Gündem

Bayraklı konteyner kentte tahliye krizi... Depremzedeler isyan etti!

Bayraklı konteyner kentte yaşayan depremzedeler bir hafta içinde konteyner kentten atılacaklarına ilişkin kendilerine tebligat geldiğini belirterek isyan etti. Konteyner kentin önünde açıklama yapan depremzedeler, "Polis zoruyla atılırsak buraya çadır kuracağız" dedi. Depremzedeler, rezerv alandan kendilerine TOKİ konutu verilmesini istedi.

Loading...

Abone Ol

Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir'de 2020 yılında meydana gelen depremin ardından Bayraklı'da kurulan konteyner kentte yaşamaya başlayan depremzedeler, afet bölgesinden gelecek olan depremzedelere alan açmak amacıyla konteyner kentten atıldıklarını öne sürdü. 

"BİR HAFTA İÇİNDE ÇIKIN DİYORLAR"

Geçtiğimiz günlerde alandaki 290 konteynerin afet bölgesine gönderildiğini ancak şu anda kendi bulundukları alana yeni bir konteyner kent kurulacağını anlatan depremzedeler, "Bizlere tebligat geldi. Tek başına yaşayan depremzedeleri atıyorlar. Buradan başlıyorlar, sonra diğerlerini de atacaklar. Biz tebligatı kabul etmedik, imzalayıp almadık. Bize '1 hafta içinde evi boşaltın' dediler. Ayın 13'ünde yönetim tarafından konteynerler teslim alınacakmış. Tek başıma yaşıyorum diye benim yaşama hakkım yok mu, 1 hafta içinde biz ne yapacağız, nereye gideceğiz" dedi. 

İSYAN ETTİLER
Depremzedeler isyanlarını konteyner kent önünde dile getirdi. Burada gazetecilere açıklama yapan depremzedeler, "Cumhurbaşkanımızın eşi sayın Emine Erdoğan bize bir söz verdi. Ne zaman konutlarınız yapılacak o zaman buradan çıkacaksınız' dedi. Bu sözün tutulmasını istiyoruz. Bi taraftan binalarımızı yaptırmaya çalışıyoruz, kredi borçlarımız var. Kiralar 10 bin TL'nin üzerinde. Bunu nasıl öderiz" dedi. 

YUMLU: "ZORLA DIŞARI ATARLARSA KAPIYA ÇADIR KURARIZ"
Meryem Tülün Yumlu: Şu an yalnız yaşayanlar hedef alınmış, bize tebligatlar sunuldu ama almadık. 1 hafta içinde boşaltacaksınız diyorlar. Bu tamamen ayrımcılıktır. Tek başına yaşayan insanın konaklama hakkı yok mu? Ardından da tamamen boşaltacaklarını söylüyorlar. Bize bir yer göstermiyorlar. Bizim TOKİ talebimiz var, kira öder gibi ödeyelim. Depremden çnce bin 500 lira olan kiralar şu 10 bin lira. Bizim bunu karşılayacak gücümüz yok. Ben insan haklarına aykırı bir hareket yapıldığını düşünüyorum. Bizi zorla dışarı atarlarsa kapının önüne çadır kuracağız. 

OK: "BARINMAK HAK DEĞİL Mİ?"

Gül Ok: Barınmak bizim hakkımız değil mi? Biz barınmak istiyoruz, biz kira öder gibi ödeyeceğimzi TOKİ'den ev istiyoruz. Biz çatı istiyoruz. Emine Erdoğan Hanım bize geldi ve söz verdi, 'Kimse açıkta kalmayacak' dedi. Sesimizi duysun, bizi dışarı atıyorlar. Açıktayız, zor durumdayız. Benim 35 yaşında engelli çocuğum var, kendim rahatsızım, ilik nakli bekliyorum. Hastaneye yatacağım. Kiraların kaç para olduğunu bilmiyorlar mı? Biz Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyoruz. Suriyeli'ye pirket ev yaptı, içine koydu. Bize de yapsın. Bizi neden sokağa atıyorlar? Biz insan değil miyiz? Bize milletvekili, Cumhurbaşkanı lazım değil, bize yol gösterici lazım. Biz etten kemikteniz, nerede bize verilen vaatler! Ben hastaneye yatacağım, engelli çocuğumu dışarı mı atacaklar! kardeşim biz dilenci değiliz, bize TOKİ'den ev versin, kira öder gibi ödeyelim. Bize bir yol göstersinler. 

HALE ÇEKİÇ: "HİÇ KİMSEM YOK, İŞSİZİM"
Hale Çekiç: Beni bugün 11:30'da aradılar. Pazar günü çıkın, dediler, pazartesi günü anahtarı teslim edin dediler. 1 hafta bile zamanım yok. Yeni depremzedeler buraya gelecekmiş, tek yaşayanları çıkartıyorlar. Tek yaşayan birinin ayakta kalması daha zor. Tek maaşla nasıl ayakta kalacağız. Ben çıkmayacağımı söyledim, polis zoruyla kapı önüne atılırsak, kapı önünde kalacağız. 2 marka konteyner vardı burada, benim kaldığım konteyneri götürdüler, ben taşındım. Klimayı naklettik, camlar değişti, bunlar maliyet. Ben hastayım çalışamıyorum, ağır kaldırmam yasak. ben 2 günde konteyneri aktardım, hiç kimsem yok benim, tek başıma yaşıyorum. Şimdi de çıkacağımı söylüyorlar. İşsizim. Biz deprem bölgesindeki vatandaşlarımız için çok üzgünüm ama biz belirsizliğe sürükleniyoruz. Biz tek yaşayan başka depremzede gelsin, birlikte yaşayalım dedim. Gerekirse buraya küçük bir kira verelim. Avcılar İnşaat buraya yeni konteynerler de getirecek. Biz çıkınca depremzedelerin hepsi refaha mı kavuşacak? Ben çıkmayacağım. Yan konteynerimde biri var, Uzundere konutlarında kalıyor, buraya sadece erzak dağıtıldığı zaman geliyor. Bunu buranın yönetimi de biliyor, kapısını çalıyorlar, yok. O konteyner boş. Onu çıkartmıyorlar. Elazığ depreminde konteynerleri ranza usulü, üst  üste yaptılar. Gerekiyorsa buraya da öyle yaparak kapasiteyi artsınlar. 

