İzmirliler olarak büyük bir deprem felaketi yaşadık. Deprem, daha önce marul yetişen tarlalara kuralları hiçe sayarak yapılan binaların enkaza dönüşmesi sonucu 114 kişinin ölümüne neden oldu. Sadece 7 binanın yıkılmasına rağmen günlerce süren arama kurtarma çalışmalarına şahit olduk. Daha fazla yıkımın olmamasına bu nedenle şükrettik. Bu süreçte daha çok enkaz altından saatlerce sonra çıkarılan çocukların mucize haberleri ile ilgilendik. Türkiye’nin dört bir yanından gelen arama kurtarma ekipleri ve gönüllüler hayatlarını hiçe sayarak bir canın kurtarılması için çalıştılar. Kendilerine teşekkür ediyorum. İzmir Depremi bir kez daha gösterdi ki ne devlet ne de toplum olarak hala depreme hazır değiliz.  Deprem sonrası devlet tüm kurumları ile seferber olsa da, önemli olan depremde en az can kaybının olması için öncesinde yapılan çalışmalar. 20 yıldır toplanan deprem vergilerinin güvenli yapıların inşa edilmesinde kullanılması gerekirken, bugün bu toplanan vergilerin nerede olduğunu, nereye harcandığını bile soramıyoruz.

Dayanışmayı biliyoruz

Felaket dönemlerinde en sevindirici şey ise hala toplum olarak dayanışma ve paylaşma duygularımızı yitirmemiş olmamız. Depremden hemen sonra birçok vatandaş evlerini depremzedelere açtı. Evinde ne var ne yoksa depremzedelerle paylaştı. Bireysel yardım kampanyaları başlatıldı. Bütün bunlarla birlikte depremde en çok mesai harcayanlardan biri de başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer olmak üzere belediye başkanları idi. Bayraklı, Bornova Belediyeleri ilk saatlerden beri deprem bölgesinde çalışmalara başlarken, İzmir’in farklı noktalarındaki belediyelerde elerindeki imkanları seferber ettiler. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ‘bir yuva bir kira’ kampanyası ise vatandaşlar tarafından büyük ilgi gördü. Sanatçıların da destekleri ile kısa sürede 20 milyon TL’nin üzerinde bağış toplandı. Toplanan bu para ile 2 bin depremzede ailenin kış sonuna kadar 5 aylık kira gideri karşılanmış oldu.  Ayrıca Biz İzmir kampanyası ile de depremzedelerin gıda ve ihtiyaç malzemeleri karşılandı.  İzmir Büyükşehir belediyesinin 8 bin çalışanı da deprem ile ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar.

İş dünyasından farklı kampanya

Kampanyalara ek olarak dün de İzmir iş dünyasının temsilcileri İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in destekleri ile "Birlikten İzmir Doğar" adıyla yeni bir kampanya başlattı. İzmir Ticaret Odası’nda kampanyayı tanıtmak için yapılan basın toplantısına ben de katıldım. Toplantıda İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener başta olmak üzere İzmir iş dünyasının en önemli kurumlarının temsilcileri yer alıyordu. Gözlerimiz aynı masada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i de aradı. Adında İzmir geçen bir kampanyada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de olması yerinde olurdu. Kendisi sanırım bu toplantıya davet edilmemişti. İzmir Büyükşehir Belediyesi de kampanya yaptığı için kampanyalar birbirine karışsın istenmedi diye düşündüm. Pandemi döneminde de belediyelerin yaptığı yardım kampanyalarının durdurularak, IBAN numaralı yeni kampanyaların düzenlenmesini hatırlayınca, benzer şeyleri ülke sürekli yaşadığımızı gördüm. Tunç Soyer’in davet edilmemesinin yanlış olduğunu aynı masada oturan iş dünyasının bazı temsilcileri de sohbetlerinde dile getirdi. Birçok konuda olduğu gibi adında birlik olan yardım kampanyalarında bile bir bütün olamamamız gerçekten acı. Ama her şeye rağmen dayanışma duygularımızın birçok ülkeyi kıskandıracak şekilde yoğun olması da bizim için bir şans.

Yaralara merhem olacak

İş dünyasının duyarlılığı ile düzenlenen "Birlikten İzmir Doğar" yardım kampanyası ile 50 milyon TL toplanması hedefleniyor. Toplantının yapıldığı saatlerde bile 12 milyon TL’ye ulaşıldı. Bu kampanya sonunda toplanacak para ile 1 yıl içinde inşa edilecek konutlar, ailesinde kayıp olan depremzedelere verilecek. Büyük ölçekli tek kampanya yerine farklı kurumların hayata geçirdiği kampanyalarımız olsa da bizi sevindiren şey bugüne kadar devlet kurumlarının yapamadıkları yüzünden enkaz altında kalan depremzedelerin yaralarına bir nebze merhem olacak olması.