÜKÜYOR
“Tahtalı barajı bölgesinde büyük bir yangın olmuştu. Burada ağaçlandırma yapıldı mı? Bir de yanan bu alanlar için sürekli bir şeyler söyleniyor. Bu yangınlar neden çıkıyor? Kimisi arazi mafyası diyor, kimisi terör örgütleri kundaklanıyor diyor. Bununla ilgili bir tespit ediyor musunuz? Bir çalışma sürdürüyor musunuz?” sorusuna cevap veren Erol, “Tahtalı Barajı yanındaki yangın alanı tamamı ağaçlandırdı. Burada bir yaşından ağaçlar dikiyoruz. İlk yıllarından araçlar gözükmüyor. 4-5 yıl sonra fidanlar anca kendisini gösteriyor” diye konuştu.

180 YILDIR YANGIN İSTATİSTİĞİ YAPIYORUZ
Konuşmasına devam eden Erol şunları söyledi:
“Orman Müdürlüğü olarak 1837 yılından beri istatistik yapıyoruz. 180 yıllık bir kuruluşuz. Kurumumuz 180 yıldır yangın istatistiği yapıyor. O günden bu güne kadar tüm yanan alanlar ağaçlandırdı. Orman kanunu emirleri dışındaki usulsüz müdahale izin vermiyoruz. Tabi ki kaçak ağaç kesimi ve bina yapılıyor fakat bunların mahkemeleri devam ediyor. Yanık sahanın statüsü değişiyor, Yanık saha oluyor. Öncelikli işimiz yanık saha üzerinde duruyoruz.”

BÜYÜKŞEHİR’İN İTFAİYE DAİRE BAŞKANINDAN AÇIKLAMALAR
Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Murat Varlıorpak da kentteki yangın süresince gerçekleşen çalışmaları aktardı. Müdür Erol’un talebi için de konuşan Varlıorpak, “Tırazlı yangını için ilçe belediyelerinden gelen destek için teşekkür ediyorum. 200 su tankeri, 650 personelimiz, 50 dozerimizle 53 saat aralıksız mücadelenin içinde olduk. Biz merkeze yakın yerlerdeki yangınlara müdahale ediyoruz. Yılda ortalama 300 orman yangını yaşanıyor. Bunun yüzde 60’ı Orman Bölge Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi itfaiyesinin ortak çalıştığı yangınlar. Diğerleri de yine ortak çalıştığımız ama merkeze yakın olduğu için onların adına müdahale ettiğimiz yangınlar oluyor. Genel müdürümüzün talepte bulunduğu konu bizim de kapsamımızda. Bununla ilgili çalışmalarımız var. 12 ilçede eskiden köy olan 231 mahallede yangına ilk müdahale konusunda araştırmalar yaptık. Gönüllülere temel yangın eğitimi ve ilk müdahalede kullanılacak tazyikli su tankerlerinin yenilerinin alınması ve bunların da muhtarların tüzel kişiliklerine verilmesi için kapsamlı bir çalışma içindeyiz. İl Özel İdaresi’nden Büyükşehir Belediyesi’ne geçen ve mahallelere verilen 137 tane tanker bulunmakta. Gelen talepleri değerlendiriyoruz ve 106 tane daha tankerin peyderpey yıllara sari olarak verilmesini sağlamak ve yangına müdahale konusunda yüzde 100 seviyesine ulaşmak istiyoruz. Yangına karşı bilinçliliği arttırmak istiyoruz. Zaman içinde gereken araçların alınmasıyla daha iyi noktaya gelebileceğiz. 50 itfaiye merkeziyle şu an konuşlanmış durumdayız. Biz bunu yeterli görmüyoruz. Sürekli kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Yeni stratejik plan ve çalışmalar neticesinde 50 olan merkezi 72’ye, müfreze sayımızı da 15’e çıkaracağız. Aylık ortalama 2 bin 400 vakayla günlük ise 80’e tekabül eden vakayla uğraşıyoruz” dedi.

MECLİS KAPATILABİLİRDİ
Erol’un sunumun ardından konuşan Özuslu, “Çok iyi bir tespit arz ettiniz. İlgili birimler ile genel müdürlükle birlikte çalışmayı arzu ediyoruz” diye konuştu.
Konuşmasına devam eden Özuslu, “Geçtiğimiz mecliste AK Partili Sayın Erhan Çalışkan’ın bir önergesi vardı. Bu önergeyle ilgili söylemem gereken birkaç husus var. Bu meclisi göz bebeğimiz gibi korumalıyız. Bu meclis hepimizin meclisidir. İlgili önergede bir bölüm var ki, bu konuda hepimizin hassa olduğunu biliyorum. Sayın Çalışkan’ın verdiği önergede Sayın Çalışkan, ‘Seferihisar, Karabağlar ve Menderes bölgesinde çıkan eli kanlı PKK örgütü ve bağlantılı tüm siyasi partileri, kurum ve STK, uluslararası güçleri Büyükşehir olarak kınıyor ve lanetliyoruz” önergesi vermişti. Belediyeler yasasında belediyelerin kanunda kendi siyasi konuları dışında karar vermesi halinde İçişleri Bakanlığı tarafından belediye meclisi feshedilir yazılıyor. Ben Erhan kardeşimizin art niyetli olmadığını biliyorum. Bu önerge geçmiş olsaydı, belki de bu meclisin tartışılabilir karar alınması ve feshedilebilir noktasına Allah muhafaza gidebilirdi. Böyle bir kimse görmek istemez. Bunun tartışma olsun diye söylemiyorum. Her meclisteki bütün partilerin ve CHP’linin PKK terör örgütünün yapığı cinayetleri kınaması konusunda kimsenin şüphesi yok. Ben buradan yeniden PKK’yı lanetliyorum. Biz burada karar almıyoruz. Görüş belirtiyoruz ” demişti” dedi.