ÜNAL: "BİZİ ELEŞTİRENLER GELİP 20 METREKAREDE YAŞASIN"


Songül Ünal: Ben ağırlı hasarlı bir binanın depremzedesiyim. Bize birkaç milletvekili geldi, Emine Erdoğan geldi ve söz verdi. Size yukarıdan ev verilirse buradan çıkarılacaksınız dedi. Biz burada tedirginiz, her gün çıkarılacaksınız diyorlar. Önce yaşlıları dediler, ardından tek yaşayanları dediler. Biz 4 kişi 20 metrekare konteynerde yaşıyoruz. Benim evim 120 metrekareydi. Ben yeni iş başı yaptım. Bizler zor durumdayız. Eşya parası verilmedi bizlere. Bize yukarıdan ev versinler, biz de çıkalım. Şu anda 10 bin lira kiralar, ben TOKİ'de oturuyordum, depremden önce 2 bin lira kira veriyordum, şu an olmuş kirası 12 bin lira. Bize 'Elektrik, su vermiyorsunuz, hayata hayat diyorsunuz' diyorlar. Ben 2 çocuk okutuyorum. Bizi eleştirenler gelsinler 20 metrekarede otursunlar. Yağmur yapıyor, tezgahın altında su yatağımıza kadar geliyor. Borular çalışmıyor. Fareler ortalıkta geziyor. Biz bunlarla mücadele ediyoruz. Bir de AFAD bizi sıkıştırıyor. Bize yukarıdan ev versinler, biz çıkalım. Kış günü, Ramazan yaklaşıyor, çocuklar okula gidiyor, biz ne yapacağız. Çok zor durumdayız. 

DİNÇER: "CUMHURBAŞKANIM SESİMİZİ DUY"


Fadime Dinçer: 3 çocuk annesiyim, 85 yaşında kayınvalidem var, hepimiz 20 metrekare konteynerde yaşıyoruz. Dün bazı komşularımıza 1 hafta, bazı komşularımıza ise 3 gün içinde konteynerleri boşaltmasını söylediler. Bizler çıkamayız, kiralar almış başını gidiyor. Eşim tek başına asgari ücretle çalışıyor. Kiralar 9 bin liradan başlıyor. Ben asgari ücretle ne ödeyeyeim. Ben devletime, büyüklerime soruyorum, biz ne yapalım. Biz hayvan değiliz, kaldı ki hayvanlara bile barınak veriyorlar. Ben mağdur bir aile olarak belediye olsun, kaymakamlık olsun nereye gidip yardım talebinde bulunduysam, bana 'Bütüm yardımlar yeni depremzedelere gidiyor' dediler. Onlar depremzede ise biz neyiz. Hani yaralarımızı birlikte saracaktık. Bizi zorla dışarı atarlarsa gitmeyeceğiz, burada çadır kuracağız. Bizi bu duruma sokanlar utansın. Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bize yardımcı olun, bizi bu durumdan kurtarın. 

KARİP: "NEREYE GİDECEĞİZ"
Doğan Karip: Benim evim yıkıldı. Bizi telefonla arıyorlar, 'Vali emretti, sizin 1 hafta içinde çıkmanız lazım. Depremzedeler geld' diyorlar. Ben emekliyim, ben çıkmıyorum. Bu insanlar keyif için burada kalmıyor. Kiralar 8-9 bin lira, insanlar asgari ücretle çalışıyor ya da işsiz. Ne yapacaklar? Bize kira yardımı yapsınlar, çıkalım. Biz çıkıp nereye gideceğiz. Biz zor durumdayız. Bu kadar çocuk ne yapacak. 

TUZCU: "GİDECEK YERİMİZ YOK"


Fatma Tuzcu: Bizler depremzedeyiz. Bize burada baskı uygulanıyor. Önce tek kişi kalanlar çıkacakmış, sonra hepimiz çıkacakmışız. Kira veremiyoruz, gidecek yerimiz yok. Biz ne yapacağız. Biz burada sonsuza kadar kalamayacağımızı biliyoruz. Bize TOKİ'den hak tanınsın, kira öder gibi ödeyelim. Biz çok zor durumdayız. 

URTEKİN: "BENİM BİNAM YIKILDI"

Hatice Urtekin: Benim binam yıkıldı, bize de ev versinler. Biz depremzede sayılmak için yeni deprem olan yere mi gidelim.? Biz emekliyiz, benim yıkılmış bir binam var, biz bir taraftan bina yaptırmaya çalışıyoruz. Bir taraftan kira ödeyemeyiz. Bize yukarıdan ev versinler, çıkalım.