İzmir’in Gaziemir İlçesinin Belediye Başkanı Halil Arda’nın dünkü ilçe kongresinde yaptığı konuşmanın tamamını dikkatlice dinledim. Her bir satırı dikkate alınacak nitelikte sözler! Bazıları ise yenilir yutulur gibi değil!

Başkan Arda, 8 aydır yaşadıklarını 30 dakikada özetlemiş!

Halil Arda, diğer belediye başkanlarına göre farklı bir profil çizdiğini söyleyebilirim. Herkesin kendisine has bir yönetim tarzının olmasından doğal da bir şey olamaz elbet!

İlk olarak ihale konusuyla başlayalım. Başkan Arda kongrede salonunda,

“Halil Arda’dan ne istiyorsunuz? Nedir bu kin, nefret? Çiçek ihalesini alamadığı için o kaleminden kin ve nefret akan meclis üyesinin paylaşımını beğendiniz, paylaştınız. Disiplin suçu işliyor. Partiden atılması lazım. Ama yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmiyor. Siz mi birleştirici olacaksınız? Vizyonumda meclis üyelerine ihale vermek yok” dedi.

Buradan anladığımız bir meclis üyesi başkandan ihale istiyor, başkan vermeyince de “karalama” kampanyasına başlıyor!

Bu kişiyi herkes biliyormuş meğer!

CHP’li belediye başkanı bu konuda isyan mı ediyor dersiniz yoksa başka bir şey mi bilmem ama CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in bir an önce devreye girmesi gerekiyor. Madem, İlçe Başkanı Kasım Özkan şimdiye kadar sessiz kaldı, o zaman bu konuyla ilgilenmek Yücel’e ve yönetimine düşer.

Bu sümen altı edilecek bir konu değil!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, genel merkez yönetiminin bu tür konularda ne kadar hassas olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bir başkan partilisi meclis üyesine ihale vermediği için hedef haline gelir mi? Başkan Arda’nın sözlerinden geldiğini görüyoruz!

Bana kalırsa skandal!

Konunun her yönüyle araştırılması gerektiğini düşünüyorum!  

Tabi Başkan Arda’da da işaret ettiği o ismi kamuoyuna açıklamak zorunda!

Kim bu ihale isteyip alamayınca aleyhte hareket eden kişi?

Arda’nın her sözü dikkate değer demiştik, devam edelim:

“Alevi olayı yaşandı Cumhurbaşkanı devreye girdi. Sanki suçluluk içerisinde algılanır diye açıklama yaptım. Benim canlarım var. Hepimiz canız. Bizim onlara karşı kastımız olabilir mi? Belediye başkan yardımcımızı öne attılar. Neredesiniz ilçe yönetimi? Neden bize sahip çıkmıyorsunuz? Sendikayla problem yaşadık. Herkese özgürlük ortamı yarattım. Yaptıkları ortada. Neden benim yanımda değilsiniz? Ben ne yaptım?” Gaziemir’de ne olduğunu, insanlara nasıl yaklaşılacağını çok iyi biliyorum. 200 ev toplantısı yaptım. Gitmediğim esnaf ziyaret kalmadım. 2 ay boyunca görmediğim ilçe ve il yöneticileri de oldu. Rekor oyla seçim kazandım. İlk gün kırgınlık yaşadım. Saat 10.30 partime girdim bir kişi alkışlamadı. Çarşı meydanına girdiğimde ezilme tehlikesi atlattım. Coşkuyu o gün ilçemde görmedim”

2009’da sağ partilerden 60 yol sonra ilk kez CHP’ye geçen Gaziemir’de örgütün durumunu özetleyen cümleler. Eski Başkan Halil İbrahim Şenol da aynı şeyleri yaşamıştı. O susmayı tercih etmişti.

“Bizim istemediğimiz biri olursa, böyle yaparız” anlayışı varmış gibi! Şimdi yeni yönetim göreve başladı. Bakalım her şey eskisi gibi mi olacak yoksa yeni dönemde yeni şeyler olacak mı?