TERÖRÜ LANETLEME KONUSUNDA HEMFİKİR OLALIM
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal,  “Bu meclis İzmir için özel bir meclis. Bizim yasal bir alt yapımız var bu yasal alt yapılar doğrultusunda hareket etmek zorundayız. Şehri ülkemizi ilgilendiren ve ülkemiz insanlarını ilgilendiren birçok konuyu burada tartışmak durumun ile karşı karşıya kalabiliriz. Siyasi kurumunlar topluma hizmet etmek adına varlar ve var olacak. Siyaseten farklı düşünebilir farklı bakabiliriz. Ben inanıyorum ki hiçbir arkadaşımız, CHP grubundan, MHP, İYİ Parti, AK Parti Grubunda eli kanlı bebek katilini olan terör örgütünü lanetleme konusunda hem fikir olalım” dedi.

BELKİ DİLİMİZİ SADELEŞTİRİRİZ, BELKİ DE DÜZELTİRİZ
Daha sonra söz hakkı alan AK Partili Çalışkan, “Benim lisan kabul görünmüyor ama bir kere ret gerekçesi kesinlikle o değildi. Arkadaşlar bunu çok iyi şekilde anlattı. Ben önergeyi verirken devletin de korunması gerektiğini ve burasıda devletin kurumudur. Aynı meclisimizi 2018 yılında Afrin’e destek kararı vardır. Bu karardan meclisimiz mi kapatıldı, ya da kapatılacak. Ret oyu verilen 3 konu vardı. Diğerleri değerlendirilebilirdi. Bütün eleştiriler dilim konusundaydı. Ben daha yapıcı bir konuşma yapacağız. Belki dilimizi sadeleştiririz, belki de düzeltiriz” diye konuştu.

BOZKURT BELEDİYESİ’NİN BİNASININ YENİDEN YAPILMASINA GEREK YOK
Denizli’nin Bozkurt Belediyesi’nin ilçe hizmet binasının inşa edilmesi yönünde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması önergesi hakkında, söz hakkı alan AK Partili Çalışkan, “Denizli’de Belediyeye yardım ediyoruz. Belediye binası çok hazar görmemiştir. Hafif hasar görmüştür. Depremden sonra, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yapığı analiz sonrası 500 TL hasar belirlemiştir. Ben de belediye başkanıyla konuştum. Tunç Bey’de sanırım Denizli Belediye Başkanı Sayın Osman Zolan Bey ile görüşmüş. CHP’li Bozkurt belediye başkanın herhangi bir talebi olmamıştır. AK Parti gurubu olarak iktidarın, belediyenin yapmak istediği bazı şeylere istemesek de, destek vermesek de engel olmama kararı aldık. Önümüzdeki mecliste bazı belediyelerimizin projeleri olacaktır. Bizim belediye başkanlarının ufak tefek destekleri bulunuyor. Aynı hassasiyeti İzmir belediyeleri için bekliyoruz” diye konuştu.

ŞATOYU SATIN!
Büyükşehir Belediyesi’ne ait bazı mülklerin satışının yapılacağını söyleyen AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, “400’e yakın lojman satışını gördük. Belediyemize bütçe olarak zararlar getirmiş olabilir ama çalışan personelimizin kalması önemliydi. Ama böyle bir karar alınmış. Belediye başkanımızın oturduğu şatoyu da bu satılacaklar listesine eklemenizi öneriyorum. İzmir’in en pahalı mülkü olduğuna inanıyorum. 40 milyon TL değeri vardır. Emlakçılara sorabiliriz. Bu satılan lojmanlara bu şatonun da dahil edilmesini öneriyoruz. Tüm başkanlık konutlarının da ilave edilmesini istiyorum” diye konuştu.

GÜLÜNECEK BİR ŞEY YOK, PİRİŞTİNA’NIN KONUTUNU DA EKLEYİN
Boztepe’nin bu sözleri karşısında Özuslu gülümsedi. Boztep bu kez, “Başkanım gülünecek bir şey yok! Başkanımız 22 bin TL’lik maaşla çok güzel bir yerde kendine ev de tutabilir. Oradan da bisikletiyle belediyeye gidebilir. Lütfen şatoyu da buraya ilave edin. Karşıyaka’da Rahmetli Piriştina’nın evini de ilave edelim. Oraya da bir şey yapamıyoruz. Orası da 4 milyon TL eder” dedi